Hello, yeni bölümle geldim. Oy atmayı unutmayın, umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar🔥Bölüm şarkısı: Aydilge-Sorma
Kopar içimde fırtınalar, bir depremde yıkılmış bir bina misalı kalbim var benim. Solmuş ve tekrardan yeşeremeyen çiçeklerim var benim sol yanımda. Kalbim alev alev. Ruhum ölmüş'de bedenim sadeçe yaşıyormuş gibi hissediyorum. Aslında içimden geçenleri buraya döksem, geçeler yetmez. Sadece.. Kendimi bazen çırıl çıplak koca bir fırtınanın altında kalmış küçük bir Kız gibi hissediyorum, çaresiz. Ve anneme muhtaç.
Annem ölüyor muyum?
Neden yoksun yanımda?
Kızın ölüyor mu anne?
Etrafındaki sesleri duyuyor gibiyim. Ama her şey uğultulu. Sol omzumdan kalbime kadar baskı yapan o şiddetli ağrı, nefesimi kesiyor, midemi Bulandırıyor. Göğsüm cayır cayır yanıyor sanki. Kusma isteğim var ama o kadar güçsüzüm ki. Gözümü dahi aralamıyorum. Ve gözümü açmaya çalıştığım an yine biten gücüm, beni karanlığın en kuytu köşelerine çekti.
🔥
Koluma batan iğneleri hissederek, gözümü araladım. Ama o kadar kısıktı ki bakışlarım, Kirpiklerimin gölgesini görüyordum.
Noluyor ya?
Nerdeyim ben?Olduğum yer bana öyle yabancı geldi ki? Yanımdaki Hemşireye, Hamile bir uzaylıymış gibi bakıyordum. Uyandığımı fark eden, hemşire bana gülümseyip, cebinden çıkardığı Telefonla birisini aradı.
"Hallo, die Frau Gümüşay ist schon wach, können sie mal für die Kontrolle vorbei kommen?" Dedi almancadan yani 'gümüşay hanım uyandı kontrol etmeye gelir misiniz?' dedi.
Noldu da ben geldim buraya ya? En son Zayd aramıştım ama neden aradığımı hayal meyal hatırlıyorum. Sol göğsümde olan ağrıdan dolayı üstümdeki hastane elbisesinin yakasını çekiştirdim ve içime doğru baktım. Sol göğsümde dikiş izleri vardı. Kalp ameliyatı mı olmuştum?
Kalp Krizi ?
Y*h ama, Bi bu eksikti.Şu anda zaten ameliyat falan pek umrumda değildi, çünkü o kadar bitkin hissediyorum ki, ömrüm boyunca uyuyabilirim sanırım. Bu yüzden gözlerimi tekrar kapadım.
Omzumda bir dürtmeyle tekrar açtım gözümü, hemşire kız bana bakiyordu.
"Efna Hanım biraz uyanık kalmanız lazım. En azından doktor kontrollerinizi yapana kadar."
Türk çıktı ya la bu. Baştan söylesene dimi.Allahım Yarrabim Kontrolleri uyuduğum yerde yapsanız olmuyor mu sanki!
Tabii içimden geçen bunu demek ama ben sadece başımı sallamakla yetindim.Odanın kapısı açıldı ve orta yaşlarda Bir kadın Doktor ve arkasında iki önlüklü adamlar daha girdi.
"Geçmiş olsun, Efnacım. Uyanmana sevindim. Düşündüğümüzden daha erken uyandın." Dedi almanca ve cebinden çıkardığı ışıkla gözlerime baktı.
Sol kolumda ve ellerimde belirli yerlere dokunarak, hissedip hissetmediğimi sordu. Arkasındaki adamlar herşeyi not alıyor, bir deney tahtasıymışım gibi beni inceliyorlardı.
Kontorllerimi yapan Doktorda kağıda bir şey yazdıktan sonra hemşireye seruma katması gerektiği şeyleri söyledi.
"Efna, korkudan veya üzüntüden bir Kalp Krizi geçirdin. Yaşın çok genç olmasına rağmen de Kalp yetmezliğin varmış." Onaylamamı bekliyormuş gibi gözlüklerinin üstünden baktı.
Başımı salladım. "İlaçlarını düzenli kullanmamışsın. Kanında her şeyi görebiliyoruz, böyle riskli bir Hastalığını nasıl ciddiye almazsın!Sana yeni ilaçlar yazıyorum, hastaneden çıkınca onları eczaneden al ve bir daha sakın aksatma!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alevlere Sığınan Kalpler
Romansa"Aile bu mu? Anne olmak canını kapıya koymak mı? Bu insanlık mı? " Her şeye rağmen savaştı. Belki Bedeni Hayattaydı ama ruhu ve duyguları artık bir Kafesin içine saklıydı. O kafesi ise ormandaki köklü ağacın altındaydı. Yeryüzünde yoktu artık. Duygu...