Hazırlanıp aşağıya indim. Ev her zamanki gibiydi. Çalışanlar kahvaltı hazırlıyordu. Montumu giydim kahvaltıyı dışarıda yapacaktık. Tam çıkarken annemin sesini duymamla ona döndüm. "Kahvaltı yapmayacak mısın?"
"Ekin geldi dışarıda yapacağız oradan da okula geçeriz."
"Dışarıda mı?"
"Evet ben gidiyorum daha fazla bekletmiyeyim." Dışarıya çıktım aralık ayında olduğumuz için hava soğuktu. Bahçeden çıktığımda arabasını gördüm."Günaydın." dedi. Gülümsemekle yetindim. Ekin nişanlımdı. Bu ailelerimizin anlaşmasıya yapılan bir birliktelikti. Ekin babasına karşı gelemediği için kabul etmişti çünkü babası onu hasta annesi ile tehdid ediyordu. Anne ve babası boşanmışlardı. Annesi zaten kalp hastasıydı ve hastalığı ilerlemişti. Ekin'in babası o kadar acımasızdı ki Ekin'in benimle nişanlanması karşılığında eski karısının tedavi masraflarını karşılayacağını söylemişti.
Ekin bana bunları anlattığında kabul etmiştim nişanlanmayı.
Ben zaten küçüklükten beri onu seviyordum ama bunu söyleyememiştim. Beni sevmediğini biliyordum. O beni daha çok bazı sırlarını paylaştığı bir arkadaş olarak görüyordu. Sevdiği kız hakkındaki şeyleri benimle paylaşıyordu bana güveniyordu bu konuda. Bana bu kadar güvenirken onu sevdiğimi söyleyemezdim.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum. "Geçen gün gittiğimiz yere ne dersin?"
"Olur." Arabaya geçti bende yanındaki yolcu koltuğuna oturdum. Elim parmağımdaki yüzüğe gitti. Onun parmağına baktım ama yoktu. Sadece benim ailemin yanında ve okulda takıyordu. Dışarıdan bakıldığında herkesin beğendiği bir çifttik.Maddi olarak durumumuz iyiydi ve baktığımızda çok mutluyduk. Kimse bilmiyordu bunun bir çıkar ilişkisi olduğunu. Ama benim için çıkar ilişkisinden daha fazlasıydı.
"Arya geldik." sesini duymamla irkildim. "Ne duymadım ya dalmışım kusura bakma." "Sorun değil de
sen iyi misin?" "Evet iyiyim hadi gidelim." Arabadan indim.İçerisi her zamanki gibi kalabalıktı. Masalardan birine oturduğumuzda garson siparişlerimizi almak için geldi. Siparişlerimiz alınınca garson uzaklaştı.
"Dün Meliha ile konuştum." duyduğum şeyle kafamı hemen kaldırdım. Meliha Ekin'in sevdiği kızdı. Aynı okuldaydık ama bölümlerimiz farklıydı. Kendi halinde biriydi gördüğüm kadarıyla okulda arkadaşı yoktu.
Zorlukla "Ne hakkında?" diye sordum. "Biliyorsun zaten ona onu sevdiğimi söylemiştim."
"Ama herkes gibi bizim isteyerek birlikte olduğumuzu zannediyordu ve bizde öyle davranıyorduk." Kafamı onaylar anlamında salladım.
"Ama dün bunun sadece ailelerimiz istediği için birlikte olduğumuzu aramızda hiç bir şey geçmediğini söyledim." "O ne dedi?" diye sordum.Tam o anda siparişlerimizin gelmesiyle cevap veremedi. Garson gidince "Hiçbir şey söylemeden öylece uzaklaştı. Peşinden gidecektim ama ona biraz zaman tanımak istedim."
Duyduklarımla bir an nefes alamadım. O itiraf edebilmişti. Ben ise korkak gibi duygularımı söyeleyemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söylenemeyen Duygular
Teen FictionBilmiyordu o benimle ilgili çoğu şeyi bilmiyordu. Ona anlatamıyordum. Sevdiği kızı bana anlatırken gözlerindeki o ışıltıyı asla unutamıyordum. Söyleyemedim o anlattı ben dinledim. Onlar birlikteyken sadece izledim. Keşke dedim keşke o kızın yerinde...