• Eclipse • // SakuAtsu //

||*•'İmpasse'•*||

***

**

*

Sakusa'nın anlatımı ile

Hava aydınlanmaya başladığında kapının önünde ki hareketlilik ile gözlerimi açtım. Bakışlarımı kapıya çevirip siyah silüete gözlerimi kısarak baktım. Yine mi o kadındı? Ama bugün gitmesi gerekiyordu...

Yataktan doğrulup Atsumu'yu uyandırmadan yataktan kalktım. Yatağın yanındaki komidinin çekmecesinden bir çift eldiven alıp elime geçirdim. Yavaşça kapıya yaklaşıp kapıyı hızlıca açtım. Arkası dönük duran Suna'yı görünce elimdeki eldiveni geri cebime sokup yan gözle onu süzdüm. Yine bir boklar olmuştu.

"Gelişin hiç bir zaman hayra alamet olmadı."

Suna sırıtarak bana döndü. Saat sabahın 6 sıydı ve biz ne yapıyorduk.

"Balkona geçelim mi?"

Yatak odasının kapısını kapatıp diğer odalardan birine girdim ve balkon kapısını açıp balkona çıktım.

"Ne diceksin?"

Suna balkonun demirliğine yaslanıp kafasını odanın kapısına çevirdi. Konuşmanın önemli olduğunu gösteren bir şeydi. Amaç şuanlık kimsenin duymamasıydı.

Bende ona ayak uydurup dışarıya bakmaya başladım.

"Telefonuna video attım. Zaten ordan her şeyi anlayabilirsin. Videoyu Atsumu çekmiş ve Osamuya vermiş. Osamu da benim bildiğimi düşünerek bana gösterdi. Ama biliyorsun çocukluktan beri yeminliyiz gizlimiz saklımız olmayacak."

Kafamı sallayıp Suna'ya yan gözle baktım. Stresliydi yine her zaman ki olduğu gibi.

"Kyoko mirasın peşinde ve Osamu'nun beyninde kurnazca bir plan var. Bana açıkladığına göre Kyokonun ölümüne sebep olacak kişi o değil. Bu demek ki içimiz deki biri Kyokoyu öldürecek."

Kyokonun ölmesi önemli değildi. Zaten annesi kızını umursamadan canının alınmasını bekliyordu. Kızıda iyi bir hayat yaşamak zengin olmak için benim peşimde dolaşıyordu. Peki dün gece odada ne yapıyordu?

"Sakusa dikkat et çünkü Kyoko bir sürü suça sabıkası olan biri. Her an her şeyi yapabilir. Odaya çıkarken evde olduğunu fark ettim. Sadece perşembe günleri kalmıyor mu?"

Suna cebinden sigara çıkarıp yaktığında onu onaylarcasına başımı salladım. Kyoko sadece haftada bir gelirdi ve onu görmezdim. Babam ile adam gibi konuşmam şarttı. Ya da babama Atsumu'yu tanıtabilirdim. O zaman iki işi bir aradan çıkarırdım.

"Bu arada baban seni şirkete çağırıyor çekimlerden önce bana gelsin dedi."

Kaşlarımı çatıp Suna'ya baktım. Ne ara haber verme fırsatını eline geçirmişti?

"Ve Atsumu'ya söyle Osamu ile annesi ile tanışmaya gideceğiz."

Bakışlarımı Suna'ya çevirmeden sırıttım.

"Yakında evleneceksiniz gibi duruyor."

Suna kendini demirliğe daha çok bıraktı. Yüzünde sırıtıp vardı.