Am I Wrong?

5+

Kaç ay olduğunu takip etmiyordum artık, sürekli evde olduğumdan günler hep aynı gibi geliyordu. Belki bir ay belki de bir kaç aylık olmuştu, takibini Jungkook yapıyordu ama karnım yeterince büyümüştü. Tahminen beş aylıktı. O sırada merakla Jungkook'a dönmüştüm "Kaç aylık oldu minik bebeğim?", beklemeden yanıtlamıştı beni "Bu beşinci ayının ilk günü...". "Cinsiyetini öğrenebilir misin peki?", yanına yaklaşmıştım biraz daha "Öğrenebilirim ama karnını açman gerek..." derken elindeki tabağı kenara koymuş ve bana dönmüştü. Heyecanla ona bakarken uzun gömleğimi kaldırmış ona bakıyordum "Tabii ki...", o sırada içeri giren Tae bize bakmıştı "Ne yapıyorsunuz? Bir şey mi oldu bebeğe?". Jungkook karnıma dokunup hafifçe bastırmaya başladığında konuşmuştum "Cinsiyetini öğreneceğiz...". "Yoongi'yi bekleseydin, onunla beraber öğrenirdin..." o sırada Jungkook konuşmuştu "Yoongi geldiğinde açıklarım o halde... şuan baksam daha iyi.". Söylediğine hafifçe gülmüştüm.

Bir kaç sessiz dakikanın ardından gözlerime bakmıştı "Dediğim gibi... Yoongi geldiğinde söyleyeceğim.", "Ne söyleyeceksin ben geldiğimde?" diyerek elleri kan içinde sinirli bir Yoongi içeri girmişti. Üçümüzde ona öylece bakarken gözüm beyaz zemine damlayan kanlara kaymıştı "Yoongi... en iyisi sen duşa çık...". Bir yeri kanıyor gibiydi ama üstündeki siyah olduğundan anlayamıyordum. Yanına ilerleyip yüzünü izledim "Yaran iyileşmiyor mu?", sinirle gülmüştü "Neredeyse tamamen kopan bacağımdan mı bahsediyorsun?". Kollarımı boynuna dolamıştım umursamadan "Hadi yukarı çıkalım...".

Geri çekilip yavaşça elini tutmuştum. Sözümü dinleyip benimle beraber yukarıya çıkmıştı, ilerlerken sağ bacağının zorlandığı apaçık ortadaydı. Banyoya girdiğimizde üstündekileri çöpe atıyordu teker teker. Tamamen çıplak kaldığında gözüm iyileşmek için uğraşan bacağına kaymıştı "Sana küveti hazırlayayım... sen ufak bir duş al o sırada. Rahatlarsın hem küvete girince...". Yavaşça duşakabine ilerlerken bende küveti doldurmuş ve içine ona rahatlatacak bir kaç koku ve yağ damlatmıştım. Duştan çıktığında minik çakmağı alıp bir kaç mumu yakmış ve suyun üzerine bırakmıştım dikkatlice, "Sen gibi kokuyor..." dediğinde ona dönmüştüm şuan bensiz rahatlaması gerektiğini düşünüyordum "Hadi... Su soğumadan gir...".

O ise bana yaklaşıp üstümdekileri çıkartmıştı yavaşça, burnunu boynuma dayamış ve omuzlarımdan yavaşça itmişti gömleği. Elleri karnıma ulaşmış ve ben ıslak saçlarına ellerimi geçirirken gülerek konuşmuştum "Bu bir davet mi yani?". "Kesinlikle açık bir davet..." diyerek güldüğünde saçlarını okşuyordum "Jungkook bebeğimizin cinsiyetini öğrendi...". Ciddileşen surat ifadesini gördüğümde gerilmiştim istemsizce, "Bu güzel bir haber..." söylediği kısa cümle içimi biraz olsun rahatlatmamıştı "Sence kız mı erkek mi olacak?".

"Önemli olan cinsiyeti değil, önemli olan bizim bebeğimiz olması..." gülümsemiştim hafifçe "Önceden bir kızın olsun istediğini söylemiştin bana...". Geri çekilmiş ve mumları kenara kaydırıp ilk önce beni sonra kendini küvete sokmuştu. Başımı göğsüne yaslamış suyun altında karnımı kavrayan ellerini tutuyordum sıkıca. Saçlarıma öpücüklerini bırakıyordu "Önemli olan yanımıza sağ salim ulaşabilmesi...", gözlerimi kapattığımdan kısa bir süre sonra ise oracıkta uyuyakalmıştım.

Gözlerimi tekrar açtığımda hissettiğim haffiflik hissiyle en yakınımda olan Yoongi'nin boynuna daha sıkı sarılmıştım, kucağından beni yatağa indirdiğinde esneyerek yastığıma sokulmuştum "Yoongi...", "Efendim lotusum?" gülümsemiştim hafifçe "Bu halini seviyorum...", "Ben de bu halini seviyorum...". Yanıma uzanıp üstümüzü örttüğünde ona dönmüş ve boynuna sokulmuştum "Cinsiyetini öğrenmeyecekmiyiz?", saçlarımla oynuyordu "O halde üstümüzü giyinip aşağıya inelim mi?". Heyecanla yerimden kalkıp dolaptan uzun sabahlığımı alıp giydikten sonra kemerimi arkadan bağlamış ve yatakta beni izleyen Yoongi'ye dönmüştüm "Hadi... giyinsene üstünü.". Dolaptan onun giymesi için kıyafetler çıkartıp yanına ilerlediğimde yataktan kalkmış ve uzattıklarımı sessizce giymişti.