♢1

2.9K 150 186
                                    

İyi Okumalar🌼

Taehyung
Pişt bak bi buraya
Lann

Gereksiz
Efendim

Taehyung
Lan yarın tarih sınavı varmış.
Ve sen bunu bana söylemedin

Gereksiz
Özür dilerim
Ama dün hemen okuldan çıktım
O yüzden kusura bakma Taehyung

Taehyung
Ulan gerizekalı bir kere de işe yara be
Şimdi geliyorsun ve bana ders anlatıyorsun çabuk

Gereksiz
Tamam ama evin nerede ki

Taehyung
Ne demek nerede
Ulan harbi gerizekalisin
Daha önceden de geldin ya

Gereksiz
Evet ama sen taşınmamış mıydın
Yeni evini bilmiyorum ki

Taehyung
|Hass
|Ulann
Tamam ben atıcam şimdi adresi
Çabuk hazırlan

Gereksiz
Peki
(Görüldü, 19.15)

Yazıştıktan sonra Seokjin eşofmanını çıkarıp pantolonunu giydi. Üstüne de bir ceket geçirdikten sonra oflayarak yatağına oturdu.

Taehyung'dan nefret ediyordu. Kesinlikle nefret ediyordu. O ne isterse yapıyordu. Evet Seokjin hayır diyemiyordu çünkü dese bile ya dayak yiyordu ya da bir sürü hakarete mahkum kalıyordu. Bıkmıştı ama bir yandan da alışmıştı artık bunlara.

Seokjin'in o okulda sadece tek bir arkadaşı vardı. O da Jimin'di. Küçüklükten beri tek arkadaşı oydu. Hatta annesi ve babası öldükten sonra Jimin ile yaşamaya başlamıştı. Jimin'in ailesi gerçekten çok iyi insanlardı. Öyle ki oğulları Jimin'in Seokjin'e destek çıkması amacı ve Jimin'in ısrarlarıyla Jin'le birlikte yaşamasına izin vermişlerdi. Zaten evleri de çok yakındı. Yani bir sıkıntı yoktu.

Seokjin mesajı beklerken bir yandan da müzik yarışmasını düşünüyordu. Aslında sesine pek güvenmiyordu ama Jimin, sürekli sesinin çok güzel olduğunu ve bu yarışmaya girse kesin kazanacağını söylüyordu.

Müzik yarışması liseler arasıydı ve bu yarışmaya Taehyung'da katılacaktı. Seçmeler yarın olacaktı.

Seokjin'in düşüncelerini bozan şey telefonuna gelen bildirim sesiydi.

Taehyung
*Konum*
Hızlı ol seni bekleyemem
Hemen gel ve hemen defol
Cabuk ol

Gereksiz
Tmm geliyorum

Seokjin mesajı yazar yazmaz. Aşağıya indi.

"Jimin ben gidiyorum" Jimin oturduğu koltukta doğrulayarak arkasındaki Seokjin'e döndü. "Nereye?" diye sordu. Seokjin ayakkabılarını giyerken ona doğru döndü. "Taehyung'a gidiyorum" dedi.

"Neden? Evde de mi rahat vermeyecek bu sana?" diye söylendi Jimin. Taehyung'a sinir oluyordu. Arkadaşını bir ezik gibi kullanması ona dokunuyordu.

"Gitmem lazım Jimin. Daha sonra görüşürüz" der demez kapıyı kapattı Seokjin. Acele adımlarla Taehyung'un attığı konuma doğru yürümeye başladı.

Yaklaşık 15 dk sonunda Taehyung'un evine nihayet varabilmişti. Jin hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdü ve zili çaldı. Kapı hemen açılmıştı.

"Buyrun."
Kapıyı 30 lu yaşlarda beyaz gömlek ve siyah etek giyinmiş bir kadın açmıştı. Sanırım evdeki bir çalışandı.

"Şey ben Taehyung için gelmiştim de"
Kadın 1, 2 adım geriledi. "Sen Jin olmalısın. Odasında sizi bekliyor. Buyrun" deyip Jin'in geçmesi için yana kaymıştı. Seokjin ise içeriye girip kadına "Acaba Taehyung'un odası ne tarafta?" diye sordu.

"Söylemeyi unutmuşum. Üst katta koridorun sonundaki oda" kadının odayı tarif etmesiyle Jin kafasını salladı ve merdivenlerden yukarıya doğru çıktı.

Odaya vardığında kapıyı çalmaya gerek duymadan içeri girdi. Taehyung sandalyede oturmuş sigarasını içiyordu. Jin'in içeriye geldiğini görmesiyle bakışlarını Jin'e çevirdi.

"Nihayet gelebildin! Kapıyı kapat geç içeri!" Jin dediğini yapıp kapıyı kapattı ve odaya girdi. Taehyung'un hemen yanındaki sandalyeye oturdu.

"Hangi konuyu anlamadın? Onu anlatayım" Taehyung sigarasını bitirdiği için ayağa kalkıp izmariti pencereden aşağıya attı. Seokjin'in yanına tekrar oturup yanıtladı.

"Hepsini anlat. Ne biliyorsan anlat işte. Fazla vaktim yok. 1,5 saate kadar ne anlatabilirsen anlat" Seokjin anladığını belirtir bir şekilde kafasını salladıktan sonra çantasından tarih kitabını çıkardı...

...
"Tamam. Bitti mi artık?" Seokjin, Taehyung'un sürekli bunu sormasından usanmıştı. Sanki ona zorla ders çalıştırıyordu. "Hıhı bitti." Taehyung Jin'in söylediğiyle elindeki tarih kitabını hemen yere fırlattı.

"Ne zor şeymiş şu tarih." Seokjin aslında onun böyle tavırlarına alışkındı. Okulda da böyleydi. Ne ders dinler ne ders çalışırdı. Ya gelip Jin ona birşeyler anlatırdı. Ya da derste Jin'i yanına oturtup ondan cevapları alırdı. Bu hep böyle devam etmişti zaten.

"Ben eve gideyim artık" Seokjin ayağa kalkıp kitaplarını çantasına yerleştirdi. Taehyung'da oturduğu sandalyeden kalkıp dolabına doğru ilerledi. "Gitmeden önce birşey sorucam sana"

Seokjin, Taehyung'a dönerek "Tabi sor" dedi. Taehyung eline 2 tane gömlek almış ve Jin'e "Hangisi?" diye sormuştu.

"Bence siyah olan" diyip eliyle siyah gömleği göstermişti Jin. Taehyung sağ elindeki siyah gömleğe bakarak "Cidden bunu mu seçtin? " dedi. Ardından da siyah gömleği yatağa fırlattı.

"Cidden kendin gibi tarzında çirkinmiş"...

                                                        ♢♢♢♢♢♢

"Cidden kendin gibi tarzında çirkinmiş"...

Taehyung'un son sözü bu olmuştu. Seokjin ardından eve gelmişti. Evde biraz birşeyler atıştırdıktan sonra Jimin'le biraz daha sınava çalışmıştı. Daha sonra da yatmak için odasına çıkmıştı.

Alarmını da kurduktan sonra yatağına yatmıştı Jin. Gece lambasını tam kapatırken telefonuna gelen bildirim sesiyle telefonunu eline aldı.

Taehyung
Ben bana anlattıklarından bi bok anlamadım.
Yarın yanıma oturursun yine
Umarım iyi çalışmışsındır

Gereksiz
|Zaten ne zaman anladın ki
Tamam
|Neden ben?
Çok çalıştım merak etme

Taehyung
Merak eden kim
İster çalış ister çalışma
Yine de bana kopya vermek zorundasın
|Salak
|Sal...
Anladın mı?

Taehyung böyleydi işte. Jin onunla nasıl başa çıkabilecek bilmiyordu.

Gereksiz
Anladım
|İyi gecel...
|Cevap vermiyeceksin biliyorum ama
İyi geceler

Seokjin telefonunu tam bırakacakken bir bildirim daha geldi.

Taehyung
İyi geceler...

Taejin shipleyen biri olarak neden hiç Taejin kitabım yok ki dedim
Ve sonuç bu..
Umarım hoşunuza gider.

Şunu asla unutmayın Taejin Real


(I Purple You💜💜)

UGLY #Taejin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin