Hello~ ☂️
Nasılsınız güzellerim? Biraz şaşkın olduğunuzu düşünüyorum, bölüm erken geldi çünkü lkldaklsdlflş (evet, erken geldi...)
Umarım keyifle okursunuz, bölüm sonuna kadar sizi gülümsetebilirsem ne mutlu bana~ 🍒
Bol yorum ve tatlı tatlı oylar lütfen~
Güzel okumalar~ lşsdkljsfd Ve lütfen bölümü okuyabiliyorsanız şarkıyla okumanızı rica ediyorum, daha eğlenceli olacağını düşüyorum ldsaljfkszd
🎧 Everybody Talks - Neon Trees
~~~
Mutluluk, kendiliğinden veya insanın hayalleriyle yoğurduğu düşüncelerinden oluşan bir hayat memnunuyetidir. Yani çoğu insana göre bu böyledir.
Jungkook'a göre mutluluk birçok şeyden meydana gelebilirdi. Örneğin yayıla yayıla yattığı yatağından düşmesine neden olacak o mükemmel kızartma kokusundan ya da Bongcha'nın az öteden gelen kahvaltı çağrısından gibi...
Yarım yamalak uyuduğu uykusundan bu derece güzel bir şekilde uyanmak Kook'u açıkçası memnun etmişti. Uyandığı ilk 3 dakika tavanla boş boş bakışıp neler olduğunu kavramaya çalışsa da bu sefer pencerenin ötesinden gelen, daha okkalı bir ses tonuyla, Eun teyzenin 'hadi kook, gel artık' çağrısına karşılık bir anda yataktan fırlamış ve üzerine birkaç parça kıyafet geçirme niyetiyle kalsa da 3 kıyafet deneyip, en az 5 dakika da saçıyla uğraşmıştı.
Hmm evet, bunlar ELBETTE sofradaki büyük tabakta duran o patates kızartmalarına ve mis gibi kokan enfes elmalı turtaya güzel gözükmek içindi. Yoksa Jungkook başka neden bu kadar uğraşıp süslenseydi ki?
"Günaydın Bongchaa~"
Jungkook çaldığında açılan kapıyla yüzündeki aptal sırıtışın büyümesine engel olamazken kapıyı açan Bongcha da çocuğun bulaşıcı olan gülümsemesiyle hafifçe tebessüm etmişti.
"Günaydın, hadi içeri gel. Teyzem haşladığı yumurtaları kafanda kıracak yoksa... Ayrıca Jungkook neden hazırlandın? Erkenden işe mi gideceksin?"
"Ne? Aaa, hayır şey... ben... ben kahvaltılarda hep böyle giyinirim. Yani... ayıp gibi düşün... karşılarına hazırlıksız çıkmak..."
"Neyin?.. Kahvaltılıkların mı?"
Jungkook birkaç saniye durup düşünmüştü. O ne için hazırlanmıştı ki?
"Eee yani Bongcha, başka ne için bu kadar hazırlanabilirdim ki? Yani sende... Hadi gidelim, çok açım."
Bongcha onu beklemeden salona doğru ilerleyen çocuğun arkasından birkaç saniye bakmış daha sonraysa onları daha fazla bekletmemek adına salona doğru ilerlemişti. Bekletmemek adına... Evet, eğer bekleselerdi bu cümle daha anlamlı durabilirdi ama elindeki çöreği Jungkook'un ağzına depmeye çalışan Eun teyze ve çöreği afiyetle yiyen Jungkook bu anlamı yeterince bozmuştu.
Hadi masaya oturmamı beklemediniz, bari solana gelmemi bekleseydiniz de öyle başlasaydınız!
Bongcha gözlerine yerleştirdiği boş bakışlarla masaya doğru sandalyesini ilerletmiş ve baş köşeye oturmuş Eun teyzenin sağına, aç hayvan edasıyla tıkınan Jungkook'un ise tam karşısında yerini almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Debt Line // Jeon Jungkook
أدب المراهقينTekerlekli sandalyesiyle hayatını sürdüren Bongcha, hayata yeni bir sayfa açmak için teyzesinin yanına taşınır. Fakat orada, durmadan tatlılığını gözüne sokan bir Jungkook'la tanışmayı ve bu tatlı Jungkook'un kendi hayatında birtakım değişikliklere...