Rosé seni kurtaramadım. Seni o iğrenç insanların yanından alamadım. Ama... ama artık bende babam gibi güçlüyüm. Biliyorum çok acı çektin, ama artık geldim kızılım. Sana artık kimse dokunamayacak!
~Jimin
#jirose ~2
Bu sefer o kadın gibi yerde değil ayakta sürüklemeye başladı. Merdivenlerin her bir basamağında ayağımı burkuyordum ama birazdan yapacakları kesinlikle daha acıtacaktı. Kapının önüne geldik. Kapıyı açtı ve bana bakıp
+Nedense sana zarar vermek daha çok hoşuma gidiyor. Katlanman lazım kızım.
+Ben senin kızın değilim.
Bir o kadar da kısık çıkan sesimle dedim. Bunu dememle sinirlendi ve beni hep işkencelerini yaptığı odaya attı. Sonra ateşe yaklaştı. Hayır en kötüsünü yapacaktı . Ah Rose sen niye konuştun ki. Ateşin yanından ayrıldığında elinde demirle yanıma yaklaştı.
+Hemen sıva şu kollarını!!
Dediğini yapıp kollarını sıvadım. Ve anında sıcak sol demiri koluma bastırdı. Ben acı ile çığlık attım. Çığlık attığım için bana tokat attı.
+Sus! eğer bir tane daha çığlık atarsan o tırnaklarını yerinden sökerim. ANLADINMI BENİ.
Başımla onay verdim o da işkencelerine devam etti. Benim kurtulma diye bir şansım yoktu. Ancak 4 yılda buradan kurtulabilirim ve ya bu hayattan vazgeçip çok yakın bir zamanda bu pisliklerden sonsuza kadar uzaklaşacaktım. Kararımı zaten vermiştim. Yarın canıma elveda diyecektim.
.
.
Sonunda işkenceleri bitti ama mutluydum sonuçta yarın belki de bana bir daha bunları yapamayacaktı. Şimdi beni odama götürüyordu pardon sürüklüyordu. Odanın kapısını açtı ve beni içeriye attı üstümede kilitledi. Belki de bir daha her zaman yaptığım şeyi yapamayacağım ağlayamayacağım. Onun için gözümden akan yaşları silmek ile uğraşmadım ve yenilerinin gelmesine izin verdim.
Sabah olmuştu ben yine duvar kenarında uyuyarak buldum kendimi . Zaten benim bir yatağım yoktu ve hiç olmamıştı. Kollarımı kaldıramadım çok acıyordu. Saate baktığımda 13:47 idi şuan evde kimsenin olmaması lazım hizmetliler hiç bir şey bilmediği için dışarı çıkmamı yargılamazlar. Vakit kaybetmeden kapıya ilerledim büyük ihtimalle sabah kapının kilidini açmıştı. Açmış şimdi hemen bu lanlet yerden çıkmalıydım. aşağı en hızlı şekilde indim. En büyük kapıya adımladım. Orta yerinden tutarak açtım kapıyı. Ardından koştum nereye gidebilirdim ki . Uçururum, uçurum bulmam lazım benim . Ama hala Villa'nın önündeydim yan villada bir adam gördüm ona sorabilirdim. Korkarak yanına ilerledim.
+Ş-şey efendim acaba s-ize bir şey sorabilir miyim?
+Tabi
+Burada yakınlarda bir uçurum varmı?
+Anlayamadım küçük hanım neden uçurum varmı diye soruyorsunuz.
+Ş-şey ben b-buralara yakın b-ir uçurumda ko-kolye kaybetmiştim.
+Hmm tamam küçükhanım şuradaki yoldan düz ilerlerin zaten tabelayı görürsünüz.
Hemen teşekkür edip eğildim. Bekle beni daha güzel bir yaşam.
JİMİN
1-2 saat sokaklarda sorguladım kendimi. Ben ona bu kadar nasıl duygu beslemiştim. Gördüğün an aşık olmak bu muydu? Ya da çok mu etkilendim. Böyle bir şey olamaz. Şuan onu canım pahasına seviyorum en azından öyle düşünüyorum. Kesin annem ve babam beni çok merak etmişlerdir. Ne yapıyorum ben 3 yıl sonra mafya olucam ve burada sokak köşelerinde ağlıyorum. Yapmamalıyım kendime gelmeliyim.
Eve geldim annem ve babama biraz yalan söyleyip yukarı odama çıktım. Tanrıya şükür inandılar. Yatağıma geçtim ve kapanan kızarmış gözlerimi uykuya teslim ettim.
Sabah uyandığımda başımda bekleyen bir Seo-jun vardı. Bugün hafta sonu değil mi bu neden başımda. Kalktım
+Seo-jun bu gün cumartesi değil mi ne diye başımda dikiliyorsun.
+Küçük bey evet bugün cumartesi fakat sizi ilgilendirir diye düşündüm ve bu yüzden size bir şey söylemeliyim.
+Ne söyleyeceksen çabu söyle seo-jun
+Peki dün şu sizin hayranlıkla baktığınız kızıl kız az önce evel bana buralarda uçurumun olup olmadığını sordu nedenini sorduğumda ise kekeleyerek konuştu. Kendine bir şey yapabilir.
Dediğiyle ayağı fırladım yapmaz değil mi benim kızılım. Hemen koşup kapıdan çıkacakken annem geldi.
+Oğlum yine nereye gidiyorsun. Korkmaya başlıyorum artık.
+Anne şuan gitmem lazım hepsini seo-jun'a sor.
Dedim ve çıktım son sürat koşuyordum. Bana bunu yapmaz değil mi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
