"Merhaba." Sesinde yeni tanıştığı bir insana gösterdiği nezaket vardı. Demek böyle yapacaktı. Beni tanımazdan gelecek herkesin önünde canımı yakmak isteyecekti. Elimi sıcak avucuna bıraktım. "Merhaba." Dedim net bir sesle. Onu eğer tanımasaydım bakışlarında ki bu değişimi görmeyebilirdim. Ama onunla hatrı sayılır bir vakit geçirmiş biri olarak şaşırdığını görebiliyordum. "Zehre değil mi?" Onunla oldukça doğal bir şekilde konuşabilmem hoşuna gitmemiş gibi sorusunu ima ile sordu. Ve ilk kez emin oldum beni yaralamak istediğinden. Yoksa sorar mıydı bunu? "Sen de Atlas olmalısın..." Aynı ses tonu ile ona yaklaştım. Parmaklarımı sıkan eli sıkılaşırken ben de dişlerimi gıcırdatmıştım. Buraya gelirken o kadar emin olmasam bile şuan bir şeyler netti. Bu sezon hiç olmadığı kadar uzun sürecekti. Benden hıncını çıkarmak için elinden geleni yapacak ve bende altta kalmayacaktım. Eh, bu Atlas ile ilk savaşım olmayacaktı.
4 parts