***Düzenlenmiş bölümdür. Diğer bölümler de düzenlenecektir.***
Patronunun sözleri zihninde şiddetle yankılanıyor, kulakları uğulduyor, kalbi göğüs kafesini kırarcasına çarpıyor ve bedeni adeta ateşler içinde kalmışcasına yanıyordu. Ne diyeceğini bilemediğinden ağzını açamadığı gibi nefes almayı da beceremiyordu. Zihninde kol gezen türlü düşünceler kalbini acıtmaya yetiyorken karşısındaki adamın bu derin bakışları neyin nesiydi ki?
Gecelik yüzünden böyle diyor, belki de niyeti çok başkadır.
Genç kadının içinden geçen, sinirlenmesine ve çokça da kırılmasına neden olduğunda güçlükle derin bir nefesi doldurdu ciğerlerine. Gözlerini, sakinleşmek adına sıkıca kapatıp açtığında kendisine yönelen adımların sahibinden geriye giderek kurtulmaya çalışırken sırtının elbise dolabına çarpmasıyla ofladı.
"Neden bir şeyler demiyorsun? Düşüncelerini bilmek istiyorum."
"Neyi bilmek istiyorsunuz?" diyerek ani bir yükselişle kaşlarını çattı genç kadın. "Geceliğimi odasında düşürdüğüm için ilk günden aşık oldum sana naraları atan bir adam hakkında ne düşündüğümü mü? Yoksa bunun kalbimi nasıl kırıp, beni nasıl sinir ettiğini mi? Söyleyin Aral Bey, hangisini bilmek istiyorsunuz?"
"Riva," diyerek ağlamamak için kendini kasan kadına doğru usulca bir adım daha yaklaştı Aral. Kadın fazlasıyla yanlış düşünüyor, kendisinin hislerini çirkin bir manada yorumluyordu kendi içinde. Kabul, haklıydı ancak genç adamı dinlemesi gerekiyordu. "Sakinleş lütfen, öyle konuşalım. Sandığın gibi bir durum değil inan."
"Hayır," deyip kararlılıkla kafasını iki yana sallayan genç kadın kalbindeki kırıkların sızladığını hissettiğinde dolan gözlerine mani olmanın tam zamanıydı. "Anlatacaklarınız umrumda değil, dinlemek istemiyorum sizi. Lütfen odamdan çıkın, zaten Alezya sizi gitti olarak biliyor odamdan çıkmışken evden de gidebilirsiniz. Eğer Alezya'ya söyleyecek yalanınız varsa da kalın ama lütfen şimdi odamdan çıkın."
"Bu kadar peşin hükümlü olmadan önce beni dinlemen gerekiyor Riva. Sence bir bez parçası benim hislerime şekil verecek kadar güçlü mü?"
"Öyle olmadığı için mi destursuz odama girip, odanızda düşürdüğüm geceliğin daha çok yakışacağını söylediniz? Kirli zihninizde kim bilir neler hayal ettiniz de bana böyle bir cümleyi kurabildiniz. Lütfen Aral Bey, bu konuşma daha çirkin bir boyuta ulaşmadan odamdan çıkın. İşinizden de istifa edeceğim artık bu raddeden sonra birbirimizi görmenin pek doğru olacağını sanmıyorum."
Genç adam hayretler içinde karşısında sinirle harmanlanan kadına bakarken sıkıntıyla iç çekti. "Saçmalıyorsun Riva, ne istifa etmesinden bahsediyorsun sen? Bu konu yüzünden işinden olmanı istemiyorum."
"Sizin kadar olamaz. Elimi attığım her dal kırılmak zorunda mı gerçekten?" Hayıflanarak, odasındaki adamın varlığını yok saymaya çalışan kadın arkasında kalan dolaptan üst alarak alelacele giydi. Hemen sonra patronunun yanından sıyrılarak yatağına yattı. "Çıkarken kapıyı kapatırsanız sevinirim. İyi geceler."
Genç kadın gözlerini kapatıp patronundan bir hamle beklerken birkaç dakikanın ardından odanın kapısı açıldı ve saniyeler sonra yeniden kapandı. Riva, sıkıntıyla soluyarak kapalı gözlerini açtığında göz kenarlarında biriken yaşlar usulca yanaklarında yol buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Tutku
Storie d'amoreDÜZENLENİYOR / YENİDEN YAZILIYOR. İş görüşmesi için gittiğiniz yerde çantanızdan geceliğiniz düşse ne olurdu hiç hayal ettiniz mi? Geceliğin çantada ne işi var dediğinizi duyar gibiyim. ** "Geceliğin masamın sağ alt tarafındaki çekmecede, sabah alır...