Sehun sanki su altından çıkmış gibi nefes alarak uyandıktan sonra bir kaç kez öksürerek yatağında doğruldu.
Gördüklerine ve öğrendiklerine bir türlü anlam veremiyordu. Paralel bir evren vardı ve ruhsal seyahat mümkündü. Ayrıca o evrendeki kendisinin tamamen duygusal bir budala olduğunu düşünüyordu.
"Geldin mi sonunda? Yemin ederim dokuz doğurdum sen gelene kadar. Öteki Sehūn sürekli pot kırıp durdu. BIZIM KIZ DA ŞÜPHELENMEYE BAŞLADI ZATEN HER AN BIR YERLER GÖÇECEK DE ÖLECEĞIZ DIYE ÖDÜM KOPTU!" RiJin aniden Sehun'un odasına girip dert yanmaya başladığında genç oğlan yatağında gözlerini kırpıştırarak ona bakıyordu.
"Tamam da bana niye kızıyorsun? Ben demedim yer değiştirelim diye." Sonunda kendine gelip konuştuğunda RiJin gözlerini devirmişti.
"Sana kızmıyorum. Sinirli ve stresliyim ne rahat uyku uyudum ne yemek yedim BEN YEMEKTEN KESILDIM BEN?!" RiJin dehşet içinde ellerini yana açarak konuştuğunda Sehun ufak bir kahkaha atmıştı.
"Bu sorunu en yakın zamanda çözeceğiz merak etme. Yardım edeceksin değil mi?"
"Of salak mısın Sehun? Senden önce her şeyi biliyordum zaten ben. Efsanevi, seksi, tatlı güzel, büyücü olan öteki ben her şeyi anlatmıştı zaten." RiJin ukala bir şekilde konuşup kaşlarını kaldırdığında Sehun gözlerini devirmişti. Odadan çıkmak için hareketlendiğinde RiJin onu kolundan tutup durdurmuştu.
"Artık resmi olarak manitasınız."
"Ne?" Sehun anlamaz bir şekilde kaşlarını kaldırdığında RiJin onun omzunu patpatladı.
"Sehūn, bu konuda senden akıllı çıktı yani. Geçmiş olsun." RiJin kıkırdayıp odadan çıktığında Sehun olduğu yerde kalmıştı.
O duygusal budala çıkma teklifi etme şansını elinden mi almıştı yani?
***
"Günaydın." Sehun mutfağa girip naif bir sesle konuştuğunda ona döndün."Günaydın Hun-ah." Elini onun yanağına yaslayıp ufak bir öpücük kondurup kahvaltı sofrası kurma işine geri döndün. Sehun'un doğum gününden beri 2 gündür hepiniz Sehun ve JunMyeon'un evinde kalıyordunuz. Bir kaç kez gitmek ile ilgili bir şeyler desen de Minseok ne zamandır birlikte toplanmadığınızı hazır yeri gelmişken vakit geçirmeniz gerektiğini söylemişti.
Açıkçası Sehun'un eli ayağına dolaşmıştı. Nasıl tepki vermesi gerektiğini ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Sehūn'un nasıl burada neler değiştirdiğine hakim değildi.
"Çay ister misin? Dün gece yine bir iki kadeh bir şeyler içmiştiniz. Hâlâ ayılamamış gibisin." Elindeki tabakları masaya yerleştirirken boş bakışlarla olduğu yerde duran Sehun'a baktın.
"Aslında iyi olur. Aklım çok bulanık." Sehun saçlarını şöyle bir karıştırıp sandalyelerden birine oturduğunda RiJin de mutfağa girmişti.
"Senin ne zaman aklın yerinde oldu ki acaba?" Gözlerini kısarak kızıl saçlarını savurdu ve sofrayı hazırlamanda sana yardıma girişti. Doldurduğun bir fincan çayı Sehun'a verip gülümsedin.
"YAH BYUN BAEKHYUN YINE MI?!" KyungSoo'nun çıldırmış olan sesi evde yankılandığında RiJin kahkaha atmıştı.
"Ne oluyor?" Elindeki salatalık dilimlerini sofraya koyup Sehun'un yanındaki sandalyeye oturdun.
"Yahu ay gülmemi durduramıyorum. Nefes alayım 1 dakika." Kafasını yukarı kaldırıp derin derin solumuştu.
"Bu KyungSoo ve Jongin'in kaldığı oda tuvaletin hemen yanında ya, bizim çük akıllı BaekHyun sabahları gözünü açmadan işemeye gittiği için tuvalet yerine bizimkilerin odasına giriyor ikidir KyungSoo şelale sesiyle uyanıyor sabah." RiJin neler olduğunu anlattıktan sonra katıla katıla gülmeye başladığında sen de kafanı Sehun'un omzuna gömüp aynı şekilde kahkaha atmaya başlamıştın. Sehun'un da sizden bir farkı yoktu.
***
"Iyi misin?" Balkonda oturan Sehun'un yanına attın kendini. Kahvaltıdan sonra hemen buraya kaçmıştı eh sen de bütün işi diğerlerine kitleyip yanına kaçmıştın. O kadar insanlardı sonuçta canım beş dakika bile sürmezdi yapmaları."Bir kaç gündür çok garip davranıyorum değil mi?" Sehun kaşlarını kaldırıp konuştuğunda dudaklarını büzerek onu onayladın. "Sanki kendin gibi değilsin." Omuz silkerek onu cevapladın. Sehun derin bir iç çekmişti.
Neler olduğunu anlatmayı o kadar çok istiyordu ki. Ama yapamazdı. ŔiJin bilinçsiz bir şekilde yapılacak bilgi aktarımının çok kötü sonuçlar doğurabileceğini söylemişti. Eğer aklını bulandırmasaydı Sehun da şu an delirmiş olabilirdi.
"Neden böyle davrandığımı bilmiyorum. Galiba kaybetme korkusu yaşadım." Sehun gözlerini kaçırıp ensesini kaşımıştı. "Sana hak ettiğin gibi bir teklif bile yapmadım."
"Şey aslında bunca zaman sonra ben de senden bir takım şeyler beklemiyor değildim." Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığında Sehun sıkıntılı bir şekilde nefes almış ve elini dizine vurmuştu.
"Aptalın tekiyim gerçekten. Baştan alalım mı? Yani aslında çok saçma biliyorum ama hak ettiğin gibi bir teklif yapmam için bana izin ver." Sehun'un elini tutup parmaklarınızı iç içe geçirdikten sonra gülümsedin.
"Şaka yapıyordum Sehun. Benim için bunun pek bir önemi yok sonuçta birbirimizi sevdiğimizi biliyoruz. Ancak sen için rahat olsun istiyorsan tamam, tabii ki de izin veriyorum." Sehun'un gözünün içine baka baka konuştuğunda karşındaki adam yeni açan bir çiçek gibi gülümsemiş ve alnına bir öpücük kondurmuştu.
***
"Bunların buraya nasıl geldiğini sormayacağım hayır." Sehun kafasını sağa sola sallayıp evin içinde çeşitli yerlere yerleştirecekleri objelere baktı. Lay onun bu haline kıkırdamıştı."Bunu Vivi'ye taksana." RiJin kırmızı taşlı bir tasma uzattığında Sehun eline alıp şöyle bir incelemişti.
"Işe yaracak mı bunlar?" Elinde olmadan tedirgin bir sesle konuştuğunda Lay de Sehun'a katıldığını belli eder gibi kafasını sallamıştı. RiJin ikisi de haklı olduğu için azarlamak yerine sakin sakin olayı anlatmaya başladı.
"Yani bir kere de iş yaparken beni lafa tutmasanız şaşarım. Bu objeler sadece hatırlatmak için değil her birine hanımefendinin ruhundan birer parça saklandı. Yani Sehūn bu objelere her baktığında ölmüş olan sevgilisini görecek o yüzden işe yaramaması imkansız."
"Yarasını tekrar tekrar kanatacağız yani." Sehun üzgün bir sesle konuşup elindeki tasmaya bakmayı sürdürdü.
"Eğer doğru yola dönmesi için yarasının kanaması gerekiyorsa, isterse kalbi parçalansın hiç mühim değil."
***
DALGA DALGA DALGAAA DALGAAA DALGALANIYOORRRMerhaba Çiçeklerim! 💐❤
BIR AY OLDU BÖLÜM ATMAYALI BU RIJIN BU FIKI UNUTTU MU? NERDESIN LANET KIZIL?! Ehem jdfnejjfr Bu aydan evvel okul meseleleri ile meşguldüm. Son bir kaç haftadır da hayat hiç istediğim gibi gitmiyor dertler asla peşimi bırakmıyor kfkkekekkfor Ne yapsam yapayım hiç bir şey iyi olmuyor depresyona doğru gidiyor olabilirim bir miktar sjskfkektkwkkr Toparlayacağız inşallah :') Hep bahaneler uyduruyor gibiyim ama durum cidden böyle o yüzden geçiken bölümler için üzgünüm. Size karşı da sözümü tutamıyorum bu aralar^^
Neyse bölümü nasıl buldunuz? Biraz atlamalı zıplamalı bir bölüm olmuş olabilir. Daha çok Sehun'un nasıl bocaladığını düşüncelerinin ne olduğunu falan anlatmak istedim. O objeler de önemli bu arada haberiniz olsun djejdjrkt Onlar sadece Sehūn için değil yani ehe
Evet şimdilik gidiyorum ^^
Umarım bölümü beğenmişsinizdir 💕
Sizi Seviyorum ❤
Hepinizi Öptüm :*-RiJin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want You [Sehūn x Sehun OC]
Fanfiction"Tüm Dünyayı yakmam gerekse bile seni istiyorum." -Sehūn "Adımladığın tüm yollara kırmızı güller dökeceğim." -Sehun Sehūn•Sehun x Sen. -Yazarın Oh Sehun'u iki farklı kişilikte yazmak istemesi sebebi ile başlanmıştır.- *Tüm hakları Sehūn ve Sehun'...