0.4

747 144 34
                                    

Bugün attığım ikinci bölüm.

Bölüm Alisya'nın ağzından

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Alisya'nın ağzından.

Pişkin pişkin gülüyordu. Kendi hakkıyla kazanmış gibi gözlerinin içi parlıyordu. Tavırları sinir bozucu derece de rahat.

İki gün okula gelemese de geldiği gibi sinirimi bozabilmişti.

"Sakin ol Lisya."

"Haklıydın Çisil." söylediğim şeyle önündeki yemekten başını kaldırıp bana baktı.

"Çocuklaşmıştım. Yapmamalıydım."

Geçen gün barda olan olaylara istinaden konuştuğumda gülümsedi. Sonrada bana hatamın farkına varmama sevindiğini söyledi. Ardından da bununla ilgili nutuk çekmeye başladı.

Gel gelelim "Alisya niye anonim sitelerde takılıyor?" sorusuna. Orada en azından beni tanımadıkları için dalgaya alıyordu insanlar. Ama burada... Hem tanıyorlardı hem de samimi gelmiyorlardı. Yani buradakiler daha çok dalga geçiyor gibilerdi.

Allah aşkına ben neden birine bir olay anlattığımda o kişi benimle empati yapıyordu? Hayır yapıyorsun madem, benim karakterimi baza al değil mi?

Gözlerimi, Çisil ile Nasihat'e Doğru programından çekip yemekhanede gezdirdim. Bir dans okulunda olması gerekenlere göre ilerliyordu her şey. En azından görünüşte. Kızlar kilo almamak için az yiyor, dedikodudan çok dans konuşuluyordu.

Ta ki iki gün önceye kadar. Kumru arkadaşımız aramıza katıldığı ilk andan beri sadece kendisini konuşmamızı istiyordu.

Yanındaki arkadaşı ve o, dikkatimizi çekmek için bağıra bağıra konuşuyorlardı.

"İşte öyle kostümü ben ayarlayacakmışım!"

Tıpkı şu an olduğu gibi.

Bet sesi kulaklarımda çınladığında takılmam gereken yere sonradan takılmıştım.

Çisil'le aynı anda birbirimize baktık. İkimizinde kaşları çatılmıştı. Bizim gibi ortamdaki diğer kişilerde tepkilerini ortaya koyar nitelikte fısıldaşmaya başladıklarında arkama yaslandım.

Dans etmek filan istemiyordum, sadece bu rüyadan uyanmak istiyordum.

Hayatımda görüp görebileceğim en korkutucu kabustaydım. Hani yüksek bir yerden düştüğümüzü gördüğümüzde ayılırız ya genelde? Ha işte, ben de o olmuyordu. Aksine, ben o binadan düşmüştüm. Şimdi ise insanların bir bir üstümden geçmesine şahit oluyordum.

"Bu kararı kim verdi?"

Fehmi hoca, sorduğum soruyu bir kez daha duymamazlıktan geldi.

Bu odaya girdiğim saniye ayağa kalkmış, çantasını toparlamaya başlamıştı. Yüzüme bir kez olsun bakmamıştı. Sorularıma cevap vermeyi geç, beni duyduğu bile meçhuldü.

Yanımdan geçip gitmek için hareketlendiğinde önüne geçip karşısında dikildim. Başını yerden kaldırmazken sessiz bir şekilde "Çıkar mısın?" diye konuşmuştu.

Çıkmadım. Madem olanlar sonucu yüzüme bakacak yüzü yoktu, o zaman "Durun!" demeliydi. Bu dans akademisinin en değerli hocası olarak; burayı bulunduğu günlere getirmişken, bu olanlara "Durun!" demeliydi.

"Hani eğitim kurumlarında her şeyden önce doğru bir insan olmamız istenir ya. Dürüst ve yardımsever bir insan olmamız..." başımı onun gibi yere eğip ayakkabılarıma baktım. Onların ardındaki ayaklarımı görebiliyordum. Ne kadar yorulduklarını, karşılık alamadıkça bırakmak istediklerini biliyordum. Derin bir nefes çekip sözlerime devam ettim.

"Siz nesiniz ki bizden dürüst olmamızı istiyorsunuz?"

Sesim çatallaştığında Fehmi hoca kafasını yerden kaldırıp bana bakmıştı. O her zamanki otoriter bakışlarıyla, yüzümü tarayıp konuşmak için dudaklarını araladığında arkamda bir yere takılmıştı bakışları.

Görüş açısı ne ara benden, oraya kaydı bilmiyorum. Sadece konuşmasını beklerken susması hoşuma gitmemişti. Gelen kişiyi geri göndermesini beklediğim için arkamı dönüp o tarafa bakmamıştım.

Fehmi hoca gelene laf etmektense kendisi karşımdan çekildi. Odanın içinde ayakkabılarının sesi yankılanırken gözlerimi yumdum. Gel de bir de müdürle tartış şimdi...

Nefesimi tutup söyleyeceğim yalanı düşündüm. Eğer neden burada olduğumu anlamışsa bin saat konuşur, yaptığımın hasetlik olduğunu söylerdi. Aklıma gelen ilk yalanla arkamı dönüp konuşmaya başladım.

"Bakın ben buraya-" sona doğru, gördüğüm kişi yüzünden kısılan sesim, ortamda varlığını sonlandırmıştı. Günler önce barda gördüğüm adamın şimdi tam karşımda oluşu garip hissettiriyordu. Hayretle çatılmış olan kaşlarım; onun, kolunu rahat bir şekilde duvara yaslamış, beni izlediğini görünce düzelmek bilmemişti.

Yine üstten üstten bakıyordu. Bardaki ifadesi gibi yine bir şeyleri onaylamıyormuş gibi bakıyordu. Sanki bir şeyler yanlıştı ve o bu yanlış yüzünden sinirleniyordu.

Anlamamıştım. Yanlış olan şeyi anlamamıştım...

İnstagram: amistadream

━━━🍷━━━
Sonda ki olay?

Kumru'nun tavırları?

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Seviliyorsunuz 💙💜🖤

Benimle Dans Eder Misin | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin