Jimin sonunda iş binasına vardığında derin bir nefes almak istedi. Bunun sadece Jungkook ve telefona olan merakından mı yoksa bu gece olacaklardan mı olduğundan emin değildi ---- Jimin sonuçta bu gece psikiyatride kalacaktı.
Çantasını omzuna asıp içeri girdi. Büyük kapı ses çıkararak açıldı ve danışmada ki kadının ona bakmasını sağladı.
"Günaydın." Jimin ona gülümseyerek asansöre doğru yöneldi. Bugün şanslıydı, sanırım? Asansör zaten katında durmuştu, bu yüzden içeri adımını attı ve ihtiyaç duyduğu katın numarasına bastı - ofisine.
Psikiyatride olan kadının yanında geçerken tek bir polis olduğunu hissetti. Şimdi, zamanı varken, neden korumanın bu kadar az olduğunu düşüneyordu. Bu çok korkutucuydu. Aynı zamanda garip--- Ama sonra düşüncelerini bir kenara atıp asansörden çıktı.
Jimin ofisine girdi, burası sıcaktı çünkü dışarısı çok soğuktu. "Hadi başlayalım.." diye kendi kendine mırıldanıp çantasını yatağının üzerine koydu.
Günlük turuna başlayarak ilk Jihoon'a gidecekti ve ayrıca bugün Jungkook ile tekrar konuşmak için can atıyordu.
_________________
"Merhaba, Jungkook." Jimin telefonu çantasına koydu. Sadece çılgın salağı görünce ilk olarak onula konuşmak istiyordu.
"Sonunda geldin bebeğim." Dedi Jimin ipi tekrardan çıkarmak için ona doğru yürürken.
"Ugh, nihayet. '' Jungkook rahatlayarak iç çekti ve aniden Jimin'e sarılarak taze kokusunu içine çekti. Durumun şokuyla Jimin'in kalbi hızla çarpmaya başlarken yüzü de kızarmaya başlamıştı.
"J-Jungkook? Ne.. ne yapıyorsun?" Yumuşak bir ses tonuyla sordu, kımıldamadan.
"Seni özledim." Jimin'in boynuna yumuşak öpücükler Kondururken cevapladı.
"Daha dün beni gördün.." Jimin sessizce konuşuyordu. Artık gerçekten onun dokunuşlarına dayanamıyordu, ama daha sonra ona yapmak istediği süprizi hatırladı. Yavaşça Jungkook'un yüzünü yakaladı ve boynundan biraz uzaklaştırdı - yani şimdi yüz yüzeydiler.
"Sana bir sürprizim var." Dedi, Jungkook'um dudaklarına küçük bir öpücük verirken. Ayağa kalkıp çantasından yanına aldığı telefonu çıkardı.
"Gerçekten getirdin," şarırmıştı Jungkook --- gözleri büyümüştü.
"Evet ve bugün burada kaldığıma göre, telefon geceye kadar sen de kalabilir."
Jungkook hemen onu onaylayarak telefonu almak için elini uzattı. Aldığında telefonun bir şifresi olmadığını gördü, bu yüzden Jungkook ekranı kaydırarak açabilmişti.
"Bekle, bu kullanışlı mı?" Jungkook'un söylediğini fark ettiğinde 'gerçekten mi?' anlamlnda yüz ifadesi takındı.
"Ne? bunlar tamamen harika, bir sorunun mu var?" Jimin kendini beğenmiş bir yüzle konuşurken Jungkook başını hafifçe sallayarak kıkırdadı.
"hayır, teşekkürler." Gözlerinin içine bakarken teşekkür ettiği zaman Jimin'in yanaklarının hemen kırmızıya döndüğünü fark etti.
"Eh... ben.. Seni bir süreliğine yalnız bırakacağım, tamam mı? Diğer hastaları kontrol etmem gerekiyor, böylece sana ayırdığım zaman konusunda endişelenmeme gerek kalmayacak ve sonra tekrar yanına geleceğim. " Jimin'in planına başını sallayan Jungkook'a hafif utangaç bir şekilde gülümsedi.
______________
Psikiyatristi odayı terk ettiği anda hemen ayağa fırlamış ve herkesten sakladığım kağıt parçasını aramaya başlamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/216560410-288-k832430.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psycho jikook (çeviri)
FanfictionHasta olan Jeon Jungkook, psikiyatr olan Park Jimin. "Ben havluyla kurulanmayı daha bitirmedim.." "Ne olmuş yani? Yeniden ıslanacaksın." asıl yazar cr: @lipzx- Tamamlandı.