30.Bölüm-Ölüm Turnuvası 2.Etap

208 26 3
                                    

Uzun bir sıranın sonucunda anca girebildiği arenada boş bir yere oturarak beklemeye başladı. Aslında turnuva katılımcısı olduğu için sıra beklemeden girebilirdi ama kendisinin maçının başlamasına daha çok olduğunu düşünerek seyirci kısmına girmişti. Tahmin ettiği gibi ilk önce A grubu başladı ve güneş tepeye çıkasıya devam eden maçlarla birlikte Rex rakiplerini küçümsememesi gerektiğini iyice anlamış oldu. Henüz sadece 6 maç yapılsa da maçların uzunluğu ve heyecanı tüm insanları tatmin etmişti.

Bu turnuvaya katılan kişiler salak olmadığı gibi belirli bir düzeyin üstünde zekaya sahip, tehlikeyi bilen kişilerdi. Anasının koynunda büyümüş asillerin neden böyle bir turnuvada olmadığı da bu sebeple açıklanıyordu. Sonuçta bir asilin çocuğu Rex in karşısına çıksa umursamadan öldürürdü, sonuçta ölüm turnuvasıydı.

Bu durumda aile Rex e düşmanlık ilan edebilir, onu daha turnuva bitmeden öldürebilirdi. Elbette turnuva onlara belirli bir koruma imkanı sağlasalar da bu asil bir aileyi durduracak düzeyde değildi. Ya da bundan önce Rex i tehdit edebilir, yenilmesini isteyebilirlerdi ama bu işin ucunda çocuklarının ölme ihtimalini kimse göze alamıyordu.

Çocukları öldürülse intikamını alırlardı ama bu çocuklarını geri getirmeyeceği gibi ailelerinin soyunu etkilerdi. Tüm bu etmenler sonucu katılımcıların arasında tanınmış ya da önemli bir ailenin çocuğu olan yoktu. Böylece kimsenin rakibi kolay olmuyor, savaşmayı, ölümü bilen kişilerle savaşıyorlardı.

Günler günleri kovalarken son derece aksiyonlu, acımasız, heyecanlı, kıran kırana maçlar birbiri ardına yapıldı. Rex kendi grubunun 10. kişisi olarak 7. kişi ile maç yapacaktı ve önündeki 54 maç 8 günde bitti. Rex uzun zamandır zorlanmadığı için güçlü rakipleri düşündükçe heyecanlanıyordu.

9. günün sabahında ilk maçı görevlinin işaretiyle başladı ve Rex karşısındaki mavi saçlı 2 kardeşe baktı. Yüzleri ve fizikleri birbirinin aynısı olan bu iki savaşçı kişi Rex i oldukça şaşırttı. 2 kişileri sorun olmasa da sonuçta ikisinden bir ölecekti. Kim kardeşini rahatça öldürebilirdi ki? O derin düşünceler içerisindeyken ikiz kardeşlerden biri yayını çıkarıp beklemeden Rex e oklar fırlatmaya başladı.

Rex basitçe baltaları ile okları engellerken hiç zorlanmıyor gibi gözüküyordu ama oklar 4,5 tonluk baltalara değdikleri anda yamulup kırılıyorlardı. Okçu ikiz oklarını güçlendirme çabasında iken diğer ikiz mızrağını çıkararak toprakla birlikte Rex e atıldı. Toprak elementinin güçlendirdiği mızrağı sol elindeki baltası ile engelledi ama bu sırada verdiği açıkla sol omzuna bir ok saplandı.

Ok Rex i hiç etkilemezken mızraklı kardeşin dengesinin bozulup boşa çıkmasını fırsat bilerek tekmesini onun sırtına geçirdi. Mızraklı ikiz açıkça saldırısının başarısızlık ile sonuçlanacağını beklemiyordu ve bu dikkatsizliğinin sonucu olarak sırtına yediği tekme ile yerde üç metre sürünüp anca durabildi. Okçu ikizse öne çıkan bacağa bir ok saplamayı daha başarmıştı.

Rex hem tekniklerini göstermemek hem de reflekslerini geliştirmek adına sarsılmaz küpü veya yutan küpü kullanmıyordu. Vücudundaki 2 oku da çıkarıp attı ve içinden gülmeden edemedi. Usta Floki sayesinde her türlü acıyı hisseden biri olarak vücuduna yayılmaya çalışan ama kanı tarafından anında yok edilen zehri fark edebilmişti.

Oyunu bozmamak adına yüzünde ara ara acı belirtileri göstererek savaşa tam gaz devam etti. Eskisinden daha tedbirli davranan mızrak kullanan ikiz gerek toprak elementi gerekse mızrağı ile Rex in hareketlerini büyük oranda kısıtlamaya çalışıyordu. Bu fırsatı kaçırmayan okçu ikiz de rüzgar elementi ile güçlendirdiği okları acımdan fırlatıyordu.

Lakin bu durum çok uzun sürmedi çünkü 5 dakikada tüm oklar bitmişti ve Rex e sadece 8 ok isabet edebilmişti. Zehrin yayılması için yeterli olan ok sayısı ikizlerin beklediğinin aksine Rex e en ufak bir zarar vermiş gibi durmuyordu. Hatta ara sıra yüzünde acı ifadesi geçmese zehrin etki bile etmediğini düşünebilirlerdi.

Rex RonaldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin