Aradan 3 ay geçti ve Duygu 1 ay sonraki uçak biletlerimizi kış mevsiminden ayırttığından, ucuz haliyle 3400 TL tutuyordu. Bende gecemi gündüzüme katıp, bir yayınla anlaşıp yaprak test soruları hazırlamıştım. İşte o yaprak testi hikayesi bana 4700 TL para kazandırdı. Zor da olsa ben 10.000 TL para biriktirdim. Duygu'ya uçak biletinden dolayı olan borcumu 4.000 TL olarak ödedim. Uçuşa 1 hafta kala yastık altı 1000 TL mi bulan üvey babam, beni bir sıkı tokattan geçirdikten sonra valizimle beraber sokağa attı. O an ağlamıştım. En çok da annemin bana ucube bakışlarına. Duygu'yu arıyacaktım ama şerefsiz üvey kardeşim tüm dakikalarımı bitirmişti. Neyse bir sokak alttaki bakkala doğru Duygu'yu aramak için yöneldim. Tam o sırada şükürler olsun ki Duygu nasıl olduğumu sormak için beni aradı. Neyse olanları anlattım. Taksiye atladığım gibi onlara gittim. Neyse ki 5.000 liram hala vardı. Onunla bir müddet idare etmeye çalışacağım. Annem 6 gün sonra arıyarak bana hakaret etti. '' Hangi cehennemdeysen buraya gel. Ek işi de bırakmışsın. Bıktık senden üzerimize yük oluyorsun '' dedi. Benim ise ifadem şu oldu. '' Benden kurtuluyorsun Gülsüm Hanım havaalanındayım şu an gidiyorum'' diyerek telefonu kapattım. Annem ve Murat Duygu'nun annesiyle babasından uçağın Sabiha Gökçen'den kalkacağını öğrenmişlerdi. Bizim uçağın kalkmasınada 45 dakika vardı. Duygu'nun annesinin haber vermesiyle birlikte hemen tuvalete gittik. Annemlerin havaalanı kapısından girdiklerini gördük. O da neydi? Annem Murat'la birlikte tuvalete geliyordu. Hemen tuvaletin tekine girip kapıyı kapadık. Sonra annem Murat'a '' Dur dur ben de tuvalete giricem kapının önünde buluşuruz'' dediğini duyduk. Duygu klozet kapağına basıp annemin tuvalete girdiğini görür görmez sesimizi çıkarmadan nefesimizi tuttuk ve tuvaletten çıktık. Duygu valizin tekini sırtına aldı ve bana da hafif olanları verdi. Var gücümüzle Dış hatlar kapısına koşmaya başladık. Uçağın kalkmasına 20 dakika vardı ve biz uçağa girebilirdik. Duygu pasaportları çıkardı. Tam görevliye kontrol ettiriyorduk ki annem bizi gördü ve Murat'a bağırdı.''Çık çabuk kızı gördüm orada!''dedi. Ben arkama bakıyordum ki Duygu kafama iki tane geçirdi ''Salak daha valizleri geçireceğiz,hadi Almira hadi!'' dedi. Hemen valizleri geçirdik ve tam uçağa gidiyordum ki,Murat bana arkadan ''Allah belanı versin senden bir bok olmaz. Sürün de elin memleketlerinde aklın başına gelsin. Bizi de rezil ettin. Adi!'' diye bağırdı. Annem ise bana '' Seni doğuracağıma taş doğursaymışım.'' dediği an o kadar öfkelendim ki arkamı dönüp anneme '' Üvey evladın kadar değer vermedin bana. O kadar bile önemim yok.Ben bir hiçim senin gözünde.'' dedim. Duygu omzumu sıvazlayarak '' Hadi Almira uçak kalkacak gitmeliyiz.'' dedi. Ve arkamı dönüp uçağa Duygu'yla birlikte yürümeye başladık.