Yanına yürümeye başladım. Çoğu kişi önüne dönmüştü bile. Kendilerine eğlence bulmuşlar, sadece seyirci olarak izlemiş, eğlenmiş ve olay bitince işlerine geri dönmüşlerdi. Ama olayın içindeki kişi yaptığı emekleri gittiği için kim bilir ne kadar üzülmüştü. Bunu düşünen yoktu.
Meliha'nın yanına vardığımda yere düşmüş, bozulmuş ve ıslanmış ödevini topluyordu. "İyi misin?"
"Sence iyi gibi mi görünüyorum! Bütün yaptığım ödevim mahvoldu."
Bağırarak söylemişti. "Yardım etmemi ister misin?"
"Gerek yok işine bak!" Gözlerimi devirdim. "Peki sen bilirsin sana kolay gelsin o zaman." Diyerek yanından uzaklaştım.Ben yardım teklifinde bulunmuştum ve o tersleyerek istemediğini söylemişti. Bundan sonrası beni ilgilendirmezdi. Dışarı çıktığımda yine soğuk hava beni karşılamıştı. İlerlediğimde yoldan geçen bir taksiyi durdurdum ve ağabeyimin evinin adresini verdim.
Araba durduğunda ücreti ödeyip indim. Ağabeyimin evi bizim kaldığımız ev kadar büyük değildi. Küçük bir bahçesi vardı ev iki katlıydı. Kapıya geldiğimde zili çaldım. Aslında benim de anahtarım vardı ama evde kalmıştı. Kapıyı kırklı yaşlardaki ağabeyimin yardımcısı Nimet abla açmıştı.
"Hoş geldin kızım üşümüşsündür hadi hemen geç içeriye." Gülümseyerek içeri geçip montumu çıkarıp Nimet ablaya uzattım. "Hoş buldum ağabeyim içeride mi?"
"Evet yeni geldi o da odasında üzerini değiştirecekti." Onaylamak için başımı salladım ve salona doğru ilerledim.Koltuklardan birine oturduğumda beş on dakika sonra ağabeyim de aşağıya inmişti." Hoş geldin küçük kardeş." Yanıma oturdu. "Of çok yorulmuşum nefret ediyorum işlerden." Güldüm ve "Haftada sadece 3 gün gidiyorsun her gün gitsen ne yapacaksın bilmiyorum."
"Olsun hiç gitmemek çok daha güzel."
"Derslerin nasıl?"
"İyi idare ediyorum.""Siz nasılsınız Nergis ablayla aranızda bir sorun yok değil mi?" Nergis abla ağabeyimin sevgilisiydi onu seviyordum, benim gerçek ablam gibiydi onunla konuşmayı seviyordum.
"Hayır yok aslında onu da davet etmiştim ama ailesinin yanına gidecek yarın sabah erkenden eşyalarını toplayacağını sana selam söylememi istedi."
"Anladım ne kadar kalıcak ki?"
"1 veya 2 hafta biliyorsun burada hastanede işleri yoğun oluyor çok kalamaz."Nergis abla doktordu. "İyi olmanıza sevindim." Onların arasındaki ilişkiyi seviyordum. Keşke bizimde Ekin ile öyle bir ilişkimiz olabilseydi diye düşündüm.
"Emre oğlum yemek hazırladım ben başka bir şey yoksa çıkıyorum."
"Tamam Nergis abla iyi akşamlar." Nergis abla gidince ağabeyim "Hadi kalk önce yemek yiyelim mutfaktan çok güzel kokular geliyor."
"Tamam ben de çok acıktım."Yemeği hazırlayıp yedikten sonra birde masayı topladık. Tekrar salona geçip oturduğumuzda "Sizin aranız nasıl?"
"Aynı bildiğin gibi Meliha'ya gerçekleri söylemiş. Ona duygularını açtığı için çok rahatlamış duruyordu. Keşke bende söyleyip rahatlasam."Ağabeyim "Onu çok sevdiğini biliyorum ama onun seni üzmesine izin verme sen üzüldüğünde onu öldürmemek için kendimi zor tutuyorum."
"Onun suçu yok ki bilmiyor benim onu sevdiğimi bilse bana anlatamaz böyle benim üzülmemi o da istemez.""Ona neden anlatmıyorsun gerçekleri anlatsan daha kolay olmaz mı?"
"Bana güveniyor onunla küçüklükten beri arkadaş gibi büyüdük bana sırlarını anlattı, ben dinledim. Onun anlattıklarını dinlemeyi çok seviyordum ama artık öyle değil."
O an gözümden yanağıma doğru inen bir ıslaklık hissettim."Gel buraya." Ağabeyim beni kendine doğru çekti ve sımsıkı sarıldı. Kollarımı ben de onun boynuna doladım.
"Ağlama küçük kardeş sen ağlayınca senin gözünden yaş düşmesine sebep olan herkesi öldürmek istiyorum."Uzun süre öyle oturduk. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Kendimi daha fazla tutamadım ve kendimi karanlığa teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söylenemeyen Duygular
Teen FictionBilmiyordu o benimle ilgili çoğu şeyi bilmiyordu. Ona anlatamıyordum. Sevdiği kızı bana anlatırken gözlerindeki o ışıltıyı asla unutamıyordum. Söyleyemedim o anlattı ben dinledim. Onlar birlikteyken sadece izledim. Keşke dedim keşke o kızın yerinde...