Bir insan hayatında ne kadar acı çekebilir ki? Ne kadar yalanı kaldırabilir ki?... Arabanın farları gözlerimi kör edercesine açılınca bir anda elimi gözlerime siper ettim.arabanın kapısı açıldı farlar yüzünden hiç bir şey göremiyordum.arabadan inen kişinin bana doğru geldiğini görünce gülümsedim ama hala bişey göremediğim için ellerim gözlerimin önünde parmaklarım ise aralıydı aralı parmaklarımın arasından gelen adamın siması bana çok tanıdık geliyordu. Biraz daha yaklaşınca elimi indirdim ve gelen kişiye baktım.bu günün şoku üzerimden asla kalkmayacaktı.tüm vücudum titredi kalbim yerinden fırlayacakmış gibi oldu.her yerimi saran kaygıyla dolu bedenim titremeyi bırakmıyordu konuşmak için dudaklarımı araladım ama kelimeler dudaklarımda bir cümle haline gelemiyordu. "S-sen..."kelimelerim bir türlü birleşmiyordu bedenim kontrolümden çıkmış vaziyetteydi.bana hasretle baktı bense ona korku dolu gözlerle"üzgünüm zeria"dedi.elindeki beyaz bezi görünce ne yapacağını anladım.ve geriye sendeledim"dur sakın yapma"iki adım tökezledim ve acınası halime kendim bile acıdım. "Bunu... yap-mak..zorunda ..deği-sin"dedim nefesim kesilerek kelimeleri birleştirmek okadar zordu ki bunca yıl sonra karşılaşmak."zeria sakin ol sana zarar vermem verilmesinede izin vereme-" İlerleyen bölümlerde +18 sahnesi ağır olacaktır.argo kelimeler vb şeyler vardır.lütfen bu uyarılara göze alarak okuyunuz. ©İznim olmadan alıntı yapılamaz!! Telif hakkı vardır.
14 parts