02

102 8 0
                                    

Kimsenin görmemesini umarak o ufak damlayı sildim ve hiçbir şey olmamış gibi gülümseyip eve doğru ilerledim. Lanet olsun neden ben. Yalnız bu çocuk görmeyeli baya taş ol... Ne diyorum ben ya ? Banane ki. Tam evin kapısına doğru gidiyordum ki biri kolumdan tuttu. "Beni gördüğüne sevinirsin sanmıştım" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim açıkçası. Neden böyle hissetmiştim ki şimdi. Ben normalde ağzıma geleni çekinmeden söyleyen biriyimdir ama bu sefer aklıma söyleyecek bişey gelmemişti. Bu duygudan nefret ediyorum. Kolum hızlıca çekip bizi izleyenlere baktım. Ceren'de orda yazık yavrum korkmuş bi şekilde bize bakıyodu. Valla bu kız çok tırsak. Ceren'in yanına doğru ilerledim ve "Hadi eve gidelim ne bakıyorsun salak salak" diye bağırdım. Sanırım çok sinirlendim ve Ceren'e patladım. Derin bi nefes alıp evin kapısına doğru ilerledik ve sonunda eve girdik. Ne yapıcağımı bilemeden odaya gidip kapıyı kilitledim. Yıllardır içimde biriken göz yaşlarını hıçkırıklarla dışarı vurmaya başladım. Odayı altına üstüne getirdim , odadaki aynayı kırdım kitapları yere attım...Büyük ihtimalle sinir krizi geçiriyordum. En sonunda duvara yaslanıp ağlamayı sürdürdüm. Bir anda etraf karardı ve Ceren'in sesi kulaklarımda yankılandı. Sonrası ise karanlık...

Gözlerimi açtığımda ilk olarak dikkatimi çeken Ege'nin sandalyede uyuyor olmasıydı. Uyurken çok tatlı gözüküyordu. Birden "Sen beni mi izliyorsun öküz ?" dedi. Bu salak bana tanıştığız ilk günden beri öküz diyordu. "Niye seni izliyim ki. Ayrıca ben neden burdayım? Buraya nasıl geldim ve senin burda ne işin var ?!?!" dedim sertçe."İlk olarak beni izlemen çok normal yani utanmana gerek yok" dedi egoistçe. "İkinci olaraksa ufak bir sinir krizi geçirdin. Evden gelen tuhaf sesleri durunca kapınızı çaldım. Saolsun arkadaşında kapıyı açtı bize." dedi imalı bir şekilde ve sonra devam etti "Neyse bi anda odadan gelen sesler kesilince kapını kırmak zorunda kaldım...sonuç olarak burdasın" dedi. Tek söylediğim şey "Ceren nerde? " oldu. "Çok yorgun görünüyordu ve eve gitmesini söyledim. Biraz naz yapsada sonunda gitti. Yani başbaşa kaldık öküzcük" dedi. Bi anda gülmeye başladım. Neden bilmiyorum geliyorlar arada bana böyle. Gülüşüm kahkahalara dönüstü. Cidden sinirlerim bozulmuştu. Ege yanıma gelip " İyimisin? " dedi. "Sence nasılım sen gittikten sonra herşey boka döndü. Kısa sürede toparladım ve hayatım yoluna girdi. Tam herşey mükemmel gidiyorken sen karşıma çıktın ve bak şuan ne haldeyim. Hala iyimiyim diye merak ediyosan değilim anladın mı ?! " diye çıkıştım. Bi dövmediğim kaldı. Ben onu yerinde olsam çeker giderdim ama o tam aksine " Sence ben çokmu istiyordum gitmeyi ? Güle oynaya gitmedim bende. Herşeyimi arkada bıraktım...seni arkada bıraktım. Ama birgün karşılaşacağımızı biliyordum. Ve sonra seni tekrar gördüm. Okadar değişmiştin ki... Havalı , çevresindekileri umursamaz bi kıza dönüşmüştün. Bunu bu apartmana ilk geldiğiniz gün , seni uzun zaman sonra ilk gördüğüm gün anladım. Karşına çıkıp seninle konuşmayı 2 ay boyunca bekledim ama o kadar duygusuzca hareket ediyordun ki... En sonunda seninle konuşuyorum ve bulunduğumuz yere bak. Sence biz bunu hakediyor muyuz?" dedi. Sadece bir fısıltı şeklinde "Sence ben bu yaşadıklarımı hakediyor muyum? " diyebildim.

..4 Yıl Önce..

Belki abartıyorum ama sanki boşluktaymışım gibi hissediyorum. Beni dinleyen, beni anlayan insanı kaybedince uçurumun kenarındaki bir salıncakta sallanıyormuşum gibi hissediyorum. Her an düşecekmiş , o boşlukta kaybolacakmış gibi... Birkaç kere sinir krizi geçirdiğim için ailem beni psikoloğa gönderdi. İlaçlarla beraber gelen kilo ile alay konusu oldum. Bu yüzden bu yaz denize gitmemeye , insan içine çıkmamaya karar verdim. Evet Ege gittiğinde kendime bir söz vermiştim ama bu sözü yerine getirebilmek için biraz zamana ihtiyacım var. Kendimi topladığım an herşey değişecek. Ben buna pek inanmıyorum ama şu ana kadar kendime verdiğim bütün sözleri yerine getirdim ve bunu da yerine getiricem!!!

(Multideki Ceren)

Belki BirgünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin