Yeşil irisler kendisine kızarmış yanaklarıyla bakan kızıl kadına çevrildi. Böyle utanması ona karşı içinde önüne geçilmez bir şefkatin oluşmasına neden oluyordu. Genç kadının karnından yükselen seslerle yeşil irisler parlayarak yüzünde dolanırken utançla başını öne eğdi kadın.
"Biz en iyisi kahvaltı edelim bir an önce yoksa miden ufaktan ufaktan seni yemeye başlayacak güzelim."
Elindeki salatalığı kaşları çatık bir şekilde ısıran kızıl kadın oturduğu yerden zıplayarak inip kendisine sırıtarak bakan adama yaklaştı.
"Sakın güleyim deme utanıyorum zaten."
Ellerini teslim olurcasına havaya kaldıran adama karşın hafif bir tebessüm ederek çektiği sandalyeye oturdu.
Ekmeğe sürdüğü çilek reçelini büyük bir iştahla tüketen kadına karşın iç çekerek çayını yudumladı adam. Bu kadın hiçbir şey yapmadan bile yüreğinde kuşlara kanat çırptırıyordu.
"Öyle bakmaya devam edecek misin? Yemeyi düşünüyor musun yoksa?"
Parmağına bulaşa çilek reçelini yaladığı sırada konuşan kadına karşın gülümsemeden edemedi. Şu an küçük bir kız çocuğundan farksız duruyordu.
"Seni izlemek daha cazip geliyor."
Genç adamın açık sözlülüğü karşısında istemeden de olsa utanmıştı. Bu adam nasıl oluyor da her seferinde kendisini utandırmayı başarıyordu?
"Düşündüm de galiba ben kendimi akışa bırakmakla yanlış bir karar almışım. Her fırsatta gözlerini bana dikmekten başka bir şey yaptığın yok çünkü!"
Genç kadın yalancı bir öfkeyle homurdanırken çatık kaşlarıyla karşısında oturan adama bakıp çatalına batırdığı salatalığı ağzına atarak hırsla çiğnemeye başladı.
Yerinden kalkan adam iki adımla kızıl kadının yanına gelip kollarından tuttuğu kadını yavaşça kaldırdı. Çenesine elini yerleştirdiği kadının kafasını hafif bir açıyla yukarı kaldırıp dudaklarını burnunun ucuna bastırarak kollarını cılız bedenine doladı.
"Bana kızıyorsun ama ben suçlu değilim ki bebeğim."
Genç kadın duyduğu kelimeyle kalbinin arsız çırpınışlarına karşı koyamazken başını yasladığı omuzdan çekerek yeşil irislere çevirdi.
"Kim suçlu yine her zamanki gibi ben mi suçluyum Aral!"
"Sen bu kadar seksi ve güzel olmasaydın sana bakmak zorunda kalmazdım normal olarak."
Kendisine kınayan gözlerle bakan kadına karşın dudaklarının arasından kaçan kahkahalara engel olamayarak tarçın kokulu saçları okşadı.
"Çok arsız olduğunu söylemiş miydim?"
"Çok kez."
...
"Hayır diyorum Aral! Kaç gündür zaten şirkette yoktun bir de işi gücü bırakıp film mi izleyelim?! Lütfen bırakır mısın beni?"
Genç kadın bedenine mengene gibi sarılmış kollardan kurtulmaya çalışırken adam huysuzlanan kadına karşın bir bariyer gibi direnç gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Tutku
Roman d'amourDÜZENLENİYOR / YENİDEN YAZILIYOR. İş görüşmesi için gittiğiniz yerde çantanızdan geceliğiniz düşse ne olurdu hiç hayal ettiniz mi? Geceliğin çantada ne işi var dediğinizi duyar gibiyim. ** "Geceliğin masamın sağ alt tarafındaki çekmecede, sabah alır...