Yarın öleceğimizi bilsek, tüm kırgınlıkları unuturuz; ama biz sonsuza kadar yaşayacakmış gibi kırıcı ve gururluyuz değil mi?
Kalbimizi kıranları affetmek yerine
daha çok kırıyoruz cevremizde ki insanları.
Dost dediklerimiz sırtımızı, aşk dediğimiz kalbimizi parcaladı.
"Olsun, Allahın adaletine sığınıyorum" diyeceğimize adaleti kafamıza göre uyguluyoruz.
İnsanoğlu işte, unutamıyoruz kırgınlıkları.
Boş verilmiyor yaralar.
Yara alanın başkasına aynı yarayı açması gerekiyor.
Ağrılar hafifler sanıyoruz ama fark etmiyoruz yaramızın böyle daha çok büyür diye...
Bizi kıydıkları için bizde başkalarını kıyıyoruz.
Herkes herkesi gömme peşinde.
Birimizde demiyor ki; " bir durun, sizler ne yapıyorsunuz?
Unutdunuz mu? Bulunduğumuz yer İmtihan dünyası!!"
Peygamber efendimiz veda konuşmasında "size cennet gibi bir dünya bırakıyorum" demedi.
"Yaşayanlar çok kargaşalar görecekler. Aman sünnetime iyi sarılın" dedi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum AŞK
Short StoryTam rahata kavuştum derken çıkmaz mı önüne engeller ? Tam aşkı buldum derken girmez mi insanoğlu hüzünlü haftalara, aylara hatta yıllara? Sabrının karşılığını beklemez mi insanoğlu? Kader öyle bişeydir ki; Rahata kavuştum der ölürsün, öldüm sanar...