- ROSÉ -"Aç bakalım ağzını." kaşığı Jimin'e doğru uzatıp ağzını açmasını beklediğimde gözlerini devirip kafasını çevirmişti.
Tanrım bebek gibiydi!
Annesi burada olmadığı için ona bakacak kişi olaraktan ben vardım evinin kapısını tekmelediğimde açmayınca onun ikinci kattaki odasından tırmanıp içeri girmiştim.
Benden kapıyı açmayarak kurtulamazdı.
"Jimin ağzını açsana" diyerek kaşlarımı çattığımda bana dönerek konuştu "O tadından nefret ettiğim şeyi annem bile bana içirmedi senin elinden neden içeyim-" o konuşurken ağzına kaşığı sokup şurubu İçmesini sağladım.
O yüzünü buruşturup kusmamak için zor dururken gülümseyip şurubu masaya koydum.
"İğrenç....midem bulanıyor. " karnını tuttuğunda göz devirdim
"Jimin bebek gibi ne söyleniyorsun? Alt tarafı bir şurup" öyle dediğime bakmayın bu şuruptan nefret ediyordum."Sen niye şimdi bana şurubu verdin? Hap içiyordum ben." Zorla konuştuğunda şaşırmış bir şekilde ona döndüm "Ben mutfakta şurup buldum ne yapayım, sen de önceden söyleseydin."
Jimin kafasını tavana çevirip derin bir nefes verdiğinde sinirlendiğini anladım.
Hasta olmuştu ve kıpkırmızı burnu ile onu yememek için zor duruyordum.
Hızlıca yaklaşıp burnunun ucunu öptüğümde yüzünü buruşturup beni yavaşça geri ittirmişti.
"Yah sen nasıl bir şeysin?!, kapıdan kovuyorum bacadan giriyorsun." gülümseyip ellerimi iki yana açtım "biz ona tıpta Park Chaeyoung etkisi diyoruz. "
Göz devirip koltuğunda geriye yattığında üstüne battaniyesini geri çekmişti.
Tanrım hava çok sıcaktı!
Kafamı koltuktan aşağıya sarkıtıp ayaklarımı üste koydum.
O da yanımda yatıyordu
"Chae ne yapıyorsun? " dudaklarımı büzerek ofladım "Canım sıkıldı."
"İyi ya işte evine git." Elimi havaya kaldırıp ona orta parmak çektikten sonra geri indirdim.
"Saçlarını hâlâ boyatmadın mı? " dediği şey ile sertçe yutkunup doğruldum.
"Ne? " soru değildi bu ama aklım başka yerlere gittiği için ağzımdan sadece o çıkıvermişti.
"10 yaşındayken asla boyatmayacağım diyordun boyattın mı? " gözleri saçlarımda gezerken kafamı iki yana salladım
"Boyatmadım. "O ise gülümsemişti bana ilk defa gülümsemişti!
"Sözünü tuttun. " ben anlamadığımı belirtircesine kafa salladığımda hiç bir şey dememişti.
"Her neyse..." diyerek ayağa kalktığımda çantamı tek koluma asmıştım.
"Ben gidiyorum bebeğim,bir şey olursa beni ara tamam mı? " gülümseyerek ona baktığımda göz devirdi "tabi,tabi gök gürülderse de ağlayayım mı? "
Taklidini yapıp ona yaklaştığımda öpeceğimi anlayıp dudaklarını eliyle kapattı.
Kafasını iki yana sallarken minik ellerini cimciklemeye başladım o acı ile ellerini geri çekerken hızlıca öpüp geri kaçtım.
"Yah! Polis çağıracağım artık. Gitsene! " arkamdan söylenişlerini umursamadan elimi ona sallayarak dışarı çıktım.Sıcak hava tenimi yakarken derin bir nefes aldım, en azından kokusu çok güzeldi.
Telefonumun zil sesi kulaklarımı doldurduğunda lalisa'nın aramasını yanıtladım.
"Yah! Nasıl olurda doğum günümü hatırlamazsın?!" Cırtlak sesi kulaklarıma dolduğunda ağzımdan bir küfür kaçmıştı.
"Ne bağırıyorsun be! hem hatırlamadığımı nerden biliyorsun? " aynı onun gibi tepki verdiğimde derin bir nefes verdiğini işittim.
"Tamam o zaman ne zaman doğduğumu söyle. " gülümsedim tabiki biliyordum.
"Tabiki biliyorum, 13 ekim. " cümlemden sonra lalisa öyle bir bağırdı ki kulağım çınladı.
"Seni aptal!, o Jimin'in doğum günüydü. " stresle dudaklarımı ısırırken bizim evi geçip markete doğru yol almıştım.
"Şaka yaptım zaten,3 ocak değil mi? " lalisa'nın hızlı nefeslerinden işin içine sıçıp sıvadığımı anladım.
"O Jisoo unnie'nin doğum günü!! nasıl hatırlamazsın??, bak kendi doğum ayından yola çık mesela. " markete girip sepet alırken ağzımdan "hmm" diye kelimeler çıkarmaya başladım.
"Ben hangi ayda doğmuştum? " sorduğum soru ile lalisa "Fuck you bitch!!!" diyerek telefonu yüzüme kapatmıştı.
Olduğum yerde düşünürken notlarıma girip kaydettiklerime baktım.
Jimin'in annesinin doğum günü...
Jimin'in babasının ölüm yıl dönümü...
Jimin'in anneannesi'nin evinin adresi...
Bunu ne zaman kaydetmiştim?
Jimin'in teyzesinde kaldığı evin adresi...
Jimin'in kullandığı parfümün adı...
Jimin ile ilgili ne kadar çok şey vardı, biraz altlara inip başka şeyler bulduğumda göz gezdirdim.
Okuldaki kızların telefon numaraları...
Jimin'e sarkan kızın evinin adresi...
Jungkook'un doğum günü...
Hwasa'nın telefon numarası...
Doğum günüm: 11 Şubat.
Jisoo doğum günü: 3 ocak.
Jennie doğum günü: 16 ocak.
Lalisa'nın doğum günü: 27 Mart.
Hah! 27 Mart.
Lalisa'ya mesaj attığımda beni öldüreceğini biliyordum.
Markette çikolata reyonuna doğru ilerlediğimde boş olduğunu görmem ile çığlık atmamak için zor durdum.
Hadi ama regl günümde çikolata yemem gerekiyordu!
___
Selam!
Bölüm kısa ama zaten istediğim oy ve yorum gelmedi, ayrıca biriktirdiğim bir bölüm falan kaldı.
Lütfen yorum yaparken sırf bölümün sınırı dolması için yapmayın, mesela onun yerine bölüm hakkında fikirlerinizi yazabilirsiniz.
Sizi kocaman öpüyorum kendinize iyi bakın.
Görüşürüz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GICIK & Jirosé
FanfictionBluerose: beni kırman için daha etkili bir şeyler lazım... { Yarı texting }