Bade'nin sakin geçen üniversite hayatını bitiren o cümleden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı. - Off her gün aynı şeyler çok sıkıcı, ya derse girip çıkıyoruz ya da kahve içip aynı şeyleri konuşuyoruz Eylül. Keşke eğlenebileceğimiz bir şeyler olsa. Eylül; - Bade bela mıknatısı gibisin zaten. O şom ağzını açma başımıza bir şey gelmesin lütfen. Dedi fakat önümüzdeki günler yaşanacak olaylar için çok geç kurulmuş bir cümle idi. Bade bir anda kapısına, sırasına veya dolabına bırakılan hediye ve notlar ile çok gerilmiş. Bir anda kendini okula yeni gelen ''reis'' diye adlandırdıkları ülkücü çocuk ile sürekli kavga ederken bulmuştu. Bir yandan sinirini bozan çocuk ile uğraşırken bir yandan notları gönderen kişinin izini sürmekteydi. Peki o yeni gelen çocuk gerçekten reis miydi yoksa bir istihbaratçı mı?