"Uyandı demek." ŔiJin bahçede çiçekleri ile ilgilenirken evinden gelen seslerle işini yarım bırakmak zorunda kalmıştı. Bahçe makasını kenara bırakıp derin bir nefes aldı ve evine girdi.
"Ne demek sakin ol?! CHANYEOL HYUNGUN SAÇLARI PEMBE LAN GÖZLERI FARKLI NE DEMEK SAKIN OL?!" Sehun uyandığı odanın içinde bir o yana bir bu yana yürürken Chanyeøl ve Lay ne yapacaklarını bilemiyordu.
"Ben Chanyeol değilim." Yeøl bir an boş bulunup Sehun'un zannettiği kişi olmadığını söylediğinde Lay eliyle yüzünü sıvazlamıştı.
"Aklımı kaçıracağım cidden. NEREYE DÜŞTÜM LAN BEN?!" Sehun korku dolu bir sesle geri geri adımlar atmaya başladı. Lay oturduğu sedirden kalkıp oğlanın önüne gelmişti.
"Sehun-ah, sakin olman lazım. Her şeyi anlatacağız ama sakin olmazsan bunu yapamayız."
"Biz hangi cehennemdeyiz Hyung?" Lay ne cevap vereceğini bilemeyerek dudaklarını birbirine bastırdığında odanın kapısı açılmış ve içeri gri saçlı ŔiJin girmişti. "Siktir ordan RiJin'i kessen kızıldan vazgeçmez." ŔiJin, Sehun'a bakarak kıkırdamıştı.
"Ben RiJin değilim. Ayrıca evrenime Cehennem demezsen sevinirim."
"Ikna oldum." Sehun kafasını sallayarak konuştuğunda Chanyeøl elini beline koyarak kafasını havaya kaldırmıştı.
"Uyandığından beri sana laf anlatmaya çalışıyoruz ama senin sakinleşmen için eşimin saçlarını görmen yetiyor öyle mi?"
"Yuh evli misiniz?" Sehun hiç olmayacak bir şeye tepki verdiğinde Chanyeøl yenilmişlikle kendini sedire bırakmıştı. Lay ise derin bir nefes alarak arkasına yaslandı.
"Aklını mı bulandırıyorsun?" Chanyeøl eşine sorduğunda ŔiJin omuz silkmişti.
"Ben büyücüyüm hayatım. Başka bir sakinleştirme yöntemi biliyorsan buyur." ŔiJin'in meydan okumasına karşılık Chanyeøl gözlerini devirmekle yetinmişti.
***
"Günaydın." Mutfağa girdiğinde kahvaltı hazırlamaya çalışan RiJin ve MinSeok'u görmüştün."Günaydın begonyam. Rahat uyudun mu?" RiJin kısaca yanağını okşayıp konuştuğunda kafanı salladın. Gece geç saatlere dek kutlamaya devam ettiğiniz için hepiniz Sehun ve JunMyeon'un evinde yatıya kalmıştınız.
"Sehun nerede?" Mutfaktaki geniş ve uzun masaya oturup kasede duran elmalardan birini ısırdın.
"Lay, sabah sporunda ona eşlik etmesini istemiş galiba. Birlikte çıktılar yarım saat önce." MinSeok yumurtaları çırparken cevap verdiğinde dudaklarını büzdün.
"Sizce de Sehun'da bir gariplik yok mu?" Minseok ve RiJin'e hitaben konuştuğunda kızıl saçlı arkadaşın kaşlarını kaldırarak sana baktı.
"Nasıl bir gariplik manolyam?"
"Dün gece benimle uyumak istedi. Normalde kişisel alanıma saygı duyardı yani sevgili olmadığımız için öyle bir istekte de bulunmazdı." RiJin elindeki peynir tabağını masaya bırakıp salatalık soymaya giriştiğinde Minseok elindeki işi bırakıp sana dönmüştü.
"Zaten sevgili gibi değil misiniz? Gibisini bırak direkt öylesiniz. JunMyeon'u yanlış anlaması başka birinin sana olabilme ihtimali aklına getirdi galiba eh dün biraz dalga da geçtiler." Bir anlığına elindeki çatalla RiJin'i gösterdiğinde arkadaşın gözlerini devirmişti.
"Hak etmiyor sanki. Yeter kaç senedir sevgilim diyemiyorlar birbirlerine bıktım." RiJin'in haklı isyanına kıkırdamakla yetinmiştin.
"Galiba yerinde duraklamak yerine hareketlenmesi gerektiğini anladı. Ondandır bu hareketleri." Minseok sözlerini gülümseyerek bitirdiğinde elindeki elmanı bırakıp omuz silktin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want You [Sehūn x Sehun OC]
Fiksi Penggemar"Tüm Dünyayı yakmam gerekse bile seni istiyorum." -Sehūn "Adımladığın tüm yollara kırmızı güller dökeceğim." -Sehun Sehūn•Sehun x Sen. -Yazarın Oh Sehun'u iki farklı kişilikte yazmak istemesi sebebi ile başlanmıştır.- *Tüm hakları Sehūn ve Sehun'...