"Harry Edward Styles! Ne kadar da büyümüşsün böyle! Seni en son gördüğümüzde henüz ergenliğe girmemiş küçük bir çocuktun!"
Sarı saçlarını sıkı bir topuz yapmış olan kadın, abartılı gülümsemesi eşliğinde bana sıkıca sarıldı. Zoraki bir şekilde ben de onu kucaklayıp, yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirdim.
"Siz ise asla değişmemişsiniz Bayan Tomlinson, hala yıllar öncesi gibi genç ve güzelsiniz." Kadın küçük bir kıkırtı eşliğinde beni bıraktı.
"Louis! Şuna bak hayatım, ne kadar da nazik bir delikanlı olmuş!" Bay Tomlinson gözlerini yavaşça karısından bana yönelttiğinde yutkundum. Delici bakışlarını tek tek, vücudumun her bir noktasında gezdirdi. Ürperdiğimi hissederken, yüzüne yarım bir gülümseme yerleşti.
"Evet canım, gerçekten de öyle olmuş."
Yanaklarım yavaşça ısınırken, bakışlarımı yere indirdim. Uzun saç tutamlarım yüzümü gölgelerken annem onlara sofraya geçmelerini söylemişti. Yıllardır görmediğimiz misafirlerimizin paltolarını alıp astıktan sonra, hep birlikte yemek odasına geçmiştik.
Bay ve Bayan Tomlinson yaklaşık 6 yıl önce, yeni evli bir çift olarak karşı evimize taşınmışlardı. Zaten Bay Tomlinson ve babam aynı iş yerinde çalışıyordu. Bir sene kadar karşı komşumuz olmuşlardı. Fakat, Bay Tomlinson şirketin başka bir şubesine atanınca, taşınmak zorunda kalmışlardı. Şimdiyse yeniden şehre dönmüşler, ilk iş olarak da bizi ziyarete gelmişlerdi.
Bay Tomlinson, aşık olduğum ilk erkekti. Hatta aşık olduğum tek kişiydi. O zamanlar 12 yaşında olsam dahi, ona karşı hissettiğim bir takım şeyler olduğunu biliyordum. Belki aşk kadar kuvvetli bir duygu değildi, fakat ona hayran olduğum aşikardı. Ergenliğe ilk adımımı attığım yıllarda, ıslak rüyalarımı süsleyen başkahraman kesinlikle Bay Tomlinson'dı. Belki bu kulağa biraz ürkütücü gelecek, ama yıllardır ara ara onun sosyal medya hesaplarını stalkladığım da olmuştu. O benim için tuhaf bir takıntıydı, koparıp atamıyordum.
"Harry?" Adımı duymamla başımı iki yana sallayıp düşüncelerimden hızla sıyrıldım.
"Evet?" Diye mırıldandım Bayan Tomlinson'a karşı. Annem ve babam masanın iki başında otururken, Bay Tomlinson ve eşi benim karşımda oturuyorlardı. Bakışlarım kısa süre Bay Tomlinson'da takılı kalıp, Bayan Tomlinson'a döndü.
"Ne okuduğunu sormuştum tatlım, üniversitedesin değil mi?" Diğerlerinin aksine sanki hala küçük bir bebekmişim gibi kadehime doldurulan meyve suyundan bir yudum alıp kafamı olumsuzca salladım.
"Lise sondayım aslında, ama üniversite için çok az bir zaman kaldı."
Bay Tomlinson bakışlarını kadehinden kaldırıp gözlerini gözlerime kenetledi. Safirleri içimi titretmeye yetmişti.
"Ne okumayı planlıyorsun peki?" Diye sordu Bay Tomlinson.
"Aslına bakarsanız, resimle ilgileniyorum."
"Bu harika Harry." Dedi Bayan Tomlinson. Bay Tomlinson ise dudakları kıvrılmış bir biçimde şarabını yudumlamıştı. Tanrım, ne harika bir adamdı. Şekilli burnu, ince, kızarmış dudakları, safir mavisi gözleri ile o kadar tapılasıydı ki, eğer ben ilahım dese, bir dakika bile düşünmez itaat ederdim. Belki de onların buraya yeniden gelmesi benim için bir işaretti. Belki de harekete geçmeliydim.
☆☆☆
Y/N
Selamlar, yeni bir larry kurgusu yazmak istedim, umarım beğenirsiniz. Bu ufak bir giriş bölümü gibi oldu, böylece olayı az çok kavrayabilirsiniz. Öncelikle kitapta kesinlikle pedofili yok, Harry 18 yaşında. Yani rahat olabilirsiniz. İyi okumalar!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
daddy or something | larry
Fanfic"Elleriniz diyorum Bay Tomlinson, olması gereken yerde değiller." "Olması gereken yer neresiymiş?" "Sizin tarafınızdan becerilmeyi bekleyen kalçalarım." !Uyarı: Yaş farkı ve cinsellik içerir! bxb | larry stylinson top!louis bottom!harry