Aradan tam bir ay geçti. Burada olan işlerim bitmişti. Washington'da bir modacı kendi tasarımlarının tanınması amaçlı manken olarak benimle görüşmek istediğini söyledi. Duygu'yla konuşarak, valizimi toplayarak ilk uçakla Washington'a uçtum. Buradaki sözleşmemi imzaladıktan sonra bir otele yerleştim. Çekimler yalnızca 3 hafta sürecekti. Bu çekimlerde bana eşlik eden Chris adında biriyle tanıştım. Birkaç kere yemeğe çıktık. Bana hayat hikayesinden bahsetti. Bende nedense istemsizce açıldım ona. Bana çok çekici geliyordu.Yine bir akşam beraber yemek yedik beni otele o bıraktı. Otele geçtiğimde ılık bir duş aldım ve kendime geldim. Üzerime attığım bir pike ile yudumladığım kahve muhteşem, ışıl ışıl seyrettiğim bu manzaraya eşlik ediyordu. Balkonun manzarası muhteşemdi. Beyaz Saray'ı bile görebiliyordum. Chris ertesi gün beni kayıtlı olduğu ajanstan biri vasıtasıyla bir başka biri ile görüştürdü. Tansiyonum düşmek üzereydi. Biri beni Victoria's Secret'ın ajansına görüşmeye çağırdığını duydum. Bayılmamak için kendimi zor tuttum. Bunu bir yemekle kutladık. Chris'e olan duygularımın farklılaştığını hissettim. Beni gece olduğunda tam otele bıraktığı sırada yarın görüşürüz diyerek ayrılacakken, bana derince bakan yeşil gözlerine öylesine dalmıştım ki bir anda ne olduğunu anlamamıştım. Gözlerimi kapattım. Ertesi gün sabah uyandım. Yüzümde bir tebessümle. Chris ile ilk öpüşmemdi. Chris ile beraber uçağa atlayıp New York'a döndük. Duygu beni gördüğüne çok şaşırmıştı. Ofise gittim ve görüşme sonrası beni denemek istediklerini ve hatta ilk etapta kıyafetlere modellik yapacağım konusunda bir anlaşma yaptık. Sonraki haftalar da bir tasarımcı benim yaklaşan yeni yılda bir kostüm giymemi istedi.Çok şaşırmıştım. Kostümümü çok beğendim. Beni provalar için podyuma diğer mankenlerin arasına götürdü. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi diyebilirim. Ne? bir dakika Adriana Lima'mı o? Ya sağındaki Miranda Kerr olamazdı. . Kendimi tanıttım ve aslında gün boyunca bütün mankenlerle tanışmıştım. Barbara ile baya kayanattım ama. Akşam olanları Duygu'ya anlattığımda duyduklarına inanamadı. Akşam güzelce oturup sohbet ettik. Ona Chris'ten bahsettim. Baya bir kaynatmanın ardından günü bitirdik.