II

1K 71 9
                                    

"Bebeğim, hadi kalk" duyduğum fısıltıdan sonra yanağımda minik bir baskı hissettim. Yavaşça gözlerimi araladığımda karşımda uykulu mavi gözler vardı. "Ne istiyorsun Niall?" gözlerimi tekrar kapattım ve sırtımı dönüp uykuma devam etme çabalarına girdim. Uyanmak istemiyordum. "Bak, sana kahvaltı getirdim." söylediği en ufak derecede bile dikkatimi çekmemiş olsa da başımı kaldırıp ona baktım. Ne kadar yorgun görünse de elindeki beyaz tepside özenle hazırlanmış bir kahvaltı vardı. Yine gülümsedi bana. Bense hiç ifademi değiştirmeden yüzüne baktım. "Neden beni bu saatte kaldırdın?" Neredeyse iki saniye bile beklemeden cevapladı. "Yaklaşık bir saat sonra bir işin olduğunu yazmışsın buraya, bak." Tek eliyle yatağımın hemen yanındaki komodinin üstünde duran kağıt parçasını işaret etti. "Ah, doğru, tamamen unutmuşum." elimi alnıma koyduğumda devam etti. "Bende o işini kahvaltını etmeden önce yapmanı istemediğimden erken kalkıp sana kahvaltı hazırladım." gülümsemeye devam ederken kaşlarını kahvaltıyı isteyip istemediğimi sorarcasına kaldırdı. Yüz ifademi bozmadan yatakta doğrulup oturur pozisyona geldim ve elindeki tepsiyi sıkı tuttuğumu kontrol ettikten sonra aldım. Haşlanmış yumurta, iki dilim kızarmış ekmek, çilek reçeli, salam, biraz salatalık ve domates, peynir, zeytin ve portakal suyu vardı özenle hazırlanmış tepside. Ben yemeğe başlarken aşağıya indiğini gördüm ama hiç dikkatimi bozmadan yemeğe devam ettim.

Birkaç dakika sonra geldiğinde soluk soluğa olduğunu ve elindeki peçeteleri fark ettim. Yine de yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve yanıma gelip peçeteleri bana uzattı. Sarı saçları yan tarafa yatık durumdaydı ve göğsü hızlıca inip kalkarken yüzündeki gülümsemeyle bana peçeteleri uzatıyordu. İlk önce yüzüne baktım. "Neden soluk soluğasın?" cevabını vermeye başlarken elindeki peçetelerden birini aldım ve ağzımı sildim. "Sana peçete almaya aşağıya inmiştim fakat evde kalmadığını fark edince markete gittim ve aldım." Hadi ama bunu yapabilecek kadar salak olmamalıydı. "Bunu yapabilecek kadar salak olamazsın."

"İzin ver yanlışını düzelteyim, bunu yapabilecek kadar salak değilim. Bunu yapabilecek kadar çok seviyorum seni."

Cevap vermedim.

unvalued | n.h.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin