Rosé seni kurtaramadım. Seni o iğrenç insanların yanından alamadım. Ama... ama artık bende babam gibi güçlüyüm. Biliyorum çok acı çektin, ama artık geldim kızılım. Sana artık kimse dokunamayacak!
~Jimin
#jirose ~2
Aradan 3 yıl geçmişti peki bu 3 yılda nler olmuştu?
Jimin taşındıkları evde, busanda sadece rosé'yi düşünüyordu. Hatta odanın her yerine kırmızı güller asmıştı. Belki yanında onu hisseder diye. Kırmızı güllerden birini tam yatağının olduğu yerin tavanına asarken düşüp ayağını bile kırmıştı. Çok mu seviyordu sâhi ? Evet kalbinde günden güne artarak daha çok seviyordu. Her günü onun adını sayıklayıp o kelime ile bitiriyordu.
Kızılım...
Şimdi ise babası artık mafya koltuğunu jimine bırakmış çok sevdiği karısı ile baş başa kalma hayalleri kuruyordu. Belki de Jimin babasına çekti.
Jimin bu üç yılda anne ve babasının âşkını gördüğünde aniden heyecanlanıp odasına gidip rosé ile mutlu hayaller kuruyordu. Yaşamı iyi miydi jiminin? gâyet iyiydi. Ama ileride olacaklar onu yoracaktı. Buna hazırlıklı mıydı ? Değildi...
Rosé, o ise günlerce aynı işkenceyle yaşadı 14 yıl yaşadığına 3 yıl daha katlandı. Büyümüştü çok güzel , alımlı bir kız olmuştu. Bedenindeki acıtan yaraları görmezden gelirdi. Yüzüne bakardı kendini güzel göstermeye çalışırdı. O uçurumdaki çocukta onu bırakmamalıydı.
Rosé artık tanımadığı bir çocuğa kadar güvenebilecek bir durumdaydı. Yapayanlız , acısı bedeninden daha çok kalbindeydi bu daha da acı değil mi?
1 yıl kalmıştı buradan kurtulmasına. En azından bırakmayacağını ve geleceğini düşünüyordu. O istedi diye saçlarına zarar vereceklerinde bağırdı. Yıllardır yapamadığını o istedi diye saçına bir şey yapmamalıları için direndi. Ama ne fayda yaktılar, kestiler, yoldular...
.
.
.
.
.
.
.
1 yıl sonra...
Jimin sonunda rosé'nin babasından daha güçlüydü. Jimin koreyi bırakın kızılı için şuan dünya'nın en büyük sayılı mafyalarından biri olmuştu. Acımasızdı hemde çok acımasızdı. Önüne gelen herkezi öldürüyordu, Korkmuyordu.
Rosé ise artık her gün camda onu bekliyordu. Umutları bir bir tükenmeye başlamıştı. Gelmeyeceğini ve burada hayatının sonuna kadar çürüyeceğını düşünüyordu.
Bileklerini kesmekte neymiş sen hiç umutlarını kesip oluk oluk o acının akmasına izin verdinmi...
Jimin bekliyordu çünkü o adamı anında öldürürse çok düşman elde edebilirdi. Bunu yapmak meleğini yanına aldığında ona zarar gelebilirdi. Bunu bildiği için erken davranmaktan korkuyordu. Rosé'nin şuan nerde olduğunu bildiğini umuyordu.
Rosé'yi ailesi bir kaç defa birilerine satmaya bile çalışmıştı. Jimin bilmesine rağmen şüphe çekmemek adına birşey yapamıyordu. Bu onu hergün öldürüyordu. Hemde çok..
_______
Arkadaşlar bu bölümü kısa yaptım çünkü bu geçiş bölümü. Sınır dolup yeni bölümde artık olaylar başlicak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
° Umut belki de gelecek sayfadadır , kapatma kitabı.. °
