Confundo / Tom Riddle

Tom Riddle P/2

"Dikkat edin!"
Merdivenlerdeki kızıl çocuğu, kıvırcık saçlı kızı ve Nagini'yi görerek, yılana bir büyü fırlattın.
Onlar şaşkınlıkla sana bakarken, kim olduğunu anlamışlardı.

Kızıl düşünmeden sana bir büyü fırlattığında, kolunun acısıyla yüzünü buruşturdun.
Kanıyordu.

"Ron bekle! O bize yardım etti! Hey! İyi mi-"
Sözünü kesen şey senin arkasındaki yılana büyü yapman oldu.
O aşağı düşüp, harabeye dönmüş okulda gözden kaybolurken çocuklara baktın.

"Sen... Voldemort'un Kraliçesisin. A-Ama nasıl? Bize neden yardım ediyorsun?"
Kanayan kolunu tutarak, gözlerini kaçırdın.

"Çünkü... Ölüm yiyenlerin kazanmasını istemiyorum. Daha fazla ölü istemiyorum."

İkisi anlık olarak birbirine baktı. Ne yapacaklarını bilmiyorlardı.
"Size zarar vermeyeceğim."

Sana yaklaşıp, karşında durduklarında gelen savaş seslerini duymamaya çalıştın.
"Dumbledore... Dumbledore, Y/N Y/SN hakkında bir şeyler anlatmıştı. Hatırlıyor musun Ron?"

"H-Haklıymış.. Doğru söylüyormuş!"
Anlamaz gözlerle, ikisine baktın.

"Harry'i bulmamız gerek... Bize yardım eder misin?"
Harry... Potter olan mı?

"Harry Potter mı? Tanıyor musunuz onu?"

"En yakın arkadaşımız. Ben Hermione Granger. Bu da Ron Weasley. Bize yardımcı olacak mısın?"

Başını sallayıp, kafanı dışarı çevirdin.
Tom iyi miydi şuan?
Seni bulunca öldürecekti... Gerçekten.
Sözünü dinlemeyip, Hogwarts'a gelmiş ve savaşa katılmıştın.
Arkandan güçlü bağırışını duyduğunda, geri dönmeyi bile düşünmüştün fakat hemen sonra vazgeçmeyi akıl edebilmiştin.
Kendi Harry Potter'ı ararken, seni bulması için bir kaç ölüm yiyeni tembihlemişti muhtemelen.

Çocuklara baktın.
"Yardım edeceğim."

Onların peşinden giderken, sonunda bir yerde durdunuz.
Savaş alanından biraz uzak bir yerdi. Ormandaydınız.

"İşte, sonunda! Hey Harry!"

Harry Potter ile önceden de bir, iki kez görüşmüştünüz. Ve senin kötü biri olmadığını, zorda olsa anlamıştı.

Gözü şaşkınlık ve endişeyle sana kaydı.
"Y-Y/N Y/SN? Sen..."

"Potter... Size yardım edeceğim. Ama şey... Tom'un yanına hiç gittin mi? İyi mi o? Bir şey biliyor musun?"

Olumsuz anlamda başını salladı.
"Daha ondan hiç ses yok... Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum. Ortalarda görünmüyor..."
Bunu demesiyle dudağını ısırdın.

"Seni arıyor olmalı..."
Tam o sırada duyduğun seslerle, üçünün kolundan tutup, bir ağacın arkasına çektin.

"Se-"
Harry'nin ağzını kapatıp, gelenleri işaret ettin.

Tom ve bir kaç ölüm yiyen hızla bu tarafa geliyordu.
"E-Efendim o hiçbir yerde yok... O kargaşanın arasına karıştığı an, ö-ölmüş bile olabilir. Artık çocukla ilgilense-"

"Avada kedavra!"
Tom'un asasından çıkan yeşil ışıklarla birlikte, adam yere yığıldı.

"Şuan umurumda olan tek şey Y/N! Çocuk umrumda değil! Eğer biriniz daha onu bulamayıp, lanet cümleler söylemeye kalkarsa sonu bunun gibi olur!"
Tom'un sesi aşırı korkutucu çıkmıştı.
Dedikleri üzerine kaşlarını kaldırdın.

Onlar tam gidecekken, Ron'un yanlışlıkla bir ağaç dalına basmasıyla beraber Tom hızla olduğunuz tarafa baktı.
"Kim var orada?!"
Gür sesi irkilmenize sebep olmuştu.