Bölüm 7 ꨄ Bahtsız oyuncak Billy

1.5K 214 78
                                    

Eun teyzesinin tekerlekli sandalyesinin altını temizlemesinden sonra sandalyesine teyzesinin yardımıyla tekrar yerleşen Bongcha gülümsemiş ve teyzesinin onun için dekor ettiği odasına giderek kapıyı kapatmıştı.

Oda tek kişi kalacak birine göre gayet normaldi. Bir penceresi vardı. Bongcha fazla ışık sevmeyen birisiydi bu yüzden odaya girer girmez ilk işi pencerenin perdesini çekmek olmuştu. Odanın duvarları açık griydi bazı yerlerde ise odaya şekil katmak için lila renginde bazı semboller koyulmuştu.

Bir an önce üzerini değişip tekrar salona gitmesi gerekiyordu. Eun teyze birazdan gelecek olan Jungkook ve kendisi için sofra hazırlamaya başlamıştı bile. Biraz hızlı olmalıydı. Gerçi tek başına ne kadar hızlı olabilirdi bu sorgulanırdı ama...

Bongcha her işi kendi başına yapmaya özen gösterirdi. Kimseden yardım istememeye çalışırdı. Birinden bir şey isteyince ona yük oluyormuş gibi hissediyordu ya da ona acıdıkları için bunu yaptıklarını düşünüyordu.

Tekrar fiziktedaviye başlayabilirdi fakat yine olumsuz sonuç alırsa çok üzülürdü. Tekrar depresyona girebilirdi ve bu onun için hiç iyi olmazdı. Bu yüzden istemiyordu, tekrar başlayıp yapamayarak depresyona girmek istemiyordu.

Kafasına çok fazla şeyi yüklediğini düşünerek tekerlekli sandalyesini teyzesiyle birlikte yerleştirdiği dolaba ilerletermiş ve rahat bir şeyler seçmeye başlamıştı.

Aldığı rahat kıyafetleri yatağının üzerine atmış ve kıyafetini çıkarmak adına t-shirtünün uçlarından tutup biraz kaldırmıştı. Kaldırdığı sırada tüm odada tatlı bir ses yankılanmıştı.

"Bence pencereni kapatmalısınnn~"

Bongcha duyduğu şeyle ilk önce kapıya bakmış daha sonra birşey göremeyince gözlerini odada dolaştırmaya başlamıştı. Nereden geliyordu bu ses?

Ta ki kafasına atılan yumuşak şeye kadar sürmüştü bu düşünce.

Bakışlarını ilk önce yere düşen peluş fil oyuncağa daha sonraysa Bongcha'nın orada olduğunu yeni fark ettiği küçük pencereden sallanan ele kaydı.

Sandalyesini normal pencereyle aynı hızda olmak yerine bir kaç santim daha yukarıda olan, kolaylıkla karşı tarafın görülebildiği küçük pencereye çevirdi.

Ona gülümseyen bir şekilde bakan Jungkook'u görünce oldukça şaşırmış ve telaşlanmıştı Bongcha. Hemen üzerine çeki düzen vermiş ve kaşlarını çatarak Jungkook'a bakmaya başlamıştı.

"Ne yaptığını sanıyorsun?!"

"Hiiiç, yalnızca seni uyarıyorum."

"Eğer odamın karşısındaki odaya geçip beni dikizlemeseydin uyarmana gerek kalmazdı!"

Jungkook sesli bir kahkaha atmış ve biraz garip bir şekilde güldüğü için oturduğu sandalyeden düşerek yeri boylamıştı.

Bongcha bu durum içerisinde her ne kadar haykırarak gülmek istese de içindeki bu isteği bastırmış ve yerle bir çeşit ilişkiye giren Jungkook'un ayaklanmasını izlemişti.

"Aptal sandalye, götü başı ayrı oynuyor! Her neyse seni dikizlemiyordum yalnızca karşımda bana frikik vermemen için seni önceden uyarıyorum."

O havalı olduğunu düşündüğüm yandan bir sırıtış ataraken ben ona en tepkisiz halimle bakıyordum.

"Hem senin tabirinle seni dikizlemek için oda falan değiştirmedim. Burası zaten benim odam."

Bongcha ne kadar da şanslıyım diye düşündü. Hem odasında apartman boşluğuna bakan bir pencere vardı hem de o pencereye bakan başka bir oda vardı. Ki o oda da bu aotal çocuğa aitti.

Debt Line // Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin