Ne kötüydü değil mi? Bir kişinin gerçekten size değer verdiğini sanmanız. Aşk veya sevgi bir günde bitecek bir şey olmamalı. O yüzden Selim beni hiç sevmedi yalandı. Biraz daha tuvalette ağlamaya devam ettim. Gözlerimden yaşlar süzülüyorlardı. Onun yokluğu canımı yakıyordu. Onu özlemiştim ama kulağımda şu sözler çınlıyordu "Bukadar evine gitmeye meraklı olduğunu bilsem bırakırdım seni orada!" Bu sözleri hiç çıkmadı aklımdan.Sinirimden çığlık attım. Onu gerçekten özlüyordum bu sözler onun gibi bir kişinin ağzından çıkamazdı. Bana olan tavırlarına ne demeli resmen bir günde tanımadığım biri oldu. Kabinden çıktım. Makyajım akmıştı. Saçım dağılmıştı ve yüzümde bembeyazdı. Berbat görünüyordum. Yüzümü yıkadım ve çıktım. Başım dönüyordu. Duvarlara tutuna tutuna yürümeye başladım. Yiğitle göz göze geldik Selim ile konuşuyordu. Boş boş bakıyordum ki hemen yanıma koşup belimden tuttu beni ve koltuğa ilerlemeye başladık. "Çok kötü görünüyorsun. Neyin var?"dedi bende "Başım ağrıyor." dedim. İnanmadığı belliydi ama kafasını salladı sadece. Ve yeşil gözlerle buluştu gözlerim. Gözlerinde endişe vardı sanki veya öfke. Dikkatli bir şekilde yüzümü inceliyordu. Gözlerimi kaçırdım hemen. Midem çok bulanıyordu. Yiğit'e hemen "Ben kusucam galiba." dedim ve hızla tuvalete koştum. Kusmaya başladım. Kendimden iğreniyordum. Kusmak insanı olduğundan bin kat daha halsiz düşürürdü. Daha fazla gücüm yoktu. O kadar kötü hissediyordum ki. Birden yere düştüm. Tutunup kalkacak yer arıyordum ama her yer dönüyordu. Sahi dünya da dönüyordu. Orada ağlıyordum hem kalkacak gücüm yoktu hemde biliyorsunuz işte o yoktu. Kulaklarımda onun sesini işittim uzaktan geliyordu ama sesindeki endişe anlaşılıyordu. Sesinden endişe akıyordu. Kızlar tuvaletinin kapısını çalmaya başladı." Ceylan!" diye bağırdı. Kapıyı kapatmıştım ve şuan vurduğu kapının arkasındaydım. Kalbime de böyle sert vurmuştu. Hıçkırarak ağlıyordum. Ama midem daha fazla bulanıyordu. Aramızdaki tek şey bu kapıydı. Ama bu kapı her zaman aramızda kalacaktı. Bu kapı bizim mesafemizdi."Açmazsan kırıcam kapıyı!" diye bağırdı. Onun sesini duymak iyice ağlatıyordu beni. Hiç ayağa kalkmadan kapıyı yavaşça açtım. Boş boş bakıyordum ona. "Noldu sana böyle?" dedi bende gülümsedim ve "Senin eserin." dedim ve eski ifadesizliğime büründüm. Kolumdan hayvan gibi çekti ve beni çıkardı oradan. Sonra telefonunu açtı ve birine mesaj attı. Beni sürüklemeye başladı. Yine kolum acıyordu. Ahh yine ağlıyordum önünde. "Kalbimi ağrıtıyorsun ama kolumla derdin ne?" dedim. Elleri gevşedi. Beni dışarı çıkardı hemen. Ona bakıyordum sadece öylece boş boş bakıyordum. "Senin amacın ne! Ne kadar merak ettim seni farkında mısın? Her yere baktım be! Sana bir şey oldu sandım. Yüzün okadar soluktu ki düşüp bayıldın sandım!" dedi ona öylece bakmaya devam ettim. "Bir şey söyle Ceylan!"diye bağırdı. Kahkaha attım ve hemen "Beni merak etme ozaman. Sana haber vermek zorunda değilim nereye gittiğimi veya nolduğunu söylemek durumunda değilim ayrıca seni ilgilendirmiyor ne olduysa!" diye bağırdım. "Zorundasın!"diye kükredi. Ondan korkmuyordum. "Selim biz diye bir şey yok. Unuttun mu? Ha unuttuysan hatırlatayım. Biz diye bir şey yok! Ben senin hiçbir şeyin değilim ve sana hesap vermek zorunda da değilim!" diye bağırdım ve hızla yürümeye başladım. Kolumdan sertçe tuttu ve beni kendine çekip sarıldı. Biran ona sarılıp her şeyi unutmak istedim. Onun o kokusunu içime çekmek. Yeniden mutlu olmak. Ona terlik atmak. Ama tam tersi onu ittim. "Dokunma bana! Bana biradaha asla dokunma! Nefret ediyorum senden!" diye bağırdım resmen boğazım yırtıldı sandım. Hemen içeriden çantamı alıp hızla eve yürümeye başladım. Annem ve babam yoktu. Toplantılar işte. Hızla kapıyı açtım ve kendimi yatağıma attım. Neden böyleydi neden biz mutlu olamıyorduk? Ona aşıktım. Kendimden nefret ediyorum ama hala ona aşıktım. Hızla montumu kaptım ve dışarı çıktım. Yürüdüm ve bir banka oturup denizi seyretmeye başladım. Belkide biz denizin ta kendisiydik. Bazen dümdüzdük ama bazen dalgalıydık. Ama o deniz artık tamamen bitmişti. Yok olmuştu sanki sonsuza dek. Yanıma biri oturdu ve "Zor değil mi?" dedi yanıma döndüğümde onun suratına o günkü gibi tiksinircesine baktım. "Sen canına mı susadın? " dedim o da "Yoo güzelim ama artık Selim bir şey yapamaz. Çünkü siz sevgili değilsiniz yoksa unuttun mu?" dedi."Sen nereden biliyorsun?" dedim sinirle o da sırıttı ve "Seni takip ettiğimi söylediğimi hatırlıyorum." dedi bende ağlamaya başladım." Bunu neden yapıyorsun?" dedim o da tekrar sırıttı ve "Bu hayatta hiçbirzaman istediğim şeyin gerçekleşmemesi gibi bir şey olmadı. Ben hep istediğim şeyleri aldım Ceylan. Bir kızdan hoşlanıyorum ve bana bakmıyor bile bu benim için ilk ama ben istediğini alan biriyim bu nedenle senin peşini bırakmayacağım." dedi. "Sana yumruk atmak istiyorum." dedim sinirle o da iyice sırıttı ve "Atabilirsin güzelim." dedi ama yapamadım. "Ama yapamazsın çünkü sen kimseye el kaldıramazsın." dedi "Aslında Selim'i çok dövdüm ve ona tokat da attım." dedim o da "Selim'i insandan sayıyor musun?" dedi başımı olumsuz yönde salladım. "Öküz o."dedim Mert de "Bence hayvan kategorisine bile giremez." dedi bende hafifçe gülümsedim. " Doğru diyorsun." dedim o da "Çirkin prenses ne kadar da çirkinsin bugün." dedi ve çirkin prenses demesi ile gözyaşlarım birikti. Bunu bana sadece Selim söylerdi. "Noldu?" dedi merakla. "Yok bir şey." dedim. "Sence Selim beni seviyor mu?" dedim o da gülümsedi ama bu alay içermiyordu gerçekti. "Sevmeseydi beni öldürene kadar dövmezdi. Tamam senden hoşlanıyorum ama bunu yalanlayamam. Bakışları resme Ceylan benim diye bağırıyor. Sadece senin için o gün Selim'e karşılık vermedim çünkü ona gelebilecek en küçük zararda sen perişan olursun." dedi bende ona "Madem üzülmemi istemiyorsun ozaman bırak peşimi." dedim o da kahkaha attı ve "Bu asla olmayacak Ceylan. Boşuna uğraşma birgün benim içinde öyle endişeleneceksin." dedi ona asla öyle bir şey olmayacak bakışlarımı attım. Ve duyduğum ses belki de birazdan her şeyin bittiğinin göstergesiydi. Artık fırtına öncesi sessizlik bitmişti ve fırtınanın ta kendisi gelmişti. "Şimdi bittin Mert!"diye bağırdı ve sanki kara bulutlar çökmüştü üstüme daha doğrusu üstümüze...
Evet bölüm sonu nolur yorum yapıp vote verin. Please sizi seviyorum. Sefgilerrr...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İŞSİZ
Random"Asdasdasdas öhöm öhöm!" "Kızım duur Ceylan napıyon sen napıyon süt tozu hiç yenilir mi işsizsin kızım sen işsiz! " "Şşşt zeyno bana laf atma gel sende ye bak çok kisel öhöm öhöm" "Yaw yiter yaa yiter ceylannn!"