GİRİFT

1. BÖLÜM

Merhaba, herkese! bu bölümü üç defa yazıp sildim. Neyse çok konuşmadan bölüme geçelim. 

Okumaya başlama tarihleri de buraya. 

Zaman ayırdığınız için teşekkürler!!!

Şarkı: Emre Fel - Merhabalar  

*************

Kitaplar arasında kaybolmaya bayılırım. Sizleri istemediğiniz anlardan uzaklaştırır farklı hayal âlemlerine götürür. Hem de o ilk aldığınızda kitap da gelen yeni kitap kokusu var ya işte onu çok seviyorum. Kitaplarımı ödünç vermeyi hiç sevmezdim. Çünkü verdiğim kitap ile aldığım kitap arasında 'Bir milyon farkı bulunuz.' adlı oyun oynanacak hale geliyordu. Bir kere ben sana evladımı emanet etmişim. Sen ne hakla karalarsın onu, sen nasıl onun sayfasını katlarsın. Neyse araştırmalarına devam et. Sakin ol.

Zihnimi tekrar kütüphaneye döndürdüm. Bir kitap sizi 221B Baker Sokağına götürür başka bir kitap Privet Drive dört numaraya götürür. Ya da şoka girmiş şekilde Marmara Denizi' ne karşı serenad yapardınız. Şuan o kitapların arasında olup o âlemlerde olmak istiyorum. Okulun kütüphanesinde ödevimle alakalı makaleyi saatlerce arıyordum. Tamam, tamam sadece bir saattir aradığım kitabı bulamıyordum.

Boğaziçi'nde okuyan bir arkadaşım dahi onunla alakalı kitapların okullarında olup olmamasıyla alakalı soru sormuştum ama o da olumsuz dönüş yapmıştı. Yarım saat sonra başlayacak konferansa eğer hızlı olmazsam,

Geç kalacaktım.

Tüm derslerimi vermiştim sadece bir tane seçmeli dersim vardı. Dersin Hocası çok yoğun olduğunu ve onu sınav yapmayacağını söylemişti. Ben asistanlarına devretmesini söylediğimde öyle bir yapmayacağını söylemiş ve bana makale yazmamı hem kendi hem de kendisinin gelişeceğini temenni etmişti ve ben on sekiz gündür kaynak taraması yapıyordum ve çok ilerlediğim söylenemezdi.

Sessiz olan kütüphanede görevlinin söylediği daha çok tez öğrencilerin yazdığı makalelerinin bulunduğu bölüme gitmeye karar verdim. Kahverengi hepsi temizce dosyalanmış mühendislikle alakalı rafı iki defa arayışta bulamazsam da son kez bakarak, 'İleri Kontrol Sistemleri' adlı bir makale buldum ve elimi uzatıp almak istedim ama alamadım. Tekrar tekrar almaya çalıştıkça, rafın arkasından gelen ses,  "Hanımefendi ne yapıyorsunuz? Bırakın." demesiyle neden alamadığımı anlamış oldum. O kadar dalgındım ki nedeni sorgulamayacak kadar yorulmuştum. Rafın öbür tarafında birinin çekmesini anlamayacak kadar bitkindim. Hiç tartışmaya girmeyerek, "Bakın beyefendi, on sekiz gündür bu makale ile alakalı adam akıllı tez ve ya ona benzer bir şey arıyorum rica ediyorum onu verin zaten o kadar para verdiğim konferansa geç kalacağım." dedim. Rafın arkasındaki hiç zorluk çıkartmadan dosyayı bıraktı.

Kütüphaneden çıkarak konferans salonun bulunduğu binaya koşmaya başladım. Telefonum çantamda çalıyordu hem çantamdan telefonun almaya çalışıyordum hem de koşuyordum ama siz siz olun önünüze bakarak koşun çünkü şuan korna çalmasına rağmen önüne atladığım arabayı görmedim. Ve dizim çok kötü ağrıyor. Araba bana çarpsa da yere düşmemiştim ama çok kötü ağrıyordu. Arabada şoför koltuğundaki adam, çıksa da "Sorun yok" diyerek başımdan savdım." Hanımefendi neden önünüze bakmıyorsunuz? Kötü sonuçlanabilirdi"

Sinirlerim bozulmuştu, adama bağırmaya başladım,

"Keyfimden önünüze atlamadım herhalde bir yere yetişmeye çalışıyorum." Biraz soluklanmak ve dizim ağrısını hafiflemesi için beklemiştim. Bana çarpan arabanın arka tarafındaki kapı açılınca, arabanın asıl sahibiyle hiç muhatap olmamak için başımda duran adamı da umursamayarak yoluma gitmeye başladım.