28.Bölüm-Kazanmak Uğruna

189 27 3
                                    

Usta Floki ona sakince bakarken Rex hızlıca vücudunu kontrol etti ve son derece sağlıklı olduğunu ve her yerini hissedebildiğini fark ederek rahatladı. 

Rex "Usta Floki neden bedenimi ilk başta hissedemedim?"

Floki "Çünkü ortada hissedebileceğin bir beden yoktu. Eğer biraz daha geç başarsaydın bedenin tamamen yok olacaktı."

Rex yok olma düşüncesi ile ürperdi. "Bir eğitim için fazla değil mi? Yok olabilirdim."

Floki "Ama yok olmadın değil mi? Şimdi ağlamayı kes de seni bekleyen turnuvaya katıl. Şuan 103. maç yapılıyor. Eğitimine sonra devam ederiz."

Rex acele ile yok olan kıyafetlerinin yerine yenisini giyip arenaya doğru koştu. Arkasından Keene de kanatlarını çırpıp hızlıca dükkandan çıktı. Usta Floki ise belli etmese de oldukça şaşkındı. Daha önce nice dâhiler görmüştü ama ruh ile beden ayrıldıktan sonra tekrar birleşeni hiç görmemişti. Floki Rex in soy adını, hatta adını bile bilmediğinden bir tahmin yürüterek onun arka planının çok güçlü olduğunu düşündü. 

Eğer Ronald Ailesine hakaret ettiğini bilseydi tereddüt etmeden kendini öldürürdü. Sonuçta bir karıncanın bir gezegene hakaret etmesi dikkate bile alınmayacak bir olay olsa da Ronald Ailesi acımasızlığı ve otoriterliği ile tüm gezegenlere kendini duyurmuş bir aileydi. Tabi insanların yapısı gereği zamanla unutulmuş olsalar da aklı başında kimse onların adını gereksiz yere anmazdı.

Bu sırada Rex arenaya gelmiş ve yerine oturmuştu. Keene omuzdaki yerini alırken birkaç önce sandalyeye hallenmemiş gibi asilce durarak etrafa küçümseyen bakışlar atıyordu. Rex geçirdiği 27 gün sonunda 103. maçın olmasını yavaş bulsa da çok üstünde durmayarak kendi sırasını beklerken yeni gücüne alışmak için iç dünyasına girdi. Bu 27 günde bedenini son derece esnek hale getirmiş, savaşçı ve büyücülük özelliklerini kazanmış, ruhuna söz geçirmeyi ve acıları umursamamayı öğrenmişti.

Lakin yeni edindiği savaşçılık ve büyücülük özelliklerini hiç kullanmadığı için onlara tam olarak hakim değildi. Önündeki iki maç içinde bu özelliklerine hakim olmazsa işi zorlaşabilirdi. Sonuçta karşısındaki rakipler kolay rakipler değildi ve ilk maçtan tüm kozlarını göstermek istemiyordu. Büyücülükte seviyeler enerji merkezine göre sınıflandırılsa da aslında büyülerine hakim olan bir büyücü kendinden yüksek seviyedeki büyücüleri rahatça yenebilirdi. Sonuçta seviye enerji merkezine göre belirlendiği için seviye eşittir dayanıklılık gibi düşünülebilirdi.

Elbette enerjinin kalitesi ve seviyesi arttıkça büyüler de güçlenirdi ama yakın seviyeler için önemli olan büyülere olan hakimiyetti. Rex in diğer büyücüler gibi büyü kullanmak için tekniği yoktu ki zaten ihtiyacı da yoktu. Onun element teknikleri vardı ve dövüş sanatı vardı. İleride belki zihninde büyü teknikleri belirebilirdi ama şuan için ihtiyacı olan tek şey hayal gücüydü. Usta Lief ona böyle demişti ve bunu kullanarak hızlıca basit bir kaç büyü oluşturmaya çalıştı. Düşünceler içinde geçen yarım saatin ardından birkaç aydınlanma yaşadı.

Mesela daha önce zihin okuma gücünün aslında zihin gücü olduğunun farkına vararak 7 Kat Ormanında zihin gücüyle oldukça basit bir şekilde canavarları öldürmüştü. Ayrıca zaman gücü vardı ve belki de zamanı geriye, ileriye sarabilir rakiplerinin hareketlerini öngörebilirdi. Rex daha önce uyguladığı teknikleri düşündü ve her teknikte aynı şeyi yaptığını hatırladı. Adaletin Kesiği tekniğinde kılıcına aydınlık elementi aktarıyordu, keza Yutan Kesik te de öyleydi.

Öyleyse eğer zaman gücünü gözlerine aktarırsa rakibinden birkaç saniye önde görmez miydi? Rex bu ihtimalle oldukça heyecanlandı ve denemeye karar verdi. Sonuçta gözleri daha önce 6 defa zaman enerjisi ile yenilenmişti ve zarar göreceğini düşünmüyordu. Tam deneyeceği sırada adının söylendiğini duydu. Ne ara maçın bitip 2 maç daha yapıldığına anlayamadı. Sonuçta 27 günde anca 103 maç yapılmıştı ve şimdi yarım saatte neredeyse 3 maç yapılmıştı.

Rex RonaldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin