***Düzenlenmiş bölümdür. Diğer bölümler de düzenlenecektir.***
Elindeki çantayı gevşekçe tutarak apartman merdivenlerini çıkmaya başlayan genç kız yeşil gözlü adamdan uzak üçüncü bir iş gününün daha sonuna gelmişti. Her an gelecek diye yollarını gözlese de beklediği kişi gelmemişti.
Bir çağrı, bir mesaj dahi almamıştı üç gündür.
Anahtarı kapı deliğine yerleştirip çevirdiği sırada evin içinden yükselen ağlama sesleriyle kaşları çatıldı kızıl kadının.
Hızla içeri girdiğinde arkadaşının yere oturmuş dizlerini karnına çekerek sesli bir şekilde ağladığını gördü. Yerdeki peçetelere bakışları kayarken elindeki çantayı yere bırakarak arkadaşının önünde yere oturdu.
"Alezya ne oldu güzelim? Neden ağlıyorsun?"eliyle saçlarını okşadığı arkadaşını ilk defa böyle kötü bir durumda görüyordu. Daha önce de ağladığı zamanlar olmuştu fakat hiçbiri bu kadar kötü değildi.
Kendisine çevrilen ağlamaktan kızarmış ve bir o kadar şişkin gözlere şefkatle bakıp kollarını arkadaşına dolayarak sıkıca sarıldı.
"Anlat bana güzelim derdin neyse birlikte bir çözüm bulalım."
İç çeke çeke ağlayan arkadaşı bir süre sonra sakinleşirken elindeki peçeteyle burnunu silerek bedenini tamamen kendisine çevirdi.
"Be-ben hamileyim."
Arkadaşının ağzından çıkanlar kulaklarına dolarken gözleri şaşkınlıkla aralandı genç kızın.
"Birkaç gündür mide bulantılarım vardı ama ben çok abur cubur yediğime yorup üzerine düşmemiştim. Sonra birden aklıma böyle bir durum düşünce test yaptım. Hamileymişim."
"A-ama sen doğum kontrol hapı kullanıyordun böyle bir şey nasıl olabilir ki? Hem bir teste güvenemeyiz. Hastaneye gidip orada test yaptıralım. Kan falan alırlar daha güvenilir olur."
Kendisine ıslak gözleriyle bakan arkadaşı başını öne eğerek kafasını olumsuz anlamda sallarken kızıl kadın ellerini kavradığı arkadaşının kendisine bakmasına neden oldu.
"15 tane test denedim. Hepsi de aynı. Hepsinin de yanlış olma ihtimali yok değil mi? Hastaneye de gittim zaten hamileymişim işte!"
"Ama ya doğum kontrol hapları? Onlar hiç mi işe yaramamış?"
"Bilmiyorum Riva lanet olasıca haplar işe yaramamış işte. Etkisi sandığım kadar yüksek değilmiş demek ki! Ne yapacağım ben bu bebeği?"
"Bebek ne kadarlıkmış?"
"5 haftalıkmış."diyen arkadaşı tekrar gözyaşlarıyla yanaklarını ıslatırken kafasını kızıl arkadaşının dizlerine koyarak yere uzanıp ağlamaya devam etti sessizce.
"Ne yapmayı düşünüyorsun Alezya? Ailene söyledin mi?"
Yerinden hızla kalkan arkadaşı telaşla kızıl arkadaşına bakarken elleriyle yüzünü kavrayıp derin bir iç çekti.
"Abim bunu öğrenmemeli yoksa beni memlekete götürür Riva. Ben orada yapamam olmaz Riva! Olmaz orada böyle rahat olamam. Sakın bak sende asla Aral'a bu durumdan bahsetmeyeceksin. O abimin çok yakın arkadaşı ona kesin söyler. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Tutku
RomansaDÜZENLENİYOR / YENİDEN YAZILIYOR. İş görüşmesi için gittiğiniz yerde çantanızdan geceliğiniz düşse ne olurdu hiç hayal ettiniz mi? Geceliğin çantada ne işi var dediğinizi duyar gibiyim. ** "Geceliğin masamın sağ alt tarafındaki çekmecede, sabah alır...