Bölüm 17 ꨄ Sevgiyi seven tesadüfler

833 79 69
                                    

Hello~✨ nasılsınız bakalım?

Önceki bölümü atalı bir hafta oldu mu emin değilim (6 gün de olmuş olabilir 8 gün de) bilmiyorum, emin olamıyorum ama atasım geldi 🍪 gecenin yarısında gelmesinin sebebi de bu (00:49🌙)

Bölüm kontrolü ( yine :'( ) yapamadım, o yüzden hata varsa kusura bakmayın.

Güzel, rahat ve keyifli okumalar diliyorumm🍏

🎧 Robbie Williams - Candy

Bongcha geldikleri sahil kenarında istemsizce etrafa bakıyor ve sakin manzaranın keyfini çıkarmaya çalışıyordu. Uzun zaman sonra ilk defa geldiği deniz kenarında bulunuyordu. Denizin kokusunu özlemişti. Esen serin meltem rüzgarı hafiften kızarmaya başlayan yanaklarını usulca yalayıp geçerken arka tarafında bir hareketlilik hissetti.

"Biliyorum biliyorum sevmiyorsun ama kahramanlar işte böyle bilinmedik anlarda ortaya çıkar Bongcha. Yalnızca şezlongların oraya gidene kadar yardım edeceğim."

Bongcha'nın yüzüne hiç istemese de bir gülümseme yayıldı. Jungkook tekerlekli sandalyenin kollarından tutup Bongcha'ya destek verirken Bongcha artık buna alıştığını ve bir şey demek istemediğini hissetti. Buraya gelirken dik sayılabilecek bir yokuştan inmişlerdi ve Jungkook orada Bongcha'ya fark ettirmek istemese de herhangi bir duruma karşı sürekli sandalyenin kollarından tutmuştu. Bongcha bunu, onun düşüncesinin aksine, fark etmişti fakat bir şey söylemek istememişti. Aslında bu tuhaf bir şekilde içten içe onu mutlu etmişti.

"Bilinmedik anlarda mı? Sabahtan beri yanımızdasın gerizekalı... Ayrıca ne zamandan beri aptallar da kahraman oluyor? Sen Naruto veya Kaminari Denki değilsin, kendine gel acımasız, katil pislik!"

Olanları hala sindirememiş olan Changhyun, Jungkook'a pis pis bakıp Dami'nin yanına giderken, ki Jungkook'a trip atıyormuş gibi gözükmek için yalnızca Dami'nin sağ tarafından diğer sol yanına geçmişti, Jungkook'a da çirkin sayılabilecek bir mimik yaparak o anki tavrını ortaya koymuştu.

Jungkook'un çok da umrundaydı.

Kafasını Bongcha'nın sağ tarafına doğru yaklaştırıp konuştuğunda Bongcha nefesini tutmuştu. Rahatsız hissetmiyordu ama o an heyecanlanmıştı. Kim bir anda böyle bir şey başına gelse heyecanlanırdı sonuçta.

"Başlıyorum."

Dami, Changhyun ve Nara çoktan kaldırımdan sıcak kumlara inmişti. Bongcha'nın taşındığı şehir; denize kıyısı olan, mevsimlerini anında yaşatabilen güzel ve uysal bir bölgede yer alıyordu. Sahil kenarı kumların hemen ötesinde bulunan yiyecek lokantalarına ve birkaç hediyelik eşya dükkanına bakıyordu. Arabaların geçemeyeceği kadar dar olan yol sayısız dükkana olduğu gibi dik bir yokuşa ve kumlar ile dükkanların bulunduğu kaldırımı ayıran demir, kısa bir parmaklığa sahipti.

Bongcha etrafına bakarken ilerleyen arkadaşlarını da görmesiyle hafifçe kafa sallamış ve Jungkook'un da hareket etmesiyle yardımsız yapamayacağını fark ettiğin kullardan ilerlemeye başlamıştı.

"Kafamı kırıp kafatasımda kırıklar oluşturmayacağını ve ben bayılana dek beni dövüp sahili cinayet mahaline çevirmeyeceğini bilsem sandalyeni burdya bırakıp seni kucağıma alırdım ama-"

"Jungkook!"

"Amaa~ artık nefes almayan bir varlık olmak da, senin hapislerde çürüyüp son dakika haberlerine 'yardım etmek isteyince onu öldürdüm' demeni de istemediğimden bunu yapmayacağım."

Debt Line // Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin