Hello~ Nasılsınız bakalım, ummarım iyisinizdir ✨
Buraya linç yemeye geldim, teşekkürler şlsdfkjsşlkdjfl yılda yalnızca bir kez bölüm atan bu user en içten şekilde sizlerden özür diliyor. Burada her daim içini döktüğü içinse asla pişman olmadığını bilmenizi istiyor ve keyifli okumalar ve bol yorumlar dileyerek kayboluyor 🍡🌸
🎧 YOASOBI - Yoru ni kakeru
Jungkook, hemen karşısına kurulmuş olan Changhyun'a tüm odağını ona yönlendirmiş şekilde bakıyordu.
Bakmasının nedeni belki de hemen Dami'nin yanındaki boş koltuğa kurulup koltukların baş tarafında sandalyesiyle duran Bongcha'ya bakıyor oluşuydu. Bu bakışlar onun hoşuna gitmemişti.
Hatta Changhyun'un burada olması onun hoşuna gitmemişti. Kapıda tartışırken, tam onu kendi evine götürecekken Eun teyzenin kapısında beliren Bongcha ve onun nazik daveti üzerine yine karşılarındaki daireye gelmişlerdi ama Jungkook bundan ilk defa hoşlanmamıştı.
Changhyun'un Bongcha'ya bu kadar yakın olmasından hoşlanmamıştı. Jungkook, kısa süre önce Bongcha'yı Koruma içgüdüsüyle dolup taşmıştı. Bunun hoşlantı değil de bir kızı, bir kardeşi koruma prensibi olarak görüyordu daha çok...
"Changhyun? Siz ne zamandır Jungkook'la arkadaşsınız?"
"Valla güzelim, sen sorma bende hiç söylemeyeyim. Çocukluğumdan beri birlikteyiz bu şeref- Kook'la... Hain, küçüklüğünden beri bana hep kötü davranırdı zaten. Hepsini geç bana karşı dairesinde 3 tane fıstığın bulunduğundan da hiç bahsetmedi. Dedim ya küçükken de böyleydi bu zaten. Oyuncaklarını falan da kimseye vermezdi. Her gün üstü pislenmiş, tozlanmış şekilde eve gelirdi, ağzı burnu kan içind-"
"Changhyun! Canım arkadaşım çocukluğumuzu anlatmaya ne gerek var şimdi? Ayrıca anlatacaksan neden 16 mayıs 2004 tarihinde anaokulu yolunda gördüğün yeşil elbiseli kızın dudağına yapıştığını, kız şikayet etti diye kızın 6.sınıftaki kodaman abisinin seni dövdüğünü sonrasında gelip sümüklü burnun kanlı suratınla bana ağladığını, benim de o haline üzülüp abisiyle konuşmaya gittiğimi, senin de beni orada bırakıp onlardan bir posta dayak yememe sebep olduğunu anlatmaktan başlamıyorsun?"
"Yalnız 16 Mayıs benim dayak yediğim gün, sen 17'sinde dövülüp hastaneye kaldırıldın. Herhalde kafana biraz fazla çalışmışlar. Hatırlamıyor musun Kookie?"
"Hatırlamıyorum Changhyun... İstersen eve gidip hatırlamak için bana yapılanları üzerinde deneyip anılarımı canlandırabilirim."
Changhyun yüzündeki sarkastik ifadeyi bir anda silmiş ve Jungkook'a bakarak ortamda garip bir bakışmanın dolaşmasına neden olmuştu.
Biri bu ortamı görse fırtına öncesi sessizlik sanabilirdi fakat Changhyun ve Jungkook ikilisi bu bakışmanın ne demek olduğunu iyi biliyorlardı. Birazdan Changhyun, Jungkook'un rezil küçüklük anılarını anlatmaya başlayacak ve sonrasında dayak yiyeceğini bile bile telefonunda depoladığı o fotoğraflar göstermeye başlayacaktı.
"Changhyun..."
"Kardeşim..."
"Son günün olmasını diliyorsan devam et."
"Son günüm seni delirtmiş olarak bu 3 meleğin arasında bitecekse daha ne isteyebilirim ki kardeşim?"
Mart ayında eşini bekleyen kediler misali Jungkook'un bu gereksiz muhabbet sonrası üzerine atlayacağını bile bile kaşınan Changhyun susmuyor ve kırmızı kart alana dek oyuna devam etmek için Jungkook'un sabrını zorluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Debt Line // Jeon Jungkook
Teen FictionTekerlekli sandalyesiyle hayatını sürdüren Bongcha, hayata yeni bir sayfa açmak için teyzesinin yanına taşınır. Fakat orada, durmadan tatlılığını gözüne sokan bir Jungkook'la tanışmayı ve bu tatlı Jungkook'un kendi hayatında birtakım değişikliklere...