" Why did you hug me then?"

656 90 92
                                    

Sarışın genç, şimdiye kadar kaç kez çaldığını hesap dahi edemediği kapıyı son kez olmak üzere çaldı. Bundan sonra bir daha gelmeyecekti terapiye.

Beklemeden içeriye daldıktan sonra, açık camdan dışarıdaki ağaçların oluşturduğu yeşil manzarayı izleyen Kiyoomi'nin kaslı sırtı ve geniş omuzları karşılamıştı onu.

"Miya."

"Hoş buldum."

Titreyen sesi odayı doldurdu.

"Miya,biliyor musun?"

Rugan ayakkabıların yere vurdukça ses çıkaran topuklarının bir miktar rahatsız edici sesi eşliğinde ulaştı masaya. Siyah,deri koltuğu geriye çekti ve kendini resmen koltuğun üstüne attı. Düzgünce oturmak için sarfedecek gücü bile kalmamıştı belli ki.

"Bugünkü seansları yalnızca senin için iptal etmedim. Seni görmek için."

"Aferin. Lütfetmişsin."

Yüzünde hiçbir duygu belirtisi yoktu. Sinirli görünmüyordu, üzgün görünmüyordu,hele nefreti andıran bir ifadesi hiç yoktu. Oyuncak bebek gibi,belli bir yüz ifadesini maskelemişti yüzüne.

"Bak. Düzgünce konuşalım."

"Kiyoomi."

Sandalyeden kalkıp güçsüz vücudunun izin verdiği kadar hızla yaklaştı Kiyoomi'ye. Bu sefer küçük bir tebessüm oluşmuştu yüzünde. Maskesini indirdi,sandalyeyi biraz geriye ittirdi ve onun kucağına bıraktı kendini. Vücudundaki tüm kemiklerin hem ona hem de kendisine battığını, canını delicesine yaktığını hissetse dahi sıkıca sarılmaya devam etti. Bu an biterse ölecekmişçesine sıkıca sarıldı ona. Bir daha bırakmak istemiyormuş gibi.

Bu sırada ikisinin de gözlerinden süzülen yaşlar birbirlerinin giysilerine ıslak izler bırakıyordu.

"Kızınla daha çok ilgilen."

Ela gözlerinden hâlâ yaşlar süzülmeye devam ederken, siyahlara kilitlemişti gözlerini. Onun durumu da pek farklı sayılmazdı.

"Sen iyi bir baba olabilirsin. Kızını seviyorsun. Lütfen onu ilgisiz bırakma. Tamam mı? Hatta yapabiliyorsan eski karınla barışmanı bile isterim."

Duydukları karşısında şok olmaktan alıkoyamadı kendini. Onunla asla ama asla barışmazdı. Anlaşılması mümkün olan bir insan değildi. Kızını alıp kendisi de bakabilirdi ona. Kızın için her şeyi yapabilirdi,ama o kadınla asla tekrar bir ilişki kurmazdı.

"Atsumu,ben seni seviyorum. Onu değil. Lütfen, lütfen inan bana."

Kollarını sıkıca Atsumu'nun beline sararken onun canını yakmaktan delicesine korkuyordu. Bu kadar kırılgan bir bedene güçlü kollarıyla çok çabuk zarar verebilirdi. Ona en ufak dokunuşu günlerce canının acımasına sebep olabilirdi.

Ama en önemlisi. Ağzından çıkan tek kelime,kalbinde yıllarca geçmeyecek kadar derin bir yara oluşturabilirdi.

Oluşturmuştu da.

Atsumu hızlıca kafasını iki yana salladı ve Kiyoomi'nin kucağından kalkıp hızlıca gözyaşlarını sildi.

"Görüşürüz. Eğer tekrar bir araya gelmemiz gerekirse görüşürüz."

Ardından,her hafta yaptığının aksine randevu almadan çıkarak terk etti orayı. Yıllarca dönmemek üzere.

❀●•♪.。‧:❉:‧

*Flashback*

Kiyoomi,huzursuzca nefesini dışarı verdi. Çalışmaya çalışırken yeni doğmuş kızının sürekli ağlaması onu çileden çıkarıyordu.  Hiçbir zaman aile kurmaya istekli olmamıştı ki zaten.

Ailesinin kendisiyle zorla evlendirdiği bu kadına yıllarca tahammül etmeye zorlanmışken,bir de ondan bir çocuk sahibi olmuştu. En az onun kadar sinir bozucu bir çocuk.

Henüz 25 yaşında baba olan birinden çok fazla sorumluluk beklememek gerekir. Hele Kiyoomi gibi birinden,asla.

"Bak sana ne diyeceğim."

Karısı sakince yaklaştı ona. Ama konuştukça sinirinin artacağını. Kendisine bağırmaya başlayacağını biliyordu.

"Hm?"

Bilgisayarından gözlerini ayırıp karısının kahverengi gözleriyle birleştirdi.

"Biz boşansak daha iyi olur. Zaten ne bana ne de çocuğuna bir yararın yok."

İçten içe mutlu olmuş gibiydi. Ama aynı zamanda mutsuzdu da. Dışarıya hiçbir duygu yansıtmaksızın onayladı onu.

"Haklısın. Yürütemiyoruz zaten."

İşlerin kötüleşmeye, Kiyoomi'nin hayatının bok yoluna gitmeye başlamasına sebep olan günler o zaman başlamıştı. Ayrı eve çıkmış,eski evindeki düzeni bir türlü yakalayamadığından huzursuz olmuştu. Ama yine de mutluydu işte. Üç yıl aradan sonra tekrar yalnız kalabildiği için mutluydu.

Artık kendisine engel olacak bir ailesi,bir karısı olmadığı için mutluydu.

Ama her daim düşünmesi gereken bir kızı vardı. Yıllarca babalık etmeyeceği ve buna rağmen kendisini deli gibi sevecek olan kızı.

❀●•♪.。‧:❉:‧

Bu kitabı yazmak benim için zorlaşmaya başladı. Bu yüzden sanırım Atsumu'yu bir süre dahil etmeyeceğim

Omi'nin geçmişi hakkında bir şeyler yazayım diyorum

Sonrası zaten aklımda

ᵇˡᵘᵐᶦᶜ|| ˢᵃᵏᵘᵃᵗˢᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin