Maçın bittiğine dair düdük sesi geldiğinde Jungkook'un takımının kazanmış olmasına şaşırmadım, o tavşan kılıklı ve Tae hangi takımda ise o takım'ın yenilmesi imkansızdı.
Etraf dağılırken lalisa'nın ardından bende tribünden indim lalisa terli Jungkook'a sarılırken ben yanlarında beklemeye başladım.
Aniden omzuma dokunan Taehyung ile kafamı ona çevirdim.
"Jennie nerede? " gülümsedim Jennie'nin hali içler acısıydı "Jen en son bildiğim kadarıyla kafeterya'da kitaplarla kavga ediyordu." Sonunda sarılmayı bırakan liskook çifti ile gülmeye başladığımızda Taehyung derin bir nefes verdi.
"Tae senin okul birincisi olman ve kız arkadaşının derse olan nefreti nasıl bir duygu?....tam kendine göre bulmuşsun. " Taehyung Jungkook'u yavaşça ittirdiğinde Taehyung elinde tuttuğu pet şişeyi ağzına götürüp içti.
"Onu yüz kere çalıştırdım ama anlamıyor, tatlı ve güzel beyni dersleri kaldıramıyor. " koridordan buraya ilerleyen Jen'i gördüğümde gülümsedim.
Elinde beş kitap, iki defter vardı ve uyuklayarak uyuşuk adımlarla yanımıza geliyordu.
Taehyung'un arkasından gelip sağ kolunu yavaşça ona sardı.
Tae onu fark etmiş olmalı ki Jen'i kendine çekip sarılmıştı.
"Ne bu hâl? Kavga mı ettin? " Jungkook alayla soru sorduğunda Jen göz devirip kafasını Taehyung'un göğsüne yaslamış ve uyuklamaya başlamıştı.
"Bu ne yah?! Herkesin sevgilisi geldi benim civcivim yok! " isyan ettiğimde onlar benim bu halime gülmüşerdi.
"Sen daha çok beklersin civcivini" kollarımı birbirine bağlayıp dudaklarımı büzdüm.
Jimin'in arkadaşları neredeyse bütün aktivitelerde bulunuyordu ama benimki sadece okul, Kaykay ve ev.
Aklıma gelen fikirle arkadaşımın yanına gittim.
"Jungkook sen basket takımında bir kişi eksik demiyor muydun? " ilk önce bana garip bir şekilde baktıktan sonra kafa salladı "evet de, seni alamam rosé kı-" kolunu susması için dürtükledim "benim için değil aptal, Jimin için. "
"Ne Jimin mi? " kafa salladım "tek başına canı sıkılmış olmalı, ona yeni bir aktivite lazım."
"İyi de onun boyu küçük" Taehyung kahkaha atmaya başladığında Jungkook'un ayakkabısına tekme attım.
O acı ile inlerken ben konuşmaya devam ediyordum "boyu hakkında konuşma, onu da takıma alacaksın. " Jungkook elini saçlarına attı.
"Ben zaten ona sormuştum,istemediğini söyledi" o Jimindi her şeye kolayca alışamazdı tabiki hayır diyecekti.
"Sen takıma adını yaz sonrasını düşünme" elimi Jungkook'un omzuna koyup patpatladım.
"Tamam ama ilk önce koç'a sormam gerek" onu omuzlarından tutup sallamaya başladım.
"Bak arkadaşın olarak senden sadece bir şey istedim, ne yap ne et aldır onu takıma. " Jungkook kendini benden uzaklaştırıp midesini tuttu.
"Tamam, tamam midem ağzıma geldi senin yüzünden" yüzümü buruşturarak onlardan ayrıldım.
