Only Want You | Wolfstar

Kaynar Su Gibisin

(Medya > Remus : Melisa / Sirius : Ben)

Okulların Açılmasına İki Gün Kala

Bayan Witterson okulun boş koridorunda topuklularını tıkırdatarak toplantı salonuna doğru gidiyordu. Bugün ilana başvuran öğretmen adayları ile mülakat yapması gerekiyordu ve aralarından sadece bir kişi seçilecekti, aslında elindeki CV'lere baktığında kimi işe alacağı hemen hemen kesindi ama son bir mülakat daha yaparak adayların kişiliklerini tespit etmek istiyordu. Çünkü, eh bu okulda çalışmak istiyorsanız sağlam bir psikolojiye ihtiyacınız olabilirdi.

Toplantı salonuna girdiğinde  odada toplam 15 kişi bulunuyordu, aslında bu sayı tamı tamına 250 kişiyken genç kadın gecesini gündüzüne katarak 15'e indirmeyi başarmıştı. Şimdi ise aralarından sadece bir kişi seçmesi gerekiyordu.

"Merhaba arkadaşlar, öncelikle hepinize hoş geldin demek istiyorum.  Şimdi siz adayları sırayla mülakata alacağım ve mülakat sonunda kimin işe alınacağını açıklayacağız."

Herkes başını sallayarak kadını onayladığında Melisa elinde bulunan dosyadan ilk ismi açıkladı.

"Barty Crouch Jr."

Adam kadının hemen karşısına oturduğunda diğer kalan herkes sırasının gelmesini beklemek üzere odadan ayrılmıştı.

*

Sirius elindeki kahveden höpürdeterek bir yudum aldığında yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamadı.

"Vallahi Dumbiş sen bu işi biliyorsun, harika olmuş kahve yine."

Okulun aşçısı olan yaşlı adam kıs kıs gülerek beyaz uzun sakallarını okşadı.

"Afiyet olsun efendim! Sirius Bey, size bir şey sormak istiyordum yani aramızda kalacaksa..."

Sirius bu cümleyle dedikodu radarlarını sonuna kadar açmış ve  kulaklarını dikerek yerinde doğrulmuştu.

"Tabii tabii ki aramızda kalacak. Aşk olsun ben ne zaman konuştuklarımızı başka birine anlattım?"

Dumbledore memnuniyetle gülümseyerek önlüğünün eteklerini toparlayıp adamın hemen karşısına oturdu.

"Şu, Jeremy Bey yok mu, hani almanca hocası olan."

"Eeee nolmuş ona?"

"Ay hocam bu adam aptal mı? İstese sizi bile satın alır, koskoca şirketi var gelmiş hala burada öğretmenlik yapıyor?"

Sirius yüzünü buruşturdu.

"Ay hoşt ulan! O kim ki beni satın alıyormuş!"

Dumbledore şaşırarak elini havada salladı.

"Yok efendim ne münasebet ben o anlamda söylemedim. Yani koskoca şirketi var ne diye burada çalışıyor?"

Sirius tekrar kahvesinden bir yudum aldığında omuzlarını silkti.

"Eeeee Dumbiş ne demişler dünya kadar malın olacağına fındık kadar pussy'n olsun. Adam karısı burada çalışıyor diye burada. Yoksa ne işi var burada? O da biliyor o tiple Melisa'nın ona fazla olduğunu, benim gibi bir yakışıklıyla tek başına çalışmasına müsaade edemezdi."

Dumbledore anlıyorum dercesine başını salladığında Sirius elindeki fincanı masaya bırakarak devam etti.

"Eh, ne diyebilirim ki bu da işime geliyor."

Sirius sinsi bir gülümseme verdi yaşlı adama. O her zaman rakiplerini yakından takip eden ve onları yönetmeyi seven biri olmuştu. Bu yüzden en büyük rakibinin karısını okula çalışması için almıştı. Melisa'nın inatla kendi çabasıyla çalışmak istemesi de ekmeğine yağ sürmüştü açıkçası, Sirius, Jeremy'nin çok kıskanç olduğunun ve mutlaka karısını gözetlemek için er ya da geç okula geleceğinin farkındaydı, ve tahmin ettiği gibi de olmuştu.