*** Düzenlenmiş bölümdür. Diğer bölümler de düzenlenecektir.***
Yatağında sere serpe yatan kadına baktı. Bir eli yatağa diğer eli yastık ile başının arasındaydı. Kızıl saçları yastığa dağılmıştı ahenkle. Meraklı arkadaşı Alezya defalarca kez aramıştı kızıl kadını ama aradığı kişi saat 11.35'i göstermesine rağmen mışıl mışıl uyuyordu.
Elini yavaşça yatağındaki kadının yüzüne koydu. Baş parmağıyla yanağını okşarken dudaklarını alnına bastırdığı sırada mırıldanarak bulunduğu sıcaklığa daha sokuldu genç kadın. İşte şimdi adamın göğsünde yatıyordu bir bebek gibi.
Birkaç dakika sonra göğsündeki hareketlilikle dinlendirmek üzere kapattığı yeşillerini araladı adam. Kendisine uyku mahmuru gözlerle bakan kadına uzanıp dudağını öptü.
"Günaydın uykucu,"diyerek alay ettiği kadın etrafına şaşkınca bakıp hızlıca yataktan kalktı. Gözleri yataktaki üstsüz patronuna sonra üzerindeki geceliğe kaydı. Korkuyla kendisine bakan kadına doğru yürüdü yataktan kalkan adam fakat karşısındaki kadın yanaklarını ıslatan gözyaşlarını silerek birkaç adım geriye gitti.
"Hiçbir şey hatırlamıyorum. Beynimin içinde böcek varmış gibi hissediyorum. Düşündüğüm şeyi yapmadık değil mi? Doğruyu söyle!" Ellerini saçlarına geçirerek ağlayan kadın arkasını dönüp kafasını duvara yasladığında kollarını tutan adam bedenini kendisine çevirdiği kadını kollarının arasına aldı.
"Sakinleş güzelim. Öyle bir şey olmadı. Korkmana gerek yok."kendisine şefkatle bakan adam gözyaşlarını silerek saçlarını düzelttiğinde tekrar üzerindeki geceliğe baktı.
"Bu-bunu neden giydim o zaman ben?"
"Ben dedim giymeni. Elbiseyle rahat uyuyamayacağın için."
Başına saplanan ağrıyla yüzünü buruşturarak ellerini başının iki yanına koyup bastırdı. Kesik kesik görüntüler geliyordu gözünün önüne.
"Seni istiyorum."demişti karşısındaki adama dün gece. Gözlerini yuvalarından çıkarırcasına ayıran kadın kendisine bakan adama bakışlarını çevirerek utançla yüzüne koydu ellerini.
Böyle bir şeyi nasıl dile getirdiğini aklı almıyordu!
"Aral Bey, ben yani şey aslında dün gece haddimi aşarak dediğim şeyler için özür dilerim. Yani size öyle bir şey demem doğru değildi biliyorum fakat kendimde değildim. Gerçekten öz-"dudaklarına bastırılan parmak susmasını sağlarken karşısındaki kadını göğsüne bastırdı.
"Sen göğsümde uyudun ya geri kalan hiçbir şey umrumda değil Riva. Hayatımı tek bir güne sığdıracak olsam bu kesinlikle dün gece olurdu."
Patronunun boynundaki morluklar gözüne çarparken "Bunları ben mi yaptım?!"diyerek telaşla konuştuğunda parmağını yavaşça adamın boynuna dokundurup ateşe dokunurcasına geri çekti.
"Aynısından sende de var. "diyen adama kocaman olmuş gözleriyle bakarak banyoya koştu. Aynanın karşısına geçtiğinde gördüğü morluklarla ellerini ağzına koydu şaşkınlıktan.
Yavaşça boynundaki moraran yerlere dokunup baktı. Bunları nasıl saklayacaktı? Alezya gördüğü zaman ne haltlar yediğini anlayacaktı! İçinden çıkamayacağı bir duruma girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Tutku
RomanceDÜZENLENİYOR / YENİDEN YAZILIYOR. İş görüşmesi için gittiğiniz yerde çantanızdan geceliğiniz düşse ne olurdu hiç hayal ettiniz mi? Geceliğin çantada ne işi var dediğinizi duyar gibiyim. ** "Geceliğin masamın sağ alt tarafındaki çekmecede, sabah alır...