When The Count's İllegitimate Daughter Gets Married [Novel Çeviri]

24. Bölüm

"Seni bu kadar çabuk gördüğümüze çok sevindik Dük. Bunun yanlış bir suçlama olduğunu duyduk."

"......"

Ian'ın gözleri Kont'a baktı. Koyu teninin eşlik ettiği o duygusuz gözleri onu ürkütücü göstermeye yetiyordu.

Sinirlenen kontes, kocasına bir göz attı.

Kont aceleyle Ian'a doğru yürüdü ve sıktığı avuçlarını serbest bıraktı. Sözlerini ona yöneltti.

"Hmph! Tabii ki, Dükümüz masumdu... Ben bile tüm kalbimle yardım ederdim."

"Ne-... Ah, evet."

"Eşini götürmek için mi buradasın Dük...?"

Ian başını salladı, gözleri Kont'un yüzünden hiç ayrılmadı.

Aslına bakılırsa, konuşmaları tam anlamıyla iç içe bile değildi.

Laritte'nin gayri meşru bir kızı olduğundan habersiz olan Ian, Kont'un kızını villaya gönderdiğini düşündü ve onu gözetimsiz bıraktı. Kelimenin tam anlamıyla Kont çiftinin biyolojik ebeveynleri olduğunu düşünüyordu.

Açık bir yanlış anlama.

Kontes zili çaldı.

"O zaman Rose'u hemen alacağım!"

Ancak o zaman Ian'ın yüzü aydınlandı. Tanrıçasının adının Rose olduğunu düşünmüş gibiydi.

İşareti fark eden Kontes heyecanla konuştu.

"Geldiğinizle ilgili haberleri önceden almıştık. Ben de hizmetçilerden onu üst kata hazırlamalarını istedim. Lütfen size etrafı göstermeme izin verin, Majesteleri."

"Çok iyi."

Ian onu takip etti.

Merdivenlerin yarısında aşağı Ian'a baktı.

"Rose yerine Laritte'yi gönderdiğim için özür dilemeli miyim?"

Boğazını temizledikten sonra gergin bir gülümsemeyle konuştu.

"Safkan çocuğumuz her zaman o gayri meşru kızdan daha iyi değil mi?"

Çn: sinir krizi geçiriyorum:))))

".......?"

"Yanlış anlaşılma çözüldüğünden ve her şey yolunda olduğundam, Rose kesinlikle Dük'ün yanına gitmeli...... Onun için gerçekten endişelendim."

Hiçbir sözünü anlayamayan Ian ve Redra birbirlerine baktılar.

Ian toplumla neredeyse bağlantısı kesildiği için o villada Rose yerine gayri meşru bir çocuğun çürümeye bırakıldığını bilmiyordu.

Kontes yürüyüşleri boyunca konuşmaya devam etti ve sonunda onları boş bir odaya götürdü.

"Lütfen buraya oturun, Ekselansları. Rose yakında burada olacak."

Kontes bunu söyledikten sonra oradan ayrıldı. Ian duvara yaslandı.

"Oturmayacak mısın Kaptan?"

Redra bir sandalye çekerken sordu.

Ama başını salladı.

"Yapamam. Acelem var."

Redra sözlerine kaşlarını çattı.

"Hmm, görünüşe göre Kaptan geliniyle tanışmak için çok hevesli."