Eve vardığımda annemin meraklı bakışlarına maruz kaldım. Ama şuan aklımdan geçenleri eğer onlara anlatırsam. Asla izin vermezler bunun için görmezden gelmem lazım.
Tam kapıdan merdivenlere doğru yaklaştığımda. Beni durdurdu. Omuzlarımdan tutup kendine döndürdü. Ardından konuşmaya başladı.
- Prensim , oğlum ne oluyor sana ?! Senin için her gün ne kadar endişeleniyorum haberin varmı?!
Ona ne cevap verebilirim ki. Sadece bir süre yani 4 yıl aileme bir şey söylemicem. Kesinlikle çok kısa.
- Kraliçem , annem bana bir şey olduğu yok. Sadece ne bileyim kendimi yavaşça mesleğime hazırlıyorum.
- Jimin herkezi kandırabilirsin ama beni asla! Hem ne yavaşça bi anda sen sen değilsin oğlum ?
- Kraliçem sana söz veriyorum zamanı geldiğinde her şeyi anlatacağım.
- Peki oğlum sana her zaman güveniyorum..
Deyip sarıldık. Ben kraliçemi çok seviyorum. Ama şimdi kızıl prensesimi o bataklıktan kurtarmam lazım. Onu o acı dolu yerden alıcam ve ölene kadar benim kızılım olacak.
Annem ile sarılmam bittiğinde yavaşça ondan ayrılıp merdivene yöneldim. Basamak sayılarının bittiğini fark ettiğimde odama varmıştım. Hemen odama girip kapıyı kilitledim. Kimsenin beni hiç bir şekilde rahatsız etmesini istemiyorum.
Yatağıma oturup uzun olacağına emin olduğum düşüncelerime başladım.
Şimdi ben rose'ye beni 4 yıl beklemesini söyledim. Aslında bakarsanız ben bu süreden hiç hoşnut değilim. Onun orda acı ile kıvranmasına dayanamıyorum. Velakin şuan ne benim ne de babamın elinden gelebilecek bir şey olacağını zannetmiyorum. Bunun için 3 yıl sonra babamın konumunu alıcam ve 1 yıl boyunca Rose'nin babasının ahhss demeye dilim varmıyor. Evet işte o piçin kunumuna gelip hemen ardından da geçebilmem lazım ki 1 yıl bana yeter de artar bile.
Düşünme faslıma odamın terasında devam etmeye başladım. Ne de olsa o teras güzelime bakıyor. Terasın en ücra köşesine geçip dikilmeye başladım. Önce kafamı yukarıya döndürüp derin bir o kadar da zevksiz bir nefes aldım. Verdiğim vakit kafamı aşağı çevirdim. Güzelimin evine bakmaya başladım. Umarım o piçler görmeden eve varabilmiştir.
Uçurumda olanları hatırladım.. ben onun boyun girintisine eğilmiştim kokusunu hissetmiştim. İnanılmaz sarhoş etkisi yaratan tarçın kokusu vardı. Giydiğim kazağın yakasını kokladım. Evet !! sinmiş!!. Şuan yerimde zıplayıp dönüyor ve etrafa gülücükler bırakıyordum. Gören deli demeye kalmaz hastaneyi arar.
Kokusunu bolca içime çektiğim zaman burnumu saçlarında çok hafif bir şekilde gezdirmiştim. Hayatımda edinebileceğim en güzel kokuya ve yüze sahipti. Bunun anlamı onu tanrıdan başka kimse benden alamayacak!
Ben hâlâ terasta dönerken. İçeri seo-jun girdi. Hayır yani ben bu evde kapıyı kilitlesem bile işe yaramıyor.
- Küçük bey babanız aşağı inmenizi söyledi.
- Peki seo-jun şöyle birazdan geliyorum.
- Hayır küçük bey acilen inmenizi söyledi. Önemli bir şey konuşacak.
- Tamam inelim.
İlerlemeye başladık. Sahi bana bu kadar önemli ne söyleyecek. Belkide mafya işleri ile ilgilidir. Ama zaten çok fazla hatta gereğinden fazla çaba gösterdiğimi biliyor.
İndik babam yanına oturmalı istedi. Annem de vardı. Annem varsa mayalık ile ilgili olamaz babam onun yanında konuşmaz. Ben düşünürken annem konuşmaya başladı.
- Oğlum baban bir şey önerdi bende kabul ettim.
- Neymiş o şey?
Bu sefer babam bana döndü ve konuşmayı sürdürdü.
- Oğlum sen bu sıralar çok garip davranıyorsun. Belki şuan yaşadığımız veya gittiğin okuldan olacağını düşündüm. Bu nedenden ötürü taşınacağız. Ve sen okula gitmek yerine özel eğitim görüceksin Jimin.
- Ama baba-
- Aması yok Jimin baban haklı senin için çok fazla endişelendik. Bu yüzden busan'a gidiyoruz.
- Anne seul ile busan arası 1saat ama.
- Tamam daha iyi Jimin.
- Size hiç bir zaman karşı çıkmadım biliyorsunuz. Ama ben gitmek istemiyorum. Oradada buradaki Jimini değil mutsuz bir Jimin götürmüş olacaksınız.
- Ne olursa olsun Jimin gidiyoruz.
- Peki baba!
Ben şimdi kızılımı nasıl kurtaracağım ya ona birşey olur ve benim haberim ya olmazsa ki olmucak. Ama 4 yıl boyunca bir şey yapmam lazım.
Sana söz veriyorum kızılım seni o cehennemden en kısa sürede çekip alacağım. Yemin ederim!
< Aslında yaprak ağaçtan sıkılmıştı sonbahar bahane >
Sınır
Oy:17
Yorum:20
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I KNOW /// ~JIROSE~ ( Tamamlandı )
FanfictionRosé seni kurtaramadım. Seni o iğrenç insanların yanından alamadım. Ama... ama artık bende babam gibi güçlüyüm. Biliyorum çok acı çektin, ama artık geldim kızılım. Sana artık kimse dokunamayacak! ~Jimin #jirose ~2