• Eclipse • // SakuAtsu //

|*•°One More°•*|

***

**

*

Osamu'nun bakış açısından

Etrafı düzenledikten sonra salonda masada oturup bilgisayar ile uğraşan Sunanın yanına gelip ona baktım.

"Hazır mısın?"

Suna bakışlarını bana çevirip bilgisayarı kapatıp ayağa kalktı ve belimden tutup beni kendine çekti.

"Bu bir yatağa davet mi?"

Gözlerimi kısıp Suna'ya baktım. Suna somurtarak bana baktı.

"Bir kere yaptık diye niye bir daha istemiyorsun?"

Tek kaşımı kaldırıp Suna'ya baktım.

"Sakusa ve Atsumu geliyor farkındasın değil mi? Atsumu bana yolda olduklarını söyledi."

Suna kafasını yana yatırıp bana baktı ve düşünmeye başladı.

"Her şey hazır mı?"

Kafamı çevirip oturacağımız yer masasına baktım. Sadece takonun malzemelerini geldiklerinde hazırlayıp masaya koyacaktım.

"Her şey planına göre hazır."

Suna sırıtarak baş parmağını dudağımın üstüne koyup bastırdı.

"İlk önce Sakusa'yı sarhoş edeceğiz. Sonrası zaten çok kolay. İkimziden biri sarhoş olacak ve Atsumu'nun yardım alacağı kimse kalmayacak. Atsumu eğer içerse döküleceğini bildiği için içmeyecek. Sende zorlamayacaksın ve Sakusa onu zorlarsa ne yapacağını biliyorsun-"

Dudaklarıma doğru yaklaşan dudaklar ile yutkundum. Bana yakın olması ne kadar beni etkilerse etkilesin düşünmeyi bırakmadığım sürece hiçbir sıkıntı yoktu. O beni sarhoş edeceğine çok emindi ama tek zeki olan o değildi.

Suna dudaklarımı dudakları ile kapattığında ağzımdaki Sunanın dili ile irkildim. Elleri t-shirt'ümü sıyırırken çalan kapı ile Suna somurtarak benden ayrıldı. Kollarını belimden çektiğinde hızlıca ondan ayrılıp üstümü başımı düzeltip kapıya ilerledim.

Atsumu'nun anlatımı ile

Kapıyı çalmama rağmen hala kapı açılmamıştı. Sakusa bana arabadan inmeden önce Suna ve Osamu'nun yanında asistanı gibi davranmamı istemişti. Ona nedenini sorunca söylememişti. Belki Osamu'dan dolayıydı?

Kapı açıldığında Osamu gülümseyerek kapıyı açtı. Arkada da Suna bize delice bakışlar atıyordu. Bir şeyi böldüğümüzü gayet iyi anlamıştım.

"İstersen gidelim Rin?"

Sakusa'nın dediği ile kıkırdadım. Osamu da Sakusa'nın söylediği ile Suna'ya sertçe bakmıştı.

"Yok canım buyrun."

Osamu'nun sahte ama sadece benim fark edebileceğim bir gülümseme ile bizi içeri aldı. İçerisi deli gibi deterjan ve dezenfektan kokuyordu.