04

67 7 0
                                    

"Gizeeemmmmm bana haber vermeden öldün mü yoksa kalk hadi. "

Normal insanlar güneş ışıkları yüzünden uyanır ben Ceren'in bağırması yüzünden uyanıyorum.

Yataktan kalkıp direkt banyoya gittim ve kısa bir duş aldım. Bu sıcak havada cidden iyi geldi. Odama gidip üstüme siyah bir kot şort, ince askılı siyah bir tişört ve kolsuz kırmızı büyük kareleri olan bi gömlek giydim. Vay be çok hoş oldu. Hemen söyleyeyim yarın okullar başlıyacak ve benim alışverişe gitmem gerekiyor. Bu yüzden üstümü giyindim ve hemen Ceren'in  yanıma koştum.
"Ceren hadi kalk alışverişe gidelim" dedim heyecanla "Bende bunu demeni bekliyordum iki saattir." dedi. Vay be giyinmiş bile. Kahvaltıyı dışarda yapmaya karar verdik ve telefonumu , paramı , evin ve arabanın anahtarlarını çantama koyduktan sonra kapıyı kilitleyip evden çıktık. Ansansörle garaja gittik. Ahh canım arabam bizi orda bekliyor. Hemen arabaya doğru gittik. O sırada garaja 3 tane son model araba girdi. Arabaları tek bir hareketle park edip arabadan çıktılar. Kim olduklarını merak ettiğim için arabamın önünde durdum ve onları izledim. Ege ve tanımadığım iki çocuk... kesin ev arkadaşları. Ben bunu düşünürken Ceren çoktan arabaya binmiş ve Ege'de bana doğru geliyordu.
"Günaydın güzelim" dedi ve ellerini belime doladı. Bende ona sarıldım ve "Günaydın" dedim. Biz hala sarılı bir şekilde dururken arkadaki iki çocuk 'ooo' lamaya başladılar. Hemen kollarımı Ege'den çektim ve "Bunlar kim?" dedim. "Tanıştırayım bunlar benim ev arkadaşlarım Cenk ve Can." dedi. Cenk uzun boylu kumral , ela gözleri olan yakışıklı bir çocuktu. Can ise koyu kahve saçları ve aynı renkte olan gözleriyle çok tatlı gözüküyordu. Ben onlara bakarken Ege "Gizem seninle bişey konuşmam lazım. Önemli!!" dedi ve arkadaşlarına eve gitmelerini iki dakika içinde geleceğimi söyledi.
"Bişey mi oldu Ege?" dedim sabırsızca "Hayır bişey olmadı. Sadece telefon numaranı isteyecektim." dedi ensesini kaşıyarak. Neden bu kadar tatlısın? Neyse ya ne diyorum ben. "Tamam" dedim ve birbirimize telefon numaralarımızı verdik. Dudağımın kenarını öptü ve sonra gitti. Daha demin ne yaptı bu çocuk?

Olduğum yerde öylece kala kaldım. Ceren'in arabanın içinden cama vurmasıyla kendime geldim ve arabaya bindim. Ceren bana bakıp sırıtarak "Ne oldu? Ne dedi? Anlatsana meraktan ölücem şimdi. O çocuklar kimmiş ? " diye arka arkaya sorular sormaya başladı. Bende tüm sorularını cevapladım ve arabayı çalıştırıp alış-veriş merkezine doğru sürdüm. Allahtan trafik yoktu. 20 dakika boyunca Ceren'le hiç konuşmadık.

Alış-veriş merkezine geldiğimizde ilk olarak kahvaltı yapmak için kafe tarzı bir dükkana gittik. Karnımızı doyurduk vee alış-veriş zamanııı...

Girdiğimiz her mağazadan bişeyler aldık. Genelde gömlek giymeyi ve ya düz bluz giymeyi tercih ettiğim için herzaman kendime uygun birşeyler bulurdum. Ceren genelde desenli şeyleri severdi ama oda aradığını kolaylıkla bulurdu. Ceren kendine jean alırken ben jeanleri hiç sevmediğim için siyah pantalon aldım.

Alışveriş bittiğinde arabaya poşetleri yerleştirdik ve eve doğru gitmeye başladık.

Eve geldiğimizde saat 4 olmuştu. Bir saat sonra spor salonunda olmam gerekiyordu ve yarım saatlik bir yolum vardı. Hemen spor çantamı aldım ve spor kıyafetlerini içine tıktım. Ceren'e haber verdim ve evden çıktım...

EGE'NİN AĞZINDAN:

Bu akşam yemekleri yapma sırası bendeydi ve Gizem'leri yemeye davet etmiştim. Bizim çocuklara bunu söylediğimde Cenk " Hayırdır bu tek gecelik değil galiba" dedi. Can ise "Doğruyu söylemek gerekirse kardeşim ilk defa adam gibi birini buldun sanırım" dedi. Uzun zamandır sevgilim yoktu. Genelde tek gecelikleri tercih ediyordum. Daha rahat oluyordu. Dert yok tasa yok...

Belki BirgünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin