-17-

4.6K 537 222
                                    

last christmas dinleyerek başladım yazmaya ama alakası yok bölümle dlaiskdşldkdaşkdşakdiaödiad
————————————————————

Minho'nun ağzından

Birkaç dakikadır Jisung'a sarılıyordum. Neden bu kadar ağladığını bilmiyorum ama o kadar içli ağlıyordu ki benim de ağlayasım gelmişti.

Biraz daha burada durursak üstümüz yağmurdan dolayı sırılsıklam olduğu için hasta olacaktık ikimiz de.

"Jisung, çok ıslandık. Hasta olacağız, hadi seni evine bırakayım. Saat de geç oldu, ailen seni merak eder."

Bana kırmızı gözlerle bakarken konuştu

"Eve gitmek istemiyorum. Hem annem beni böyle görürse daha çok telaşlanır. Sen git evine soğukta ıslak ıslak durma. Ben biraz daha kalacağım sanırım."

Gerçekten onu burada, bu halde, tek başına bırakacağımı mı düşünmüştü?

"Seni burada tek bırakamam Jisung. Dışardan nasıl göründüğünü biliyor musun? Hem biraz daha dışarıda kalırsan soğuktan donarsın."

"Eve gidemem ama."

"Arkadaşlarına götüreyim seni? Şu çilli olana ya da gamzeli olana?"

Ben bunu söyledikten sonra tekrar ağlayışı şiddetlenmişti. Ne yapacağımı bilmiyordum.

"Neden ağlıyorsun onu da bilmiyorum ki. Anlat da demeyeceğim çünkü istemeyebilirsin. Ama arkadaşlarına neden gitmek istemiyorsun?"

"Onlarla tartıştım çünkü. Bir de onlara mı gideceğim? Bu halde? Olmaz, hayır. Ben dışarda dururum sen git. Hasta olma benim yüzümden."

"Seni burada bırakamam Jisung."

Bir süre düşündükten sonra aklıma bir şey geldi.

"İster misin bilmiyorum ama benim evime gidebiliriz. Daha iyi hissedince eve gidersin? İster misin?"

"Olmaz, Seungmin var. Beni böyle görmesini istemem."

"Seungmin evde değil, ailesinin yanına gitti. Pazar günü döner büyük ihtimal."

Gözlerime baktı bir süre.

"Sana daha fazla yük olmak istemiyorum. Sen git, ben burada biraz daha duracağım sanırım."

"Seni burada tek başına bırakamam dedim ya. O zaman ben de burada kalırım." diyip arkamızdaki salıncaklardan birine oturdum.

Şu an şaşkınca beni izliyordu. Ben de ayaklarımla yerdeki ıslak kumla oynuyordum.

"Saçmala, git evine."

"Gitmiyorum."

"Git hadi."

"Hayııır."

"İstemiyorum seni, git."

"Bunu umursamıyorum, burası hepimize ait bir park diye biliyorum."

"İyi ben de başka parka giderim o zaman. Sana iyi sallanmalar."

O arkasını dönünce hemen ayağa kalkıp kolunu tuttum.

"Gidemezsin."

"Pardon? Neden?"

"Seni tek bırakmayacağımı daha kaç kere söylememem gerek? Şu an zaten sırılsıklamız, büyük ihtimal hasta olacağız. Daha da kötü olmaması için ya benimle gelirsin ya da soğuktan donana kadar da olsa seninle beklerim. Seçim senin." diyip omuz silktim.

I'm a Mess | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin