İşte Ayvalık yolundaydım. Ama içimde garip bir his vardı. Sanki her an onu görecektim.
Ve işte gelmiştik. Biraz geç geldiğimiz için hemen kendimi yatağa attım. Ve tam uykuya dalacakken bir mesaj geldi. Kesin o yakışıklıydı. Uçarak telefonun yanına gittim. Bendeki şansızlık kimsede yok. Mesaj Mert'ten değildi. Zeliş atmış mesajı. Sevgilisi Ege ile barışmışlar. Hoş. Benim bir sevgilim bile yok. Uykumun içine etmesine rağmen seviyodum Zelişi. Hem onların aşkı ne güzel gidiyor. Birbirlerini seviyorlar. Bende bırak karşılıklı sevgiyi tek taraflı sevdiğim biri bile yoktu. Ege de benim çok yakın arkadaşımdı. Zelişten daha uzun zamandır tanıyodum. Ama Zeliş kardeşim gibiydi. Neyse gece ikiye kadar aralıksız Zelişle konuştuktan sonra, wattpadimi açıp solucan 2 yi baştan bir daha okudum. Hayır Kıvanç gibi biri neden benim hayatım da yok ki derken aklıma Mert geldi. Hemen aklımdaki düşünceleri silip uyumaya çalıştım. Uyuduğumda saat 3 civarıydı.(son görülmem sağ olsun.)
Sabah güneş sinir bozucu ışığıyla uyandım. Saat birdi nasıl bu kadar az uyku yetti anlamadım. Kahvaltıya indim ki ne göreyim? NEDEN HEP BENİ BULUYOR BUNLAR YAAA!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUZ
ChickLitSahilde görmüştüm uyuzun tekiydi. Yani ben öyle zannediyordum. Kim derdi ki uyuz olduğun kişi aslında senin hayatın aşkı... Demekki oluyormuş. Hatta çok güzel oluyormuş.