sevgili hinata,
nasılsın? maçlarını izliyorum, sanki her geçen gün daha da gelişiyor, benden bir adım daha da uzaklaşıyor gibisin. her aldığın sayıda yüzüne yayılan ılık gülümsemen maçını ve seni izleyen herkeste apayrı duygular uyandırırken, bende uyandırdığı tek duygu özlem. gülümsediğinde, kısılan gözlerinin kenarlarında oluşan kırışıklıkları, kiraz kırmızısına çalan ince dudaklarını yakından görmeye öyle özlem duyuyorum ki...
beni soracak olursan, iyiyim. yaklaşık bir ay önce voleybol kariyerime bazı sağlık sorunlarım nedeniyle ara verdim. ama takımımın ve elbette ki senin hiçbir maçını kaçırmıyorum.
hem manevi hem maddi yokluğunda, diksiyon ve japonca dersi almaya başladım. seçtiğim kelimelerden anlaşılıyordur herhalde? birkaç sene önceki mektuplarımla karşılaştırıldığında arada dağlar kadar fark olduğunu biliyorum. neyse ki konumuz bu değil.
her gün rutin haline gelen bu mektup işi, beni her ne kadar yorsa da asla sıkılmadım, sakın beni yanlış anlama. ben, senden asla sıkılmam doğrusu. hoş, senden sıkılan bir canlının olduğu konusunda da şüphelerim var.
atsumu ile cidden çok uyumlu oynuyorsunuz. bundan bahsetmekten her ne kadar nefret de etsem sanırım gerçekleri gün yüzüne çıkarmak, yaşımın getirdiği olgunluktan olsa gerek... her neyse, EN KISA SÜREDE ayrılırsınız umarım.
eh, ben de seni yeni sevgilimle tanıştırayım mademse. adını bilmiyorum, doktorlarım bir şeyler söylemişti ama adındansa işlevleri aklımda kaldı desem yeridir. haha, bu da benim küçük kirli kelime oyunumdu. :)
neyse.
göğsüme birkaç kablo bağladılar, nereye gitsem benimle... hatta kalp atışlarımı bile dinliyor! sanırım beni çok seviyor. yanımdan hiç ayrılmıyor ya...
keşke sen de hiç yanı başımdan ayrılmasaydın.
uzattım gibi, neyse. zaten okuyan da yok ya, tek başıma yazıyorum bunları.
dediğim gibi, ben HARİKA hissediyorum. kondisyonum şaşırtıcı derecede düştüğü ve attığım her adımda kaslarım çözülüyormuş gibi hissettiğim için bir süreliğine sahalardan çekildim. lakin geri döndüğümde, arkanda kalmayacağımı bilmeni isterim.
sevgilerle, kageyama ve onun kalbini dinleyen makinesi (evet, kelimeleri beraber seçtik)
—
selam bu bölümü mikrodalgadaki pizzamı beklerken yazıyorum ve evet saat gecenin ikisi :( aç bi insanım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
toss | kagehina
Fanfictionkageyama, hinata'nın sahip olduğu tek pasör olarak kalmak istemişti. ˏˋ°•*⁀➷ kagehina au! letters from kt.