Odaya girdiğimde Niall'ı valizine dolaptan aldığı kıyafetleri yerleştirirken gördüm. Hemen kapıyı kapattım ve gözlerim büyürken sordum, "Niall neler oluyor?"
Birkaç saniye bekledim ama cevap vermedi. Bir iki adım atıp yanına yaklaştım ve yüzümde şaşkın bir ifade taşırken, valizine tişört yerleştirmekte olan koluna dokundum. "Niall, neden kıyafetlerini topluyorsun?"
Bana dönmeye tenezzül bile etmeden cevap verdi. "Yarın turne başlıyor ve birkaç ay olmayacağım. Daha sonra bir ay sürecek olan bir ara vereceğiz. Bir haftasını burada, geri kalanını Los Angeles'ta albüm için çalışmakla geçireceğim. Yani gidiyorum."
Yutkundum.
Daha sonra elimi yanağına koyup bana dönmesini sağladım.
"Gidemezsin."
"Gitmek zorundayım."
Bakışlarım yüzünde gezindi. Çok geçmeden de kıyafetlerini toplamaya devam etti."...Hem, ne oldu? Şimdi gidiyorum diye değerli mi oldum?"
Bana döndüğünde bakışlarımı yerden yüzüne doğru yönelttim.
"Cidden ya, ne oldu da önemsiyorsun gitmemi? Normalde sen değil misin, 'arkadaşlarınla git dışarıda buluş' diyen, ha? Emin bile olamıyorum beni sevip sevmediğinden, hep seni kaybetmemek için susuyorum..."
"Bak--"
"Hayır sen bak, bir yılı aşkın bir süredir birlikteyiz ve senin bir kez olsun 'seni seviyorum' dediğini duymadım. Utanıyorsun desem, öyle birisi değilsin. Aklına ne gelirse söylersin. Beni sevmiyorsun desem, o zaman neden bu zamana kadar benimle birlikteydin ki diye düşünüyorum ve bu da çok mantıksız... Bilmiyorum... Ve canım yanıyor, anlamıyor musun? Ben seni her bir parçamla ölesiye severken senin bana bu şekilde davranman kalbimi paramparça ediyor..."
Bunları söylerken gözlerinin dolmasını izlemeye devam ettim. Artık söylemenin sırası gelmişti.
"Ben çok özür dilerim... Ama ben seni sevmiyorum. O anlamda değil. Sadece, bir akrabam veya arkadaşımmışsın gibi seviyorum. Fakat sana ihtiyacım var. Beni bırakıp gidemezsin, sana deli gibi ihtiyacım var."
Sözlerimle birlikte yüzündeki ifade gittikçe ağlamaklı bir hal aldı.
"A-ama bana ihtiyacın varsa, nasıl beni sevmiyorsun?"
"Sana ihtiyacım olması seni sevdiğim anlamına gelmiyor."
Bana incinmiş bir şekilde bakmaya devam ederken, ben de sözlerime devam ettim.
"Bu zamana kadar hiç söylemedim ama bende bir nevi panik bozukluğu var. Yalnız kalamıyorum. Ne evde, ne de herhangi bir yerde, yalnız olduğumu bildiğim zaman, birinin uzun süre boyunca gelmeyecek olduğunu bildiğim zaman, kötüleşiyorum. Erkek arkadaşım olmadığı zaman ise genellikle yalnız oluyorum. Fakat seninle tanıştıktan sonra ve bana benden hoşlandığını söylediğinde, mutlu oldum. Sana karşı aynı duyguları hissettiğim için değil, artık yalnız kalmayacağımdan, çünkü sen vardın. Beni seviyordun, ben hiç kimseyi sevemezken, sen beni sevdin ve ben de seninle birlikte olmayı kabul ettim. İnan bana beni sevdiğin için sana karşı aslında çok teşekkür doluyum. Teşekkür ederim, gerçekten. Ben sana böyle kötü davranırken ve seni o anlamda sevmezken, sen her zaman benim için burdaydın. Neden öyle davrandığımı bilmek istersen de, seni doğru olmayan şeylere inandırmak istemedim. Yani, sana çok iyi davransaydım, seni gerçekten sevdiğimi düşünürdün ben de seni buna inandırmak istemedim. Yalan söylemiş gibi hissederdim. Ve muhtemelen biraz sonra benden ayrılacaksın, birkaç kez daha yaşadığımdan biliyorum, ve cidden özür di--"
Sözümü tamamlamama izin vermeden dudaklarını dudaklarımda hissettim. Ve garip bir şekilde, içimden bir parça onu geri öpmemi söyledi.
Ben de öyle yaptım.
Eveeeet! Pek üzüleceğinizi sanmıyorum ama, bu bölüm finaldi. Yani zaten final olmasaydı hikayede daha ne olabilirdi, değil mi? Artık kızın neden öyle davrandığını öğrendiniz. Ve burdan sonrasını da sizin hayal gücünüze bırakmak istedim. Yani, Niall yine de ondan ayrılacak mı? Ben bilmiyorum. Kızımız Niall'ı sevmeye başlayacak mı? Ben bilmiyorum. Niall öptükten sonra kıza tokat atar mı? Ben bilmiyorum. Niall kızımızı tedavi için bir yerlere götürür mü? Ben bilmiyorum. Evlenirler mi? Ben bilmiyorum. Ama, siz biliyorsunuz. Şu andan sonra hikayeyi kafanızda istediğiniz gibi kurgulayabilirsiniz, ve tavsiyem, sınırları zorlayın!
İsterseniz -ki bu güzel olurdu, yorumlara kısaca sizin kurgunuza göre hikaye nasıl devam eder diye yazabilirsiniz, ben de okurum *-*
Neyse, okuyan herkese çok teşekkür ederim, hala bitmemiş olan hikayem var, takip edebilirsiniz! :D