"Kız Hayat Annenler gelecek mi yarın ki düğüne?" Ay yoksa... Alp evleniyor da benim mi haberim yoktu? "Kimim düğünü abla?" diye sordum, tereddütlü çıkan sesime içimden küfür ederek. Eşarbının alnını düzeltip güldü babaannemin eski kiracısı olduğunu hatırladığım maviş gözlü teyzem. "Kız kimin olacak, Alp'lerin işte." Ay durun! "Kız Fatoş! Yan-" diye konuştuğumda cümlesini kesen Fatoş ablanın yanındaki kadın oldu. "Kız bu Cihangir değil mi?" Kimi diyordu bunlar? Başımı çevirirken düştüğüm için ağrıyan boynumla dudaklarımdan 'ah' nidası çıksa da kim olduğuna bakmadan da bilirdim de geri kalamazdım işte. Abimin biricik arkadaşı Cihangir'i diyorlardı. "O o. Baksana nasıl boylu poslu gız!" Kucağında torununu gezdiren bakkalın karısı Nuran abla sözlerini sürdürdü. "Öyle öyle. Pek bi' çalışkan maşallah. İdeal koca adayı işte!" Adamın uzun boyundan olsa gerek sesinden, nefesinden önce, hakkında çıkan laflar önden geliyordu. Erkek olmasına rağmen çizilmiş gibi bir yüze sahipti. Hani derler ya Allah özene bözene yaratmış diye. Vallahi öyleydi. Kalem gibi çizilmiş biçimli olan kavisli kaşları, birbirine tam ölçülü ne kalın ne ince dudaklarıyla dergilerden çıkmış gibi havası vardı. ... Ağaç kabuğu ailesine hoş geldin değerli okuyucu umarım keyifle okursun🏵️
5 parts