I Want You [Sehūn x Sehun OC]

🏹 13 🏹

KAOSUN DEVAMI VE BITIŞI NIAHAHAHAHA
***

"Ahmak piç kurusu!" Kafanı yana eğip küçümser bir şekilde konuştun. Kırmızı Olan korku dolu kırmızı gözleriyle sana bakıyordu.

"Majesteleri?" ŔiJin, şaşkınlık dolu bir sesle konuştu. Diğerleri de onun hitap şeklini duyunca şok olmuştu.

"Sen, zavallı bir parazit gibi gezegenime geldiğinde bile seni hoşgörü ile karşıladım! Ancak sen, evlatlarıma zarar verme cürretinde bulundun! Şimdi de ikizim olan diğer gezegene mi dadandın?" ŔiJin'in sana seslenmesini kulak ardı edip boğazını sıktığın kırmızı olana bakmaya devam ettin. Sen sendin. Bunu biliyordun ancak aynı zamanda başka birinin anılarına, gücüne ve hakimiyetine de sahiptin.

"Ben sadece intikamımı alıyorum!" Kırmızı olan aptallık edip sana cevap verme cürettinde bulunduğunda dişlerini sıkıp boğazındaki tutuşunu sıkılaştırdın.

"Sehūn benim evladım, sana yardım etti. Sen ise aç gözlülük yapıp onun gücünü çaldın! Yetmedi sevgilisini de aldın! Tanrılar o zaman kaderin önüne geçmeme engel oldu ancak yetti! Senin ruhunu parçalara ayıracağım! Ruhunu acılar içinde lime lime edeceğim!" Yüzün bambaşka bir hâl alıp korkutucu bir şekile büründü. Kırmızı olanın boğazını sıkmanı sağlayan sarmaşık bir Orc'un saldırısıyla kopup parçalandığında kolun geri düştü.

Kaşlarını kaldırıp sana saldıran Orc'a döndün. Sadece parmağını kaldırmanla toprağa gömülmesi bir oldu. "Savaşmak mı istiyorsun? Pekâlâ." Küçümser bir şekilde gülümseyip sol elini kaldırdın ve diğerlerinin etrafının bitkiden bir koza ile çevrelenmesini sağladın. Onlar yeterince savaşıp yara almıştı şimdi koruma sırası sendeydi.

"Yapma! Yardım edelim!" Sehun itiraz dolu bir şekilde bağırdığında onlara dönüp gülümsedin.

"Benim için nefes almak kadar basit olacak. Endişe etmenize gerek yok." Hepsi sana endişeli bir şekilde bakıyordu. Sol kolunu öylece açarak uzattığında kalın sarmaşıklardan bir kılıç oluşmuştu.

Kırmızı olana tekrar dönüp yarım bir gülümseme ile ona baktın. Orclar tekrar savaş pozisyonu alıp üstüne gelirken senin yönetiminde olan ağaçlar, bitkiler, taşlar onlarla savaşıyor her birini alt ediyordu.

Kırmızı olan, bir dumana dönüşüp uzaklaşmaya çalıştığında kıkırdayarak sarmaşıklarınla kendini yerden yükselttin ve sağ elinden çıkan sarmaşığı bir kement gibi sallayıp Kırmızı olana doladın. Onu şöyle bir çevirip sertçe zemine çarptın.

Diğerlerine göre hiç bir şey işlemeyen bir duman olabilirdi ancak senin, sizin karşınızda hiç bir şansı yoktu.

"Seni hayatı değersiz piç kurusu! Benim karşımda bir şansın olabildiğini mi düşündün?! Ben tanrıların gücüne sahipken sen kim oluyorsun da bana kafa tutuyorsun?!" Kılıcını kaldırıp Kırmızı olana rastgele saldırdın. Onu öldürmüyordun. Onun ruhunu parçalıyordun. Bu zamana dek yiyerek öldürdüğü, ruhuna can olarak aldığı gezegenlerin ruhlarını, kendine kurban ettiği zavallı yaratıkları serbest bırakıyordun.