35.BÖLÜM

703 34 6
                                    

Ne annesi ne babası bunlar ne dediğinin farkında değiler
-ne ailesi ?
-bak anlıyorum seni ama gerçek bu biz senin aileniz
-bakın siz beni biriyle karıştırıyorsunuz sanırım çünkü benim ailem yok!!
Üçüde derin bir nefes aldığında kadın çaresiz bir ses tonuyla ağzının içinde birşeyler gevelemeye başladı
-ne dediniz
Kadın gözündeki yaşları hırsla silip ayağa kalktı
-bizi dinleyeceğini söylemiştin 
Sesi haddinden fazla yüksek çıkıyordu .
Onun gibi bende ayağa kalkıp işaret parmağımı ona doğru salamaya başladım
-benimle konuşurken sesinizi yükseltmeyin
Kadın bir adım atıp aramızdaki az olan mesafeyi dahada azaltı
-o zaman sende verdiğin sözleri tut.
Ses tonu çaresiz gibiydi ama bu benim sorunum degil çünkü gerçekten benim ailem falan yok hem ben kimseye bir söz vermedim ki
-ben size bir söz vermedim
Kadın konuşmak için ağzını açtığında ondan önce konuşmaya başlayan adamla ağzını kapatmak zorunda kaldığında komik bir surat ifadesiyle adama bakmaya başladı onun bu haline gülmek istesemde olayın ciddiyeti yüzünden gülmemi bastırmak zorunda kaldım.
-önce oturun bi sakince sana herşeyi anlatalım kızım.
Ne kızı ya ben onun kızı falan degilim
-ne kızı ne anlatması ya çıkın gidin evimden
Bu sefer genç oğlan konuşmaya başladı
-lütfen bizi dinle Açelya
-sizi dinlemek istemiyorum beyefendi
Gözlerinden düşen bir Damla yaş yanaklarını ıslatırken susmaya hiç niyetli değilmiş gibi konuşmasına devam etti
-bak sadece 10 dakika yalvarırım 10 dakika dinle bizi
Eminim onlar benim ailem degil onlar benim annem ve babam degil o benim abim degil çünkü benim bir annem babam ve abim yok benim bir ailem yok onlar benim hiç birşeyim degil
-Açelya dinle istersen
-ne dinlemesi Ezgi Allah aşkına ne saçmalıyorsun
-bak haklısın ama onları bir dinle
-saçmalama Ezgi
-Açelya görmüyormusun ne kadar üzgünler
Eliyle karşımda duran sözde ailem olan insanları göstermesiyle kafamı oraya çevirip yüzümü buruşturdum Ezgi önce kolumu güven verici bir şekilde sıktığında bu sefer bakışlarım onun üzerinde durduğunda elini yavaşça hafifi çıkık olan karnımın üzerine getirdi ve orayı okşamaya başladı
-sen böyle bir insan degilsin Açelya sen birini üzgün gördüğünde derdine ortak olan birisin sen bu kadar acımasız bir kadın değilsin....
Konuşmasını hızla kestim çünkü Ezgi şuan aşırı derecede saçmalıyordu
-acımasız olan benmiyim ?
Ezgi sorduğum soruyu duymamazlıktan gelip konuşmasına devam etti
-sende anne olucaksın Açelya seninde bir yavrun olucak biraz empati yaparmısın
Histerik bir kahkaha atığımda herkes bana delirmişim gibi bakmaya başladığında gözlerim hayla Ezgi'nin üstündeydi
-beni onlarla birmi tutuyorsun Ezgi
-hayır sadece onları biraz anlamanı istiyorum
-onları anlıyacağım bir durum yok ortada
-Açelya lütfen
-Ezgi onlar diyelim ki gerçekten benim biyolojik ailem bu neyi değiştirir söylesene bana, benim geçmişimdeki acılarımı unuturabilirlermi ,yıllarca olan yokluklarını unutturabilirlermi Ben söyleyimi sana unutturamazlar benim ailesiz büyümemi ,herkesin benle ailem yok diye oynamamasını ,sevgisiz kalmamı ,insanların bana alaycı bakışlarını ,en özel günlerimde olamamalarını , benim onların en özel günlerinde olamamı , anneler ve babalar gününü birkez bile kutlayamamı unutturamazlar.
Ezgi'nin eli gözyaşlarımı silmeye başladığında ağladığımı fark ettim
-şimdi evimden gidin
Onların yüzüne bakmamıştım bile eğer bakarsam başıma gelicekleri biliyorum ben insanlara çok çabuk üzüldüğüm için onların o halini gördüğümde üzülücektim biliyorum sırf bu üzüntüm olmasın diye yüzlerine bakmamıştım
-Açelya lütfen bizi birkez olsun dinle yalvarırım sana söz veriyorum bizi birkere bir dinle istemesen hemen gideriz hatta istersen hayatına alma bizi ama birkerede olsa dinle yalvarırım.
Genç oğlanın sesi çok çaresizdi sesindeki çaresizliği duyduktan sonra hem hormonlarım hemde vicdanım yüzünden kabul etmek zorunda kaldım
-peki ne anlatıcaksanız anlatın ve gidin
Üçüde birbirine bakıp gülümsediklerinde kadın anlatmaya başladı
-öncelikle kendimi tanitiyim ben Sevim o da baban Ferit buda abin doruk
Hepsini tanıtırken eliylede onları gösteriyordu
-sadete gelin
-baban çok zengin bir iş adamı dostu olduğu kadar düşmanıda çok fazla ve düşmanları acımasızlar acımasız oldukları kadarda tehlikeliler seni benden ayıracak kadarda vicdansızlar
Ne yani beni onlar terk etmedimi
-senin doğumun için hastaneye geldigimizde tüm önlemler alınmıştı ama nasıl oldu hiç anlamadık bir anda oldu herşey ......
Sevim hanım hıçkırarak ağlamaya başladığında doruk bey onu sakinleştirmek için sırtını sıvazlarken bu sefer Ferit bey anlatmaya başladı
-hastaneye geldiğimizde annen normal Doğum için alındığında hastanenin her yerine adamlarımı koydum ama aralarından biri düşmanımın adamı çıktı o da seni kaçırıp ona verdi  düşmanım olucak şerefsiz de seni yetimhaneye bırakmış sana yemin ederim kızım biz seni bırakmadık hatta seni hep aradık yıllarca aradık ama bulamadık kızım .
-şimdi nasıl buldunuz Peki?
-düşmanım sayesinde
Çok saçma bu anlattıkları çok saçma beni yetimhaneye bırakan adam sayesinde nasıl bulabilirler ki
-bu adam zaten beni yetimhaneye bırakan değilmi siz nasıl onun sayesinde buldunuz beni
-onu yıllardır takip ediyorum olurda seni sakladığı yerde bulurum diye ama o şerefsiz seni yetimhaneye  bırakmış
Eğer bu adam gerçekten beni  kaçırıp yetimhaneye bıraktıysa bebeğimede zarar verebilir
-o zaman bu adam şuan benim peşimde.
Ferit bey başını olumlu anlamda sağladığında istemsizce elim karnıma gitti
-çıkın gidin evimden
Gözlerimden akan yaşları hırsla sildim
-defolun gidin eğer  siz benden uzak durursanız bebeğime zarar gelmez .
Sözde annem olan kadın ayağa kalkıp sımsıkı sarıldığında elim hatla hafif çıkık olan göbeğimdeydi
-kızım izin vermem bu sefer ne seni benden almasına neden torunumu almasına izin vermem
-lü...lütfen gidin
Annem olucak kadın yavaşça benden uzaklaştığında göz yaşlarını silip derin bir nefes aldı
-kızım yavrum lütfen bize bir şans ver bizden alınan zamanları  telafi etmemize izin ver yalvarırım
Hayır Açelya bakma gözlerine bakma eğer bakarsan inanırsın
-abicim lütfen bize bir şans ver
Size şans verirsem kendime haksızlık etmiş olurum
-kızım biz şimdi gidelim ama lütfen iyice düşün taşın karar ver bizden çalınan yılarımızı telafi etmemize izin ver.
En mantıklısını Ferit bey dedi gitsinler burdan gitsinler  ki bebeğime zarar gelmesin  koruya biliyim onu
-buraya telefonumu bıraktım birşey olursa ararsın kızım biz yarın yine gelicez kızım
-gelmeyin

Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.

Okyanus gözlüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin