-Rosé-" beni rahat bırakın!. " son kez durmadan çalan odamın kapısına doğru bağırıp kafamı battaniyemin altına geri soktum.
"salak, kapıyı aç yoksa içeri gaz bombası fırlatırım. " Lisa'nın ve diğerlerinin sesi geldiğinde kafamı geri kaldırdım.
"Lalis? " sorarcasına konuştuğumda lalisa'nın tekrar sesi geldi.
"Ta kendisi, hadi kapıyı aç şimdi. " oflayıp kafamı yastığa geri koydum.
Üç gündür ne okula gidiyordum ne de dışarı çıkıyordum, sadece yatağımda yatıp sunhee'ye onu dövmemem karşılığında abur cubur aldırıp üzüntülü şarkılar eşliğinde ağlayarak onları yiyordum.
Tek yaptığım buydu.
"Gidin, ölene kadar bu odadan çıkmayacağım. " söylediğim şey ile kapım kırılacak gibi çalmaya başladığında derin bir nefes verdim.
"Aptal saçma sapan konuşma! kapıyı aç yoksa karşı evdeki Jimin'i buraya sürükleyerek getiririm. " Lisa'nın tehdidi ile gözlerim açılırken kafamı yorganın altından çıkardım.
"Yapamazsın! " aşağıya inen ayak sesleri duymamla kendimi yataktan aşağıya atarak hızla kapının kilidini açtım.
Karşımda duran Jisoo ve Jennie bana şaşkınca bakarken merdivenlerde durmuş lisa gülümsüyordu.
"Ağlayacağım ya! " isyan ederek yatağıma geri döndüğümde kafamı yastığa gömmüştüm ama içeriye giren ve bu rezilliğime aşina olan arkadaşlarım yüzlerini buruşturarak etrafa bakmışlardı.
Jisoo kapalı duran perdeleri açıp, gün ışığının içeriye girmesine izin verdiğinde yüzümü buruşturup çığlık attım.
"Yah! Kapatın şu perdeyi. " lisa yerdeki cips poşetlerinin üstüne basarak bana doğru geldiğinde yorganımı kendine çekmeye çalışmasıyla yumuşak yorganımı ona karşı koyarak kendime çektim.
"Bırak! " çığlık attığımda lisa da bana karşı koyarak yorganı kendine daha güçlü çekti.
"Asıl sen bırak! burada az daha durursan fosil yaratık olarak çıkacaksın!." Boşluğuma sebep olup yorganı üstümden attığında Jennie yerdeki cips poşetlerini toplayıp odadan çıkmıştı.
Yattığım yerde sinirle tepinip ağlamaklı sesler çıkardım.
"Çıkmayacağım işte! çıkma-" lisa bir anda çantasından dört ay önce çok ağır koktuğu için camdan dışarı fırlattığımız parfümünü çıkardığında,odadaki Jisoo da dahil gözlerimiz korkuyla açılmıştı.
"Onu attığımızı sanıyordum? " Jisoo tereddütle konuştuğunda lisa şeytan bir şekilde gülümsemişti.
"Attık zaten. Sadece bu gibi durumlar için yanımda gezdiriyordum. " itiraz edeceğimiz sıra lisa'nın parfümü odasına sıkmasıyla ben ve Jisoo -lisa da dahil- kendimizi dışarı attık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GICIK & Jirosé
FanfictionBluerose: beni kırman için daha etkili bir şeyler lazım... { Yarı texting }